TÜRKÜLERLE GİDEN İLBEYİ
Kahramanmaraş; güzel yurdumuz, candan aziz vatanımız, Can Türkiye’mizin sırtında ihânet hançerleri bulunan gazi illerimizden biridir. 
Kahramanlar diyarı Kahramanmaraş’ımızın havasını teneffüs eden, suyunu içen, ekmeğini yiyen Ermeniler, Araplar, Rumlar, ayrılıkçı Kürtler; Fransız, İngiliz, İtalyan ve Almanların başını çektiği yedi düvelle birlikte oldular.  Kahramanmaraş insanına çok acılar yaşattılar. 
Bu acıları dillendirmek, şiirleştirmek gerekti. 
Kahramanmaraş bu sebeple pek çok kahraman ve Sütçü İmam gibi alp-eren ile birlikte; halk ozanları, nesir ve nazım ustaları yetiştirdi: Sünbülzade Vehbi, Âşık Mahzunî, Karacaoğlun, Kul Ahmed, Abdürrahim Karakoç, Bahaeddin Karakoç, Câhit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Necip Fâzıl Kısakürek, Râsim Özdenören, Vehbi Vakkasoğlu, Ökkeş Şendiller, Ahmet Tevfik Paksu,  Veysi Kısakürek, Nadir Baba, Âşık Mıstılı, Abidin Mümtaz Kısakürek, Alaeddin Özdenören, Hayati Vasfi Taşyürek, Ahmet Çatak, Âşık Mustafa Kiper, Âşık Durdu Yoksul, Kemalettin Oğuz Özalp, Ahmet Taşgetiren, Ali Akbaş, Osman Sarı, Çoşkun Çokyiğit ve Rahmi Eray… Birçoğu rahmet-i Rahman’a kavuşmuş olan ilk akla gelen isimler. 
Dr. Oğuz Paköz, Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği bir başka değerli isim. Tıp Doktoru, şair, hikâye yazarı, fikir adamı, müzisyen ve toplum önderi… 
O bir hezarfen (*) 
Altıncı eseri ‘Türkülerle Giden İlbeyi’ isimli hikâye kitabı ile adını, bir defa daha ve kalıcı olarak ‘Kahramanmaraşlı edipler’ şeref listesine yazdırdı. 
Türkülerle Giden İlbey; 14 X 21 santim ölçülerinde, 87 sayfalık albenisi olan bir kitap. 
Temmuz 2013’te okuyucu ile buluşan kitabın Düzenlemesini N. Ece Paköz yapmış, kapak tasarımını Aslıhan Ece Paköz ile birlikte Hamdi Atlama hazırlamış. Basım ve cilt işleri, Ankara’da Öncü Basımevi’nde tamamlanmış. 
Kitapta, 11 hikâye yer alıyor. 
Hikâyeler Anadolu insanının sevimliliğini, sevecenliğini, güvenirliliğini, vatan sevgisini, aileye bağlılığını, bilgeliğini, halk filozofluğunu, büyüğe saygı-küçüğe sevgi geleneğini ve bütün bunların toplamı olan güzel insanı anlatıyor. 
Büyükşehir elitleri, Anadolu’daki cevheri, insanlığı bu kitabı okuyarak keşfedebilir. 
Dr. Paköz, kitabıyla genç okuyucuya hocalık ediyor. Hikâye kahramanlarının aracılığıyla öğüt vererek değil, örnek göstererek… 
Dahası var: bir edebî tür olan hikâyenin nasıl yazılacağını, devrik cümle kullanmadan da edebiyat yapılabileceğini, nesirde bile şiir dolu bir anlatıma ulaşılabileceğini gösteriyor.    
*  *   *
Kahramanmaraş; yazarı bol-okuyucusu bol kültürü zengin bir ilimizdir. Kitabın kısa zamanda ikinci baskısının ihtiyaç hâline geleceği muhakkaktır. 
Halk kültürü köklü, özellikleri bol, dili mahalli renkler içeren Kahramanmaraş’ın mahallî kelimeleri-deyimleri ince zevklerin ürünüdür. İkinci baskıda il ve/veya bölge dışındaki okuyucuların, özellikle genç okuyucuların anlamakta zorlanacakları; uray başkanı, gömüt, umarsız, koyak, erinç, kargış, yeğinlik, yağı, pusat, varsıl, seyis, ekmek açmak, sinsin oyunu, beribenzer, yos çekmek, kamalak, siyeç, dokurcum gibi kelimeler için kitaba bir lügatçe eklenmesi fayda sağlar. Böylece kadim Anadolu kültürümüzün, ses bayrağımız olan güzel Türkçemizin unutulmaya yüz tutmuş kelimeleri dilimize kazandırılmış olur. Büyük kazançtır. İnsanlarımız, yazarken ve okurken sözlüğe bakmayı büyük zahmet olarak kabul ediyorlar. Fakat sayfanın altında veya kitabın sonunda, mahallî kelimelerin açıklamaları verilirse kolaylıkla yararlanabilirler. 
Kitabı okuyan okuyucu anlıyor ki Anadolu insanı; her türlü kültürel yozlaşmaya, geleneklerimizin aşındırılması çalışmalarına karşı Türkiye’mizin teminatıdır. İmkân olsa da sigara dumanı gibi tabanla tavan arasında bağsız-bağlantısız duran, hangi yönden esinti gelirse o yöne akan kozmopolit çevre gençlerini, yaz kamplarına gönderir gibi kitapta tasvir edilen ailelerin yanına gönderebilsek ne iyi olurdu. 
    
*  *   *
Türkülerle Giden İlbey, felsefî bir eser değil. Fakat öyle felsefî kırıntılar var ki, değme kitapta bulunmaz. Hele üç cümlelik bir bölüm var ki, sırf bu bölüm için bu kitabı okumaya değer. Okuyucu mâzur görmeli, o bölümü buraya almak mümkün değil. Fakat bir başka örnek verilebilir: 
‘Hoca Efendi der ki:

Kasabın sevdiğinden olursak vay hâlimize
Çobanın sevdiğinden olursak, ne mutlu bize.’  
Anadolu insanını anlatan kitapla, yüzlerce benzeri var. 
Kitap, öylesine samîmi, ve sâde bir dille kaleme alınmış ki, okuyucu hikâye kitabı okuduğunu hissetmiyor. Bir dostundan, köyünde-kasabasında yaşadığı veya şâhit olduğu olayları dinlemekte olduğunu düşünüyor. 
Kitapta neler yok ki…
*İmanın muhteşem gücü
*İlahî adaletin mutlaka tecelli edeceği
*Yurt sevgisi
*Yardımlaşmanın doyumsuz hazzı
*Ana-babaya kayıtsız-şartsız saygı
*Beklentisiz sevginin yüceliği
*Cehâletin getireceği felaket
*Öğretmenlik mesleğinin incelikleri
*Sadâkat
*Felsefî dersler
Ve daha onlarca ilgi çekici konu…
(*) hezârfen: bin hüner sâhibi, elinden çok iş gelen
İLETİŞİM KANALLARI: Dr. OĞUZ PAKÖZ [email protected]  0.532-263 13 16
  
Dr. OĞUZ PAKÖZ 
Oğuz Paköz Kahramanmaraş’ta l947 yılında doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Kahramanmaraş’ta tamamladı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1974 yılında mezun oldu. Mezuniyet sonrası Kahramanmaraş’ta pratisyen doktor olarak meslek yaşantısına başladı. Askerlik görevi sonrasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde biyokimya bölümünde ihtisas yaptı. Zorunlu hizmetini Çorum, Elbistan ve Kahramanmaraş Devlet Hastanelerinde tamamladı. 1984’ten sonra Kahramanmaraş’ta özel laboratuar çalıştırmaya başladı. Bu görevi 2008 yılının Eylül ayına kadar devam etti. Bu tarihten sonra Kahramanmaraş’ta bir özel hastanede çalışmaya başladı. Hâlen aynı hastanede laboratuarı sorumlu doktoru olarak çalışmaktadır.

Oğuz Paköz evli, dört çocuk babasıdır. Kahramanmaraş’ta bulunduğu sıra uzun bir süre politika ile de uğraştı. İki yıl (bir dönem) Türk Ocağı başkanlığında bulundu. Rauf Denktaş’ın Kahramanmaraş’ı ziyareti onun başkanlığı dönemindedir. Bu arada dört defa Tabip Odası başkanlığı yaptı. Kahramanmaraş Meslek Odaları Birliği’nin kurulculuğunda bulundu ve uzun süre başkanlığını yaptı. Yine aynı dönemde Güney İlleri Tabip Odaları Birliği’nin kurucu başkanlığını üstlendi..
Oğuz Paköz 2002 yılında kurulan Kahramanmaraş Kültür ve Sanat Evi (KÜSEV) Derneği’nin kurucularındandır ve derneğin kurulduğu günden beri başkanıdır. Bu derneğin yayın organı olan sanat ve edebiyat dergisi Alkış’ın dernek adına sahipliğini ve başyazarlığını on bir yıldır uhdesinde bulundurmaktadır. Kılgı, Var Varanın-Sür Sürenin, İlk Çıngı İlk Çılgınlık Maraş Destanı, Bombalar Öldürmez Sevgiyi adlarında beş adet yayımlanmış eseri bulunmaktadır. 
KUŞBAKIŞI
BEYAZ TÜRKLER KÜSTÜLER: 
Atev Alatlı’nın 1992de yayınlanan ve Türkiye’nin dönüşümlerini çözümleyen ‘Orda Kimse Var mı?’ genel başlığı altındaki serinin 5. kitabıdır.   Hatırlanacağı üzere dizinin ilk kitabı: ‘Viva La Murte’, 2. kitabı; ‘Nuke’, 3. kitabı; ‘O.K. Musti’ ve 4. kitabı;  ‘Türkiye Tamamdır’ isimlerini taşıyordu. 
‘Beyaz Türkler Küstüler’ ile 20 yıl sonra Alatlı soruyor: ‘Orda hâlâ kimse var mı?  
‘Beyaz Türkler Küstüler’ isimli kitabın baş kişilerinden Mehmet Sedes, efsânevî Günay Rodoplu’nun trajik hikâyesini anlataş kişi, 70’li yılların Türkiye İşçi Partisi kökenli militanıdır. İkinci eşi Meral, aynı yılların THKP-C militanı, Anneleri Mübeccel Atiye,  ‘40’lı yıllardan’ Behice Boran, Niyazi Berkes, Muzaffer Şerif Başoğlu’nun Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nden arkadaşı. Arilar bir eş, Prof. Ayhan Somgar, Prof. Recep Doksat’la içli-dışlı bir muhit; Mübeccel Atiye, hocasının temsil ettiği ‘orijinal beyaz Türk’ 1940’lı yılların ‘laik-hümanist’ eğiliminin şekillendirdiği Nişantaşı-Ayvalık tipolojisi. Hasan Âli’nin, Yakup kadri’nin idealleri uyarınca ‘insan zekâsının aslı Yunancadır’ şiarı doğrultusunda, bütün enerjilerini ‘çadaşlaşma’ dedikleri ve fakat aslında Batı medeniyetine Yunan-Roma bacağından dahul etme çabasıyla berâber kanunlarla vicdanları arasında kalıp bîzar olan yurdum insanları ve onların günümüzdeki uzantılarıdır. 
2013 yılında yayınlanan kitap, 13,5 X 19,5 santim ölçülerinde, s460 sayfadır. 
EVEREST YAYINLARI: Ticarethane Sokokağı Nu: 53 Cağaloğlu 34410 İstanbul.
Telefon: 0.212-513 34 20
Belgegeçer:
0.212-512 33 76  
www.everestyayinlari.com  
e-posta: i
[email protected]    
 
YAHYA KEMAL’İN İSTANBUL’U: 
Sadettin Ökten’in hazırladığı bu kitap Yahya Kemal Beyatlı’nın on dört şiiri üzerine kurulu bir deneme niteliğindedir. İsminin de ima ettiği gibi Yahya Kemal’in şahid olup yaşadığı İstanbul ve onun vefatından sonra bu güne kadar yazarının bizzat şahit olup yaşadığı İstanbul’u bazı hassasiyetleri dikkate alarak konu edinmiştir. 
Yahya Kemal Beyatlı’nın yaşadığı İstanbul kendisinin kitaba alınan on dört şiirinde şairin kendi tavrı, uslûbu ve tarzı ile sunulmuştur. Kitabın ismindeki ‘devamı’ kelimesi ise yazarının yaşadığı İstanbul’u algılaması ve bu algının kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceleri yansıtır.
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han Nu: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul.
Telefon: 0.212-251 03 50  
Belgegeçer: 0.212-251 00 12
www.atuken.com.tr  
e-posta: [email protected]  
TEMBEL ENTEL:  
Richard J. Wallace tarafından kaleme alınan bu kitap, arkadaş buluşmalarında, iş yemeklerinde hatta henüz tanışılan kişilerle yapılacak her türlü sohbetlerde rahatlıkla konuşabilmeyi sağlamakta çok insana yardımcı olabilecek muhtevadadır. Sanattan felsefeye bütün bilgiler 10 temel bölüm altında toplanmış, kolay anlaşılır bir şekilde açıklanmış, kısa notlar ve önemli kişilikler aktarılarak desteklenmiş ve her daim referans olarak bakılabilecek hatırlatma notları ile sunulmuştur.
Bu kitap sayesinde, bütün filozofları ve felsefi akımları tanımak, pekçok müzisyenler hakkında bilgi sahibi olmak, en önemli edebiyatçılar kimmiş ve hangi kitapları yazmışlar öğrenmek, Arapçadan Esperantoya pek çok dil hakkında fikir edinmek, Simyadan Görelilik Kuramına en önemli ilmî teorileri tâkip etmek, Jainizmden Museviliğe bütün dinleri inceleme şansını elde etmek mümkündür.
Yakup Ber’in dilimize çevirdiği Tembel Entel, minimum çaba göstererek maksimum bilgi edinmek isteyenler için uygun bir kitap.
OMEGA YAYINLARI: Ankara Caddesi Nu: 22, Pamir Han Nu: 4.
Belgegeçer: 0.212-512 50 80,
Belgegeçer: 0.212-512 21 58 
e-posta: [email protected]  //
www.saykitap.com         
HİROSHİMA NO PİKA
6 Ağustos 1945’te mahalli saatle 08 sularında Amerikalı bir ‘küçük çocuk’ Hiroşima semalarından yere doğru serbest düşüşteydi. Saat 08.15’i gösterdiğindeyse o küçük çocuk, Hiroşima ve çevresindeki binlerce çocuğun asla büyümemesine sebep oldu. Amerikalıların büyük bir zekâ ürünü olarak, ‘Little Boy’ adını verdikleri atom bombası, on binlerce insanın hayatını almıştı bir çırpıda. Bu isimsiz on binlerden birisi de 7 yaşındaki kız çocuğu Miy-chan’di. Bu kız çocuğu, aslında Japon ressam Toshi Maruki’nin ölümsüz eserinin kahramanı. Bomba atıldıktan hemen sonra Japonya’ya yardıma giden ve gördüklerini resimleyen Maruki, daha sonra bunun hikâyesini yazmıştı, Miy-chan’in ve ailesinin yaşadıkları üzerinden... Atom bombasının bütün çirkinliğini, korkutucu yönünü desenleriyle anlatan Maruki’nin eseri sadece çocuklar için değil, çocuklara önem veren her büyüğün muhakkak okuması ve okutması gereken bir kitap. Miy-chan’in ‘Pika’ admı taktığı, Amerikalı ‘küçük çocuk’ 1945 Ağustos’unda kendi Japon kardeşlerini öldürmüştü.
Toshi Maruki’nin hüzünlü hikâyesini Chelko Adaçhi dilimize çevirmiş.  
İLERİ YAYINLARI: Sıraselviler Caddesi Nu: 67 Kat: 4 Taksim, İstanbul.
Telefon: 0.212-292 65 26  
Belgegeçer: 0.212-292 65 30  
e-posta: [email protected]  
// www.ileri2000.org   
EŞCİNSELLİĞİN TOPLUMSAL TARİHİ:
Lût kavminin lanetlenmesinde eşcinsel ilişkinin etkisi vardır. Hattâ doğrudan ana sebep olmuştur. Peki, tarihî ve sosyal süreçte eşcinsellik nasıl ortaya çıkmış ve en azından kayıtlara ilk olarak nasıl bir tamlamayla geçmiştir? Hangi toplum ve kültürlerde lanetlenmiş, hangilerinde görmezden gelinmiş, hangilerinde sıradan addedilmiş, hangilerinde suç sayılmıştır ve bunların sebepleri nelerdir? Halit Erdem Oksaçan, ‘Eşcinselliğin Toplumsal Tarihi’ adlı incelemesinde toplumların eşcinselliğe yönelik yaklaşımlarının tarihçesini veriyor. Tek Tanrılı dinlerde eşcinselliğe bakıştan, eski Türk toplumlarında, Eski Yunan’da, Roma’da, Mezopotamya uygarlıklarında, feodal Hıristiyan dünyasında, Uzakdoğu’da, Osmanh’da ve kapitalist toplumdaki eşcinsellik algısını irdeliyor. Birbirinden önemli bilgilerle birçok bilinmeyene ışık tutarken, aslmda aynı za¬manda ‘ataerkil’ düzende kadmm yerini de ele alıyor. Eşcinselliğin genetik, biyolojik, hormonal, psikolojik unsurlarmı yok saymadan sosyal ve ideolojik kökenlerin irdelendiği kitapta, meta ekonomisi ve özel mülkiyetin, haliyle sınıf anlayışının eşcinsel iüşki üzerindeki etkileri araştırılıyor. 
TEKİN YAYINEVİ: Ankara Caddesi Nu: 15/A Cağaloğlu, İstanbul.
Telefon: 0.212-512 29 84
Belgegeçer: 0.212-511 11 22  
e-posta: [email protected]  //  
www.tekinyeyinevi.com  
KISA KISA / KISA KISA…
1- OSMANLICA DERSLERİ: (36. Baskı) Prof. Dr. Muharrem Ergin.
Boğaziçi Yayınları: Çatalçeşme Sokağı Nu: 44 Kat: 3 Cağaloğlu, İstanbul 
Telefon: 0.212-520 70 76
Belgegeçer: 0.212-526 09 77
www.bogaziciyayinlari.com.tr  
e-posta:
[email protected]  
2- 50’SİNDE ERKEK: Tuluhan Tekelioğlu. Turkuvaz Kitapçılık: 
Barbaros Bulvarı Nu: 153 Balmumcu, Beşiktaş 34349 İstanbul.
Telefon: 0.212-354 30 00  
Belgegeçer: 0.212-288 50 67
e-posta: [email protected]  //  
www.turtuvazkitap.com.tr  
3- AÇLIK OYUNLARI: Suzanne Colins. Çeviren: Sevinç Tezcan Yanar. 
Pegasus Yayınları.
Telefon: 0.212-244 23 50  
e-posta:
[email protected]  
4- İBÂDETLERİYLE EFENDİMİZ / KUL NEBİ (sav): Gürol Akci. 280 Sayfa. Baskı tarihi: Şubat 2013. 
Işık Yayınları: Bulgurlu Mahallesi Bağcılar Caddesi Nu:1 Üsküdar, İstanbul
Telefon:
0.216 522 11 44 
Belgegeçer: 0.216-650 94 42  
e-posta: [email protected]  //  
www.isikyayinlari.com     
5- BELGELERLE DÜNDEN BUGÜNE 28 ŞUBAT: Saygı Öztürk. Doğan Kitap. 19 Mayıs Caddesi, Golden Plaza Nu:1 Kat:10 Şişli 34360 İstanbul.
Telefon: 0.212-373 77 00
Belgegeçer: 0.212-246 66 66  
www.dogankitap.com.tr