GALLEMİT
TRT 1 Televizyon kanalı için Kanada, Çin ve Moğolistan dâhil olmak üzere 12 ülkede, 2 yıl müddetle incelemeler yaparak, fotoğraflar çekerek hazırladığı Saymalı Taşlar isimli belgeselden sonra ‘Gökyüzü Atları’ ve ‘Damgaların Göçü / Kurgan’ isimli eserlerini yayınlayan Televizyon Programları Yapımcısı Servet Somuncuoğlu, aynı zamanda usta bir roman yazarıdır. O’nun Bilgeoğuz Yayınları’ndan çıkan ‘Gallemit’ isimli, 14 X 23 santim ölçülerinde 203 sayfalık eseri, Türk romancılığına yeni bir boyut kazandıran, çarpıcı ve dikkate değer bir kitaptır. Servet Somuncuoğlu imzasını; ‘Kâinatın Gözleri’, ‘Mâvi Gök ile Yağız Toprak Arasında Orhun Anıtları’ ve Timaş Yayınları arasında çıkan ‘Don Kazakları’ isimli kitaplarda da görüyoruz. 
Gallemit; fantastik bir konuyu işlemekle birlikte bir kurgu roman değil. Yaşanmış olayların eşine rastlanmayacak olaylarla örülü hikâyesi. Akıl kamaştıran felsefî cümleler, şimşek hızında ve parlaklığında okuyucuyu âdetâ kâinatın derinliklerine savuruyor. Entelektüel zekânın, insanlığın sonunu hazırladığını öğreniyor ve ürperiyorsunuz. 
Yıllar boyu piyasaya sürülen kitaplarda bilge insanların Uzakdoğu’da, Himalaya’da olabileceği, insanlarımıza kabul ettirilmeye çalışıldı. Gallemit’te, bizden bir insan, bilge kişiliğiyle bize ‘Merhaba’ diyor. İşte O’nun sözlerinden ışıltılı ve renkli bir buket: 
‘Çin ü Maçin’den beri...” diye başlıyor sözlerine. Çin ü Maçin dediği yer, bin yıl öncesinde ayrıldığımız Orta-Asya. Ama ona göre sanki dün gelmişiz. Yıllar yılı mekteplerde öğrendiği kitabî kültürde aradığı tadı asla bulamamış biri. Devam ediyor:
Söz uçmaz diyor, söylenen her söz kâinatta bir yerlere yazılır ve belki de yaşarken bize geri döner bir şekilde. Olumlu sözler enerjimize katkıda bulunur. Söylediğimiz olumsuz sözler ise, bize geri dönerek enerjimizi yok eder. Onun için kötü söz söylememek gerekir. Bunu anlatmam zor ama deneyeyim; illaki söz geri dönmez, bazen güneş ışığı olur ve tohumu canlandırır. Kâinat bir bütündür. Bütün dinlerin ortak noktası budur. Bütün dinler ortak noktayı göstermek ve bulmak iddiasını taşırlar. Din bir ihtiyaç, Tanrı bir mecburiyettir. Tanrı’sız olmaz. Derin düşündüğünde bulursun, hepimiz Tanrı yolcusuyuz aslında. Öyleyse neden bu ayrılık-gayrılık? 
Eskiler derler ki dünyayı ayakta tutan 4 unsurdur: Toprak, ateş, hava ve su. Buna iki unsuru daha eklemek gerekir: Ses ve ışık. Ateşteki ışık değildir, ‘nar’dır. Işık, başka bir şeydir. Işık sesli bilgeleri anlatacağım sana zamanı gelince. Ses ve ışık enerjidir. İnsan enerjisidir. Bilgi oluştukça bilgisizlik arttı. Uzun bir serencamdır bu vakit buldukça konuşuruz...’
Yazar, 630 kişiden oluşan askerî birlikte, ‘Ulukam’ dediği bilge kişiyle tanışır. Çok iyi anlaşan ikili, 2 kişilik yalnızlar dünyasını oluştururlar. Bu dünyada çoğu zaman sessiz berâberlikler yaşarlar. Zaman zaman da felsefî konuların derinliklerinde kaybolurlar. O demlerde yalnızlığı paylaşan iki kafadar sanki kısa dönem askerlik yaptıkları kışlada yaşamıyorlar, sonsuz derinlikli denizlere gömülüyorlar, rotasız ve molasız seyahatlere çıkıyorlar. 
Yazar ve Ulukam şuurlu bir çevrecidir. Uzak atalarımızın ağacı mukaddes bir varlık olarak gördükleri, göçlerle geldiğimiz Anadolu’da ağaçları kıymayı öğrendiğimizi konuşurlar. Sebep bellidir: Kıl çadırdan, ahşap evlere de göçmüşüzdür.   
Yazar; kitapta anlatılanların hepsinin gerçek olduğunu ve roman’ın esrarengiz kahramanının hâlâ hayatta olduğunu belirtiyor.  ‘Bey oğlu bey, köle oğlu köle olmak rızasında olan bu adam kim? 
 Bu adam bizden biri, içimizden biri. O bir ‘Kam’, O bir ‘Bilici!’
İnsan insana yoldur. İnsana yol olabilen Bilicilere her zamankinden çok muhtacız. Çağlar öncesinden gelecek kozmik bir nefes dünyamızı daha iyi yaşanabilir hâle getirebilir.  
O kurtarıcı gelmeyebilir. Fakat siz kitaba ulaşabilirsiniz. 
BİLGEOĞUZ YAYINLARI: Alemdar Mahallesi Molla Fenarî Sokağı Nu: 35/B Cağaloğlu, İstanbul. 
Telefon: 0.212-527 33 65 Belgegeçer: 0.212-527 33 64  e-posta: [email protected]  www.bilgeoguz.com.tr  


SERVET SOMUNCUOĞLU
Aslen Giresun Eynesil İlçesi’nden olmasına rağmen, 14 Mayıs 1964 tarihinde Bursa’nın Karacabey İlçesi’nde doğdu. Ârifiye Öğretmen Lisesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümlerinden mezun oldu.
1988 / 2004 arası TRT İstanbul Radyosu’nda program yapımcısı olarak çalıştı ve ‘Günle Gelen’, ‘Günün İçinden’, ‘Müzikli Edebiyat’, ‘Yeni Bakışlar’, ‘Türkülerle Yaşamak’, ‘Aşkın Has Bahçesinde’, ‘Tarihte Yolculuk’ ve ‘Tarihin Büyük İhanetleri’ isimli programlarını hazırladı.
Türk Edebiyatı, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi ve Atlas dergilerinde yazmaktadır. 2005 yılı Temmuz ayında ‘Saymalı Taş - Türklerin Bilinçaltı’ isimli çalışmasını Kırgızistan’da tamamladı ve Atlas Dergisinin Aralık 2005 sayısında yayınladı. 2007 yılının Aralık ve 2008 yılı Ocak Atlas sayılarında ‘Taştaki Türkler’ konusunu yazdı ve fotoğraf çekimlerini gerçekleştirdi.
1740 - 1962 yılları arasında Türkiye’de yaşayan ve 1962 yılında Rusya’ya göç eden Manyas-Akşehir Kazakları ve Kars Malakanlarının göç hikâyesini anlatan ‘Don Kazakları’, Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Çetin Berkmen’le yaptığı söyleşiler ‘Adanmış Bir Ömür’ adı altında kitap olarak yayımlandı. 
Fotoğraf çalışmalarına kesintisiz olarak devam etmekte olan Somuncuoğlu; Rusya, Çin, Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Kosova, Macaristan, Avusturya ve Kanada’da çekimler yapmıştır. Türk tarihinin antik döneminin belgeleri olan kaya resimleriyle ilgili çalışmalarına devam etmektedir. 
Dört yıllık bir emek sonucunda, 150.000 kilometre yol katedilip, 138 gün saha çalışması ile ortaya çıkan, TRT tarafından yayınlanan ve TURKSAV 12’nci Türk Dünyası Hizmet Ödülünü alan ‘Karlı Dağlardaki Sır’ adlı belgeselin Yapım-Yönetim ve Metin yazarlığını yaptı.  A-Z İnşaat isimli firmanın desteğiyle yayınladığı ‘Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler’ isimli kitabı ile 2008 yılı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Sosyal Bilimler Araştırma Ödülüne layık görüldü. 2009 yılında merkezi Denizli’de bulunan Aysiad (Avrasya Sanayici ve İşadamları Demeği) tarafından ‘Yılın Kültür Adamı’ ödülü ile ödüllendirildi. 2011 yılında ‘Saymalıtaş - Gökyüzü Atları’ kitabı AC YAPİ isimli firmanın katkılarıyla yayınlandı. Yine 2011 yılında, Yapımcı - Yönetmen ve Metin Yazarlığını yaptığı ‘Damgaların Göçü’ ve ‘Zamana Karşı - Kazdağı Koşuburnu Türkmenleri’ adlı iki belgesel çalışması, TRT Belgesel kanalında yayınlandı. İlk fotoğraf sergisi ‘Taştaki Türkler’ adı ile Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde açtı.  “Ses - Sergi ve Görüntü Müzesi”nde 11 - 23 Ekim 2011 tarihleri arasında açtı. Halen TRT İstanbul Televizyonunda program yapımcısı olarak çalışmaktadır. ‘Damgaların Göçü / Kurgan’ isimli eseri, albüm-kitap şeklinde, AC inşaat desteği ile 2012 yılında yayınlandı.  

KUŞBAKIŞI
GÜNEŞE TUTULAN AYNA
M. Fatih Andı; ‘Şiir, Güzellik güneşinin söz iklîmine aksedişidir. Ve her bir hakîkî şiir, bu dünyayı daha aydınlık kılmak için o güneşe tutulmuş birer aynadır. Şairlerse, bu aynalarla bizim gözümüzü alan bir ışık cümbüşü oluşturan haşarı çocuklar... Bu ışık oyunu kiminin kaleminde bir havai fişek gösterisi, kimininkinde ise bir şehrâyindir.’ Diyor. 
Yazar kitabında; güneşi yansıtan bu aynalara ikinci bir ayna tutuyor. O aynaların ışığını farklı cihetlere, farklı açılardan bir nebze de olsa yöneltmeye çalışıyor. Bir bakıma, Âsaf Halet’in ‘ayna ayna içinde’ dediği durum...
bâzıları boy, bir kısmı cep, diğerleri içbükey veya dışbükey, bâzıları dev, bâzıları dikiz veya kahkaha aynası... Bâzıları da de ‘sırlı’ ayna...
Karşılarına geçip sormak bize düşüyor: ‘Ayna ayna! Söyle bana...’
HAT YAYINLARI: Selamiali Efendi Caddesi No: 3 Huzur Çarşısı No:15 Üsküdar, İstanbul 
Telefon: 0.216-334 48 30 e-posta: [email protected]  /  [email protected]  www.hatyayinevi.com

ESKİ İSTANBUL KAHVEHANELERİ
Cem Sökmen’in Ötüken Neşriyat tarafından yayınlanan 12 X 19,5 santim ölçülerinde 150 sayfalık kitabında şehirlerimizin her tarafında bulunan, bâzıları mektep görevi ifa eden kahvehâneler ve kahve kültürümüz anlatılıyor. Tanınmış yazarların ve fikir adamlarının kahvehâneler hakkındaki görüşleri naklediliyor:    
‘Gerçekten o devirde kahve akademinin, meslek cemiyetinin, kulübün, salonun, fikir ve sanat meclisinin bütün vazifelerini küçük tahta masalarının etrafında elinden geldiği kadar yapıyordu. O zaman anladım ki, biz bir kahve milletiyiz. Köyde kahve, mahallede kahve, mektebin önünde, cezvesinde bütün millî ve dinî şuuru pişiren, ibriğinde kolektif vicdanı demlendiren, tezgâhın dibinde halkı ve münevveri birbirine kenetleyen, iptidai olduğu için basit, fakat ananesi olduğu için derin ve canlı, tek ve tam bir cemiyet mihrakıdır.’
PEYAMİ SAFA 
‘Kıraathaneye gitmemiş bir üniversitelinin tahsilini yarım sayarım. Bu dekansız, doçentsiz, bütçesiz, fakültesiz tamamen muhtar üniversitelerin tavla şakırtıları arasında; gören bir göz, işiten bir kulak bir memleketin insanlarının nabzını tutabilir. O nabız hızlı mı atıyor, yavaş mı atıyor, yoksa ‘in­ter­mittance’ mı var, doktor olmaya pek hacet kalmadan müşahadelerini yapar.’ 
SAİT FAİK 
‘İnsanlar bugün toplu halde yaşamaktan ve birbirleriyle ilişki kurmaktan eskiden olduğu kadar zevk almıyor. Hayatlarını daha çok ‘özel’ olarak yaşamak istiyorlar. Her şeyi özel bir etkinlik olarak görmekten yanalar. Dostlarıyla görüşmek için partiler veriyorlar. İlişkilerini kahvelerin normalliği içinde yaşamaktan kaçınıyorlar. Böyle olunca da politize olmaları, ekonomiyle, sosyal hayatla iç içe geçmeleri güçleşiyor. Buna karşılık da çok hızlı bir şekilde yaşanıyor ve tükeniyor ilişkiler…’
GERARD GEORGE LEMAİRE 
 
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han No: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul.
Telefon: 0.212-251 03 50  www.otuken.com.tr  e-posta: [email protected]

ATATÜRK’ÜN DİN VE İSLAM DİNİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Erciyes Üniversitesi Matbaası’nda 1998 yılında basılan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Vehbi Ecer’in eseri, küçük boy, 20 sayfadır. Yazarın; Cumhuriyetin 75. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen panel, konferans ve Radyo-TV programlarında yapılan konuşmalardan oluşmaktadır. 
Eğitim ve özellikle din eğitiminin Osmanlı döneminde gayr-ı ilmî ve millî bir özellik taşıdığı belirtilen eserde medrese, tekke ve zâviye, azınlık ve tanzimat mekteplerinin farklı kültür taşıyıcıları olduğu ortaya konarak 430 sayılı Kanunun birleştiriciliği ve milliliği vurgulanmıştır. Atatürk’ün duaların Türkçeleştirilmesi, Kur’an ve Hadislerin Türkçe açıklamalarının hazırlanması gayretleri olaylarla anlatılmış, laiklik ilkesinin din yönünden önemi belirtilmiştir.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ: Erciyes Üniversitesi 38039 Kayseri. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü. 
Telefon: 0.352-207 66 66 Belgegeçer: 0.352-437 49 31 e-posta: [email protected]./ www.erciyes.edu,tr   

DERDİNİ ANLATAMAYANLAR İÇİN ANSİKLOPEDİ: PARADOKS DİYALEKTİKA  
Kitap; Haydar Ergülen’in 1991 yılında yazmaya başladığı, çeşitli dergilerde yayımlanmış yazılarının ilave metinlerle zenginleştirilmesiyle oluşturulmuş 29 maddelik küçük bir ansiklopedidir. 
Tanıtım bülteninde kitap hakkında şu cümleler var:
A’dan Z’ye sizin tarafınızdan yazılmayı bekleyen yüzlerce kavram önerisi. Okuyanların da yazarı olacağı bir kitap! Aşktan cinselliğe, ruhtan gövdeye, çocukluktan büyüklüğe, oyundan hakikate, depresyondan paranoyaya, vefâdan vedâya, unutmaktan hatırlamaya, tutunamamaktan kaybetmeye, kadınlardan erkeklere, eskiden yeniye...
Derdini anlatamayanlar için eğlenceli, kederli, hüzünlü, komik, ironik, çelişik, renkli, düşündürücü, sevindirici, üzücü, yalın, karmaşık, öğretici, kışkırtıcı bir hayat kitabı. Derdini anlamayanlar, anlatamayanlar için...
Ansiklopedilerin bir başvuru kaynağı olduğu gerçeğini kitabın özgün yapısıyla şairane bir ilham kaynağı olarak da değerlendirebiliriz. 
KIRMIZI YAYINLARI: Refik Saydam Caddesi, Akarca Sokağı Nu: 41 Tepebaşı, Beyoğlu İstanbul. 
Telefon: 0.212-253 53 25 Belgegeçer: 0.212-253 53 27 e-posta: [email protected]  www.kirmiziyayinlari.com

BUZLAR ÜLKESİ
John Flanagan’ın yazdığı Gölgelerin Efendisi isimli seri romanının 3. kitabı Beyaz Balina yayınları arasında Buzlar Ülkesi adı ile çıktı. 13,5 X 19,5 santim ölçülerindeki kitap, 312 sayfa ve Çağdaş Özkan tarafından Türkçeye çevrildi. 
Yardım, hiç beklemediğiniz bir yerden gelebilir…
Will ve Evanlyn, korkutucu savaşçılar olan Skandiyalıların lideri Erak’ın esiri olarak, zorla Skandiya’ya getirilirler. Halt, Will’i kurtarmaya yemin etmiştir ve sözünü tutmak için ne gerekirse yapmaya hazırdır. Kralına karşı çıkması gerekse bile… Orman Muhafızlığı’nı bırakan Halt’a Skandiya’ya yaptığı yolculukta Horace da eşlik eder. Yol boyunca eşkıya kılıklı şövalyelerle karşılaşırlar ama Horace’ın savaş sanatlarındaki becerisi, hepsinin ilgisini çeker. Ancak zaman daralmaktadır. Halt ve Horace, Will’i ömür boyu köle olmaktan kurtarabilecekler midir?
Bu sorunun cevabını kitbı okuyanlar öğrenebilecekler.  
BEYAZ BALİNA YAYINLARI:  Maltepe Mahallesi, Davutpaşa Caddesi No: 14 Murat Bilgiç İş Merkezi Kat: 1 Daire: 1 Zeytinburnu, İstanbul. 
Telefon: 0.212-544 41 41 Belgegeçer: 0.212-544 66 70  e-posta: info@istanbook  www.istanbook.com.tr   


KISA KISA / KISA KISA…
1- OSMANLI ORDUSUNDA BİR NEFER: İbrahim Arıkan, Selman Soydemir, Abdullah Satun. Timaş Yayınları. 
Telefon: 0.212-511 24 24  e-posta: [email protected]   www.timas.com tr     
2- SERBEST CUMHURİYET FIRKASI: Abdülhâmit Avşar. Kitabevi Yayınları / Mehmet Varış: Alemdar Mahallesi Çatalçeşme Sokağı No: 46/A Cağaloğlu - İstanbul 
Telefon: 0 212-511 21 43 Belgegeçer: 0.212-513 77 26 e-posta: [email protected] / www.kitaevi.com.tr 
3- ANNE VE BEBEĞİN BAKIMI: Dr. Ömer Turgutalp Kadıoğlu. Damla Yayınevi. Prof. Dr. Kâzım İsmail Gürkan Caddesi No: 6  Cağaloğlu 34110 İstanbul 
Telefon: 0.212-514 28 28  Belgegeçer: 0.212-528 24 01  e-posta: [email protected]    
4- İSTANBUL HÂTIRÂSI: Ahmet Ümit. Everest Yayıncılık. 
Telefon: 0.212-513 34 e-posta: [email protected] 
5- SÖZÜM TÜRKÇE ÜSTÜNE: Mustafa Argunşah. Kesit Yayınları. Telefon: 0.212-511 68 28