İspanya'dan yüklediği zehirli ve kanserojen maddeler içeren 2200 ton yükünü Cezayir kabul etmeyince İskenderun limanına götüren Türk bandıralı gemi 4 yıl sonra nihayet battı.

Biz isimsiz bir Afrika ülkesi miyiz? Yoksa muz cumhuriyeti miyiz ki bu tür bir mal yüklü gemi limanımıza gelip demirleyebiliyor.

Ceyazirli'ler akıllılık yapıp bu zehir yüklü gemiyi kabul etmiyor!? O halde malın yüklendiği limana geri gönderilmesi gerekmez mi?

Geminin işletmecisi yüklü bir para aldıysa, bu malı İspanya'dan götür de nereye gidersen git talimatı aldıysa, Türkiye böyle bir gemiyi nasıl karasularına sokar!?

Zehir yüklü bir gemi 4 yıl önce gelip İskenderun Limanına demirliyor!? Hukuki yollar uzun ve çetrefilli olabilir ama insan sağlığı ve çevre tehdidi tehlikeli boyutta.

Bu durumda hukuki süreç beklenmez, bu gemi derhal Türk karasuları'nın dışına atılmalıydı.

Ama bu zehirli maddeyi getirip Türk kıyılarına atmayı alışkanlık haline getiren İspanya ve tüm Avrupa ülkelerini bu konuda çok ciddi olarak uyarmak gerekirdi.

Hem BM'i, hem de AİHM'sini devreye sokup, tüm insanlığın, ortak malı olan denizleri ve çevreyi kirleten ülkelere karşı uluslararası önlemler alınmalıdır.

Yazışmalar çizişmeler komedi gibi. Sadece zaman kaybına yol açan ama olayı çözemeyen süreç.

Vurdumduymazlığın böylesi görülmedi:

Zehirli atık maddeleri taşıyan MV Ulla adlı geminin Türkiye macerası, 25 Şubat 2000 tarihinde, İskenderun Limanı'na gelmesiyle başladı. Ulla gümrükçüler tarafından mühürlenirken Dörtyol Asliye Ceza Mahkemesi, zehirli atığın geri çekilmesini kararlaştırdı. Ankara da devreye girerek İspanya'ya gemiyi geri çekmesini istedi. 6-13 Aralık 2002'de konu, Cenevre'deki Basel Sözleşmesi toplantısında gündeme getirildi.

20 Mart 2003 tarihinde Türk ve İspanyol yetkililer bir araya geldi. Türk tarafı İspanya'nın zehirli atık maddesini geri çekmesi gerektiğini bildirdi. İspanya talebi kabul etti. 30 Mayıs'ta Dışişleri Bakanlığı'ndaki toplantıda İspanya yükü bir başka gemiye alacağını belirtti. Ancak İspanyol şirketi adına çalışan Türk acentanın koydurduğu haciz sorun oldu. Çevre ve Orman Bakanlığı 19 Şubat 2004'te haczin kaldırılması için başvuruda bulundu. Haciz 17 Haziran 2004'te kaldırıldı. Bakanlık 1 Temmuz 2004'te haczin kaldırıldığını İspanya'ya bildirdi. 3 Eylül'de mürettebat İspanya'dan yola çıktı. 6 Eylül günü zehirli atık yüklü gemi sulara gömüldü.

İnsan başkalarında akıl ve mantık bulmaktan ümidini kesti mi, akıl ve mantığını kendisi kaybetmiş demektir.

La Rochefoucauld