Ahir zamanda insan ömrünün 75 – 80 yıl olacağını duyan ve buna inanamayan eski çağlardan bir genç, “Benim ömrüm 80 yıl olsa, tüm hayatımı secdede geçirirdim.” demiş. Kur’an’da, “Yeryüzünde ne kadar kaldınız? diye sorulduğunda, Birgün veya bir günden daha az.” diye yazıldığını duymuşsunuzdur. “Allah katında, 1 gün bin yıl gibidir.” ayeti akla geldiğinde, bir gün veya bir günden daha az olan süre insan ömründe 1000 yıldan az bir süredir. Örneğin Hazreti Nuh da 950 yıl yaşamıştır. En güzel isimler Allah’ındır. Adil de Allah’ın isimlerindendir. Öyleyse şimdiki zamanlarda 70 – 80 yıl yaşayan insanla ahir zamanda 950 yıl yaşayan insan arasında nasıl adaletle hükmedecektir? İşte burada Kadir Gecesi devreye girer. O gece 1000 aydan hayırlıdır. Bin ay da 80 yıldan fazla bir süredir. Yani bir insan ömrü kadar…

Evet, bu gece yani Cuma’yı Cumartesi’yi bağlayan gece Kadir Gecesi. Bizim yazımızda mübarek Kadir Gecesi’nin beşinci dakikasında saat 00.05’ten itibaren internette yayınlanıyor. Öyleyse bu mübarek geceyi Kadir gecesini yazmaya çalışalım bu yazımızda. Tabi ki bu gecenin hikmetini yazmak imkansız. Ama biz imkansızı Allah’tan isteyelim. Belki O imkansızı imkanlı kılar. Ya da önce rehberimiz olan kutsal kitabımızdan yardım alalım:

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Biz o (Kur'ân)’ı Kadir gecesinde indirdik.
2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4- Melekler ve Ruh, o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.
5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.

Demek ki, bu mübarek gecenin hikmetini idrak etmemiz oldukça zor. Zaten bu çağda niye her şeyi ispatıyla öğrenmemiz gerekiyor ki? Öyle ya, hiç kalbimizin sesini dinlediğimiz olmuyor mu artık? Öyleyse şimdi kalben isteyelim her şeyi kadir olan Allah’tan. Bu mübarek Kadir gecesinde, bir de dua ettim sizler için. Umarım siz de okur, Amin dersiniz.

“Ya Rabbi, bu mübarek Kadir gecesinde melekleri önce haneme sonra kalbime indir. Sen kalbimdekini biliyorsun. Ama benim de bilmem gerekir. Beni, anamı, babamı bağışla. Zürriyetimden mümin kullar ortaya çıkar. Beni, ailemi, ülkemi, milletimi, devletimi, ümmetimi ve ulusumu koru. Onların karşısına çıkan iç ve dış düşmanlardan ve tuzaklardan bizleri koru. Çünkü sen tuzak kuranların en hayırlısısın. Daha aklıma gelmeyen dualar varsa onları da söylemiş kabul et ve onları da kabul et. Bize bu dünyada iyilik ve güzellik ver, ahirette de iyilik ve güzellik ver. Biz her iki cihanda verdiğin ve vereceğin nimetlerden razıyız. Sen de bizden razı ol.”

Şimdi bu makalenin son satırlarını, Önce Vatan Gazetesi’nin güzel sahibesi Funda Akosman’ın beyin kanaması geçiren annesine şifa dileğinde bulunarak noktalıyorum. Duanın devamını gazetemizin değerli okuyucularına bırakıyorum. Siz dua etmeye devam edin. Amin diyerek bitirelim. Allah kabul etsin.

Haftaya bir sonraki yazımda daha sizlerle yine Önce Vatan Gazetesi’nde görüşmek dileğiyle!  Sevgiyle kalın…

...