2013’ün bu ilk yazısında çok değerli okurlarımın yeni yıllarını candan kutlar, barış ve huzur içinde sağlıklı, mutlu ve başarılı nice yıllar dilerim.

Sancılı ve oldukça hareketli geçen 2012 artık geride kaldı. PKK'nın hain ve kanlı eylemleri ve Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de bilinen gelişmeler, acısı ve tatlısı uğurladığımız 2012’nin gündeminden taşarak 2013’ü de etkileme sürecine girdi. Tabii PKK'nın hazırlanan anayasa taslağına malum isteklerinin ithali için kamu oyunu baskı altına almak ve yıldırmak olan asıl amacında bir değişiklik gerektiği ortadadır. Geçen yıl hududa yakın kasabaları ele geçirmeyi bile deneyecek, savcılara lojmanında saldıracak, en üst düzey görevlilerimizi kaçıracak kadar pervasızlaşan PKK'nın, son günlerde TSK’nın başarılı operasyonlarında verdiği büyük kayıpları önümüzdeki günlerde de devam edeceğe benzemektedir. Buna rağmen PKK'nın fanatik ağa babalarının, bilinen taleplerini sıkıştırmak için anayasa çalışmalarını zemin olarak kullanmaktan geri durmayacakları da değerlendirilmektedir.

Bu arada Irak yönetimi ile başı derde giren ve bölgede yalnızlığına çare olarak gördüğü Türkiye’ye şirin gözükmeye çalışan Barzani’nin, PKK'ya silah bırakma tavsiyesi etkili olmuşa benziyor. Şimdi bir yandan PKK'nın malum talepleri konusunda çeşitli yorumlar yapılırken Sayın Başbakan tarafından da silah bırakmak için PKK ile görüşmelerin yürütüldüğü açıklandı.

Çeşitli vesilelerle bu köşede zaman zaman ifade edegeldiğim bir iki hususu tekrarlamak istiyorum.

Ülkemizde etnik kökeni ne olursa olsun kanunlar karşısında herkesin eşit olduğu bir vakıadır. Başka bir nedeni yoksa, kimsenin etnik kökeninden ötürü horlandığını, dışlandığını görmedim. Fırsat eşitliği açısından da yurttaşlarımız arasında hiç bir fark gözetilmemiştir. En azından ben şahit olmadım.

Bu zor coğrafyada ay yıldızlı bayrak altında adeta et tırnak misali kaynaşmaktan başka çaremiz yoktur. Güçlü olmaz isek başkalarına yem oluruz. Güçlü olmak için de, birlik ve beraberlik şarttır.

Kimi zorla, kimi de kandırılarak dağa çıkarılan militanların tekrar topluma kazandırılması dışındaki taleplerin, hiç bir zaman halkımız tarafından masum talepler olarak vasıflandırılmayacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle PKK ön koşulsuz olarak, suç işlemiş olanlar dahil bütün militanlara devletin şefkatle yaklaşmasına zemin hazırlamalıdır. Ancak bu suretle temin edilecek uygun zemendi, devletin şefkatli yaklaşımı ile acıların unutulabileceği, yaraların sarılabileceği değerlendirilmektedir.