Maya Software ve Fiz Beauty Loft Göktürk Kurucusu Zeynep Özkurt
Zeynep Özkurt İstanbul doğumludur. Kariyerine il olarak Logo Yazılım Kurumsal İş Ortağı olarak sektöre giriş yapmıştır. 10 yıl süresince yazılım sektöründe önemli başarılara imza atan Zeynep Özkurt ikinci bir girişim olarak Güzellik merkezi açmıştır. Maya Software ve Fiz Beauty Loft Göktürk Kurucusudur . FBİAD Yönetim Kurulu Üyesidir. Fenerbahçeli İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak Kadın Kolları Başkanıdır. Zeynep Özkurt yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü disiplinli iş tarzı , özgün projeleri , girişimciliği , vizyonu , güçlü iletişimi , sosyal sorumluluk alanındaki çok önemli çalışmaları gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi, ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Zeynep Özkurt tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Ressam Ayşe Yıldız
1989 yılında Mardin’de doğdu. İstanbul’da büyüdü, Liseyi Beylikdüzü Cumhuriyet Lisesinde Fen bilimleri alanında tamamladı. Daha sonra üniversite için Gazi Üniversitesi Kimya Teknolojisi alanın tercih ederek buradan başarıyla mezun oldu. Resim üzerine herhangi bir eğitim almadı doğuştan gelen yeteneğini uygulama da alaylı olarak ilerletti. Resim serüveni ilkokul hocasının keşfetmesiyle başladı o zamanlar ilham aldığı ressam Bob Ross sayesinde ilgisi arttı kendini keşfetme süreci başladı. Sanata çok değer verilmeyen doktor olsun diye büyütülen bir gençti. Ailesinde dayısı Vedat Öncü ve teyzesi Saliha Öncü tarafından hep yeteneği olduğu bilinen resim alanında kendisini geliştirmesi tavsiye edildi Anne yarısı ablası Leyla Tağu’nun da resim alanında çok büyük desteğini gördü. Kimya eğitimini tamamladığı süreçte resme ara verdi. 2020 yılında Annesini koronadan kaybetmenin acısıyla kendi terapisti olmaya karar verdi tam anlamıyla yoluna sanat ile devam etmeye karar verdi . Sanat onun için tamamen istediklerini hayallerini özgürce yaşayabildiği yerdi ve sanat cennetinde olmaktan çok mutlu. Normal sezonda kendi atölyesinde Yaz sezonları ise Romanya’daki atölyesinde sanatını icra etmektedir. Ayşe Yıldız resim alanındaki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , vizyonu , güçlü iletişimi , üretkenliği gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ayşe Yıldız tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir. İnstagram : defne_art
Makyaj Sanatçısı Ecem Altay
1990 yılında İzmir’de doğdu. Başkent Üniversitesi Fizik tedavi Rehabilitasyon bölümünden mezun olduktan sonra bir tıp merkezinde fizyoterapist olarak çalıştı. Bu süreçte Güzellik uzmanlığı ve makyaj üzerine detaylı eğitimler aldıktan sonra radikal bir kararla mesleğini bırakıp çok sevdiği Makyaj alanına yöneldi. 2017 yılında Makeupstore Türkiye mağazasında çalıştıktan sonra Makyajhane stüdyoya geçiş yaptı. Gelin ve özel gün makyajları, firmaların katalog çekimleri, Fashion week etkinliklerinde ve defilelerde görev aldı. İşime aşık olduğunu her fırsatta dile getiren Ecem Altay her bir adımda daha ileri, daha iyisini hedeflemektedir. Kaliteye önem vermektedir. En iyi malzemelerle ürün skalası geniş, enerjisi hiç tükenmeyen hatta çalıştıkça çoğalan bir makyaj sanatçısıdır. Ecem Altay’ı en çok besleyen eğlencenin ve en mutlu günlerin içinde olmak, en güzel hikayelerin bir parçası olmaktır. En büyük hobisi işi olan Ecem Altay ayrıca motosiklet kullanıyor ve yağlı boya tablolar yapıyor. Ecem Altay makyaj alanındaki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü makyaj tarzı , özgün makyaj çalışmaları , vizyonu , güçlü iletişimi , kişiye özgü makyaj çözümleri gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ecem Altay tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Sanatçı-Ressam Ecem Dönmez
Ecem Dönmez, Avustralya Kanberra’da 2001 yılında doğdu. İstanbul Kültür Üniversitesi İşletme - İngilizce Bölümü öğrencisidir. Sanat Bölümü çalışmalarını yakından takip etmektedir. Çocukluğundan beri resme olan merakından dolayı resim çalışmalarına devam etmektedir. 2012-2014 yılları arasında Antalya’da Devlet sanatçısı Ressam Nur Ekmekçioğlu’nun atölyesinde eğitim almıştır. 2016-2017 yıllarında İzmir’de Ressam Hatice Boyamalar’ın atölyesinde eğitim almıştır. Çalışmalarına günümüzün usta ressamları ile devam etmektedir. Çalışmalarını karakalem, yağlı boya, akrilik boya kurslarıyla tamamladı. Özellikle yenilikçi inovasyon bir ürün olan Aktif Karbonla yaptığı resimler çok beğeni almıştır. Fovizm sanatını İstanbul manzara resimlerinde kullanmıştır. 2018 yılından bu yana resim çalışmalarını evindeki atölyesinde yapmaktadır. Pandemi döneminde dijital art çalışmaları da yapmıştır. Kendi resimlerini online sistemden usta ressamlar ile paylaşmış ve onların değerli fikirlerini alarak çalışmalarını ilerletmiştir. 2018 yılından itibaren hocası Devlet Sanatçısı Ressam Nur Ekmekçioğlu’ndan online dersler almaktadır. İstanbul’ da çalışmalarına Ressam Feryat Aydemir’den destek alarak devam etmektedir. Eserleri birçok müzayede ve sergilerde satılmaktadır. Resimlerinde genellikle tuval üzerine yağlı boya ve akrilik boya çalışması yapmaktadır. Klasik, manzara, soyut ve dijital birçok konuda resim yapmakta ancak soyut resim çalışmalarına ağırlık vermektedir. Sanatçı ‘’Resimlerimi yaparken soyut bir ortama giriyorum. Hiçbir şey ve hiçbir kimse beni etkilemiyor. Çok huzurlu ve mutlu oluyorum. Ortamdan kendimi soyutluyorum resimlerim ile çizgilerimle boyalarımla fırçalarımla spatül vuruşlarımla konuşuyorum ve onlarla sadece dans ediyorum’’ diyor. Genç yetenek Ecem Dönmez ’in eserleri hakkında bir sanatseverimiz şöyle bir not bırakmıştır; ‘’Sizin eserlerinizi seyrettikçe bırakmış olduğunuz özgürlük alanı duygu genişliği ile farklı detaylarda yeni figürler bularak seyir zevkini arttırıyor’’. Ecem Dönmez eserleri ile ilgili çalışmalarında birçok değerli saygı duyduğumuz sanat ustalarından ilham aldığını belirtmektedir. Sözlerine şöyle devam etmektedir. ‘’ Ben bir genç yeteneğim sanatçı demek genç yeteneklere ilham kaynağı olmak demektir. Eserlerimi Ulusal ve Uluslararası sanatçılardan ilham alarak geliştirmekteyim. Ayrıca toplumsal değerlere önem vermekteyim. Eserlerimde hem sosyal hem toplumsal değerlere yer vermekteyim. Ben sanat dünyasına ileride genç yeteneklere değerli sanat ustalarım gibi ilham verecek bir sanatçı olmak istiyorum.’’ ‘’Sanatıma ve Eserlerime değer veren sanatseverlere sonsuz teşekkür ederim’’. Ecem Dönmez resim alanındaki eşsiz yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , vizyonu , güçlü iletişimi gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ecem Dönmez tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Ressam sanatçı Reyhan Demirel Özkan
Reyhan Demirel Özkan , 2015 yılında Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun oldu. Kısa süreli özel sektörde çalışma hayatı oldu. 2017 yılında arkadaşı ile İstanbul Kadıköy’de kendi üretim atölyesini açıp, 3 sene dekoratif ahşap ürünleri üretimi yaptı. Çeşitli tasarım ve resim eğitimleri aldıktan sonra kendi üretimlerine tablo tasarımları ile devam etti. Şuan özel tablo siparişleri alıp bu alanda eserler üretmektedir. Sanatsal yaratıcılığını resim yaparak ifade etmektedir. Özellikle soyut, doğa ve insan figürlerini konu alan resimler yapmayı sevmektedir. Reyhan Demirel Özkan bu alandaki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , vizyonu , güçlü iletişimi , tasarımcı yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Reyhan Demirel Özkan tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Haber Spikeri ve Sunucu Şevval Arıkboğa
Şevval Arıkboğa Malatya’da doğdu lise eğitiminden sonra Giresun’da Radyo Televizyon ve Sinema okudu. Öğrencilik hayatında reklam filmleri gibi birçok sinema ve televizyon işinde bulunduktan sonra gazetecilik mesleğinin kendisini daha mutlu ettiğini hissettiği için bu meslekten ilerlemeye başladı. Birçok siyasi lider ile röportajlar yapıp kendini siyasetin içinde buldu ve siyaset bilimi okumaya karar verdi. Aktif bir şekilde siyaset bilimi okumaktadır ve gazetecilik yapmaktadır. Gazetecilik mesleğini kendine her zaman yakın hissetti kabına sığmayan bir kadın olarak bu mesleğin açtığı yenilikler heyecan ve kaos Şevval Arıkboğa’yı kendisine daha çok çekti. Çeşitli televizyon kanallarında görev yaptı halen çalışmalarını sürdürmektedir. Şevval Arıkboğa bu mesleğe dair yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunum tarzı , özgün haberciliği , vizyonu , güçlü iletişimi , gazeteci yönü gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Şevval Arıkboğa tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Haber Muhabiri ve Editör Tuğba Ay
1990 yılında Mersin’de doğdu. Akdeniz üniversitesinde çevre mühendisliği okudu. Ama aklı hep iletişim fakültesindeydi. O yüzden her fırsatta iletişim fakültesinin derslerine girdi. Çünkü medya Tuğba Ay’ın çocukluk hayaliydi. Üniversite bitince hayalinin peşinden gitmeye karar verdi. Bir gece vakti aldığı bu karar sonrası hemen tası tarağı toplayıp İstanbul’a taşındı. Ayağının tozuyla da spikerlik ve sunuculuk kursuna gitti. Sonra da basamakları adım adım tırmandı. Bbn Türk’te muhabirlik , Bengütürk Tv’de yayın editörlüğü, Müge anlı ile tatlı sert programında muhabirlik görevlerinde bulundu. Son olarak Tgrt Haber haber merkezinde editör olarak çalışmaya başladı. Halen bu görevini sürdürmektedir. Tuğba Ay bu mesleğe dair yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü muhabirliği , özgün haberleri , gazeteci yönü , vizyonu , güçlü iletişimi gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle Tuğba Ay gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
- Sizce iyi muhabirin özellikleri nelerdir ?
İyi bir muhabir olmak için önce kişide haber aşkı olmalı, gündemi sıkı takip etmeli.. habere değer kazandırmalı, doğru ve eksiksiz aktarmalı. Haberde mesai bitmez 7/24 gözü kulağı açık olmalı
- Dünyada ve Türkiye’de iyi haber spikerlerinin büyük kısmı muhabirlikten geçmiş siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?
İyi bir muhabir sahayı iyi bilir, sahayı iyi bilen spiker ise haberin her bir köşesini görür. Sorgulama kabiliyeti gelişmiştir. Doğru soruyu doğru kişiye nasıl soracağını bilir. Bu da onu spiker olarak ileriye taşır.
- Medya’da Türkçenin kullanımına dair neler söylersiniz ?
Türkçe her alanda önemli ama medyada daha önemli. Haberi aktarırken dikkat edilmeyen telaffuz ve imla kuralları haberi değiştirebilir. Bu da yanlış aktarmaya yanlış yönlendirmeye sebep olabilir.
Resim Sanatçısı , Yazar , Yaşam Koçu Berrin Kupik
İzmir doğumlu olup, halen İzmir’ de Yaşam Koçu (İ.Ü), gazete köşe yazarı, ressam, şair, yazar ve tasarım el sanatları ile yaşamını devam ettirmektedir. Resim sanatına 12-yaşlarında, gazetede ilgisini çeken bir kadın portre resmi ile başladı. Günlerce sakladığı bu resmi, İlhamın ne olduğunu bilmeden, bir gün çizmeye başladı ve sonra arkası geldi. Beğendiği resimleri sürekli çizmekteydi. Eğitiminden sonra zaman, zaman iş hayatı vesilesi ile ara verdiyse de, şimdilerde hayatında resim; meslek, terapi, yaratıcılık, en güzel iletişim aracı ve hayatının her manada rengi oldu ve olmaya devam edecek . Zaman, zaman sergilere katılmakla birlikte, şahsi sergi çalışmaları da devam etmektedir. Süleyman Demirel üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü Yüksek Lisans yönetiminde tasarlanan ve uygulanan bir projede ‘ asa Akdeniz Sanatçıları Ansiklopedisi’ ne ‘ seçilmiş sanatçılar arasında yerini almış bulunmaktadır. Uluslararası ‘Tuvalist’ bir sitede resimleri sanatseverlere sunulmaktadır. Yine aynı yaşlarda, bahşedilmiş sanat yeteneği olarak da bilinen şiir aşkı ortaya çıkmasıyla birlikte, Berrin Kupik’i tamamen sarıp sarmalamıştı. Her fırsatta şiir yazıyor defter ve kitaplarının arasında saklıyordu. Bu aşk halen daha katlanarak devam ederek bugünlere kadar süregelmiştir. Şiir kitabı için ayırdığı en güzel şiirleri, farklı zamanlarda iki kere talihsizlik ve teknik nedenler sonucu kaybolmuştur. Kaderci bir yaklaşım olmadan, sanatın haz aldığı yönleriyle yaşamını devam ettirmektedir. Kalemini resim ve şiirin ötesinde, gazete köşe yazarlığı yapmakla kullanmaktan çok keyif alıyor ve mutlu olmaktadır. Sanattan, yaşanmışlıklara, psikolojiye, değerlerimize, insanlığa ve birçok alanda araştırmalar yapıp, ortaya bilgilendiren bir şeyler koymak adeta ruhumu doyurmaktadır. Kalemini doğru yolda kullanmanın hazzını yaşamaktadır. Ayrıca el sanatları tasarım ürünleri üretmektedir. İnce ve zarif incelik isteyen bu ürünler için hem görsel, hem de ticari projeler geliştirmektedir. Emek verdiği her şey yeterince beyin gücü, hayal gücü ve beden gücü kullanmayı gerektiriyor. Kullandıkça da yaptığı ve yapacağı şeylerde tasarım ve planlama, beceri ve yeteneklerini arttırmakla birlikte geliştirmektedir. Böyle olabilmek de kendisine gününü ve zamanını daha verimli ve daha yaratıcı geçirmesini sağlamaktadır. Gücü yettiğince, resim yapmaya, şiir yazmaya, köşe yazarlığı yapmaya, kitap yazmaya ve tasarım el sanatlarına devam edecektir. Yaşam Koçluğuna ilaveten, birbirini tamamlayan diğer Koçluk eğitimlerini de alarak, harmanlanmış farklı projeler üretmek amacıyla da çalışmalar sürdürmektedir. Mevlana’ nın da dediği gibi ‘ iyiyi ara, doğruyu ara, güzeli ara’ sözü de yaptığı her işte rehberi olup Berrin Kupik’i yansıtmaktadır. Çünkü yansıttığı, kendi ruhu, kendi sözü ve kendi özüdür. Berrin Kupik yetenekleri , çok yönlü birikimi , kendine özgü resim tarzı , özgün eserleri , güçlü iletişimi , vizyonu , kaleminin gücü , yazar yönü , yaşam koçluğundaki başarısı gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Berrin Kupik tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Haber Spikeri ve Sunucu Nuray Demirdağ
Güzel, Başarılı Spiker Nuray Demirdağ Sinop’lu bir baba ile Gürcü bir annenin ilk çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. İlköğretim ve ortaöğretimin ardından Lisans Eğitimini Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Tv Bölümünde yaptı. Çok başarılı bir öğrenci olan Nuray, Çiftanadal okuma hakkı kazandı be bunu yine çok sevdiği Oyunculuk bölümünde gerçekleştirdi. Üniversite yıllarında hem okullu hem alaylı olmak adına iş hayatına, o dönemin sevilen dizisi Avrupa Yakası’nda Stajer Reji Asistanı olarak başladı. Bu dizide aldığı iş ve sorumluluğun yanında bir çok bölümde de farklı tiplere girerek oyunculuk deneyimini tattı. Örneğin; Ata Demirer’in Fındık Fıstık Şarkısında dans eden kız ve figürasyonu yönlendiren kişi de yine Nuray Demirdağ dır. Tüm bunları aşkla heyacan ve keyifle yaptığını anlatırken gözlerındeki ışıltıdan anlamamak mümkün değil. Ve Daha sonra yine üniversite yıllarında Tek Rumeli Tv’de Sporun Penceresi Programında yardımcı Sunuculuk ve artı roportajlar yaparak Sunuculuk hayatınınında ilk adımlarını atmış oldu.
Üniversite bitince teorik eğitimini pratik hayata geçirme şansını bulduğu ıkınci üniversitem dediği Kanal T Tekevizyonundaki 5 yıllık serüveninde televizyonculuğa, sunuculuk ve spikerliğe dair bir çok programda görev ve sorumluluk alarak önemli başarılara imza attı. Öncelikle Günün Manşetleri Programıyla sabahın ilk ışıklarında günün gazetelerini aktardığı sunumunun ardında öğle haber bültenini sundu ardında haftaiçi her gün kendisinin hazırlayıp sunduğu, konuğundan ulaşımına her şeyi kendisinin organize ederek gerçekleştirdiği Sektöreel Programı ile her gün birbirinden farklı konukları ile sohbet edasında, bilgilendirme bilinçlendirme programlarına güler yüzü, güzelliği ve başarılı sunumuyla imzasını attı. Haftada 1 gün Kriz Masası Programında yine farklı konuklarıyla Gündemi değerlendirdi. Bir Başka yine Siyasi Gündeminin tartışılıp masaya yatırıldığı “Enine Boyun Gündem” programında moderatörlük görevini de başarıyla gerçekleştirdi.
Nuray Demirdağ’ın Üniversite yıllarında içindeki ateş Oyuncu olmak üzerineydi birçok Titatro oyununda rol aldı fakat babasının arzusu üzerine Spikerliği seçme eğilimi gösteren Nuray, yaptığı işte en donanımlı olmayı hedefleyen karakteriyle spikerliği seçince Yüksek Lisansını Spikerliği destekleyecek bir bölümde gerçekleştirmek istedi ve Yeni Yüzyıl Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde burslu olarak Yüksek Lisansını tamamladı. Her zaman eğitime gelişime önem verdi ve bu yönde sürekli kendini geliştirme yolunu seçti. Bunlardan bazıları:
Kuşdili Eğitim Merkezi’nde; TRT’nin birbirinden değerli duayen Spikerleri Tuna Huş, Bengül Erdamar, Orhan Ertanhan ve Gülgün Feyman’dan “Spikerlik & Sunuculuk” eğitimini alarak başarıyla tamamladı.
NLP Akademinin değerli hocası Turgay Biçer’den “İletişim Teknikleri”, “Yaratıcılık” ve “Doruk Performans eğitimleri, Hakan Mokan’dan “Problem Çözme Teknikleri” , Nihat Demirkol’dan “Ekip Olmak” eğitimlerini başarıyla tamamlayarak sertifikalarını almaya hak kazandı.
Teorik eğitimini pratik eğitime geçirmeyi de başarıyla tamamlayan Nuray Demirdağ daha sonra Bugün TV ve KanalTürk televizyonlarında TMSF döneminde kanallar tamamen kapanana kadar spikerlik görevini başarıyla yapmış onun sonrasında altyapısı spor olmamasına rağmen iki yıl boyunca Türkiye’nin önde gelen spor kanalı Digitürk Beinsport’ta Spor Spikerliği görevini başarıyla sürdürmüştür.
Devamında Belediyelerle de çalışmaları olmuş, özel sunum, fuar, davet ve organizasyonlarda da sunuculuk görevleri üstlenmiştir.
Nuray Demirdağ bu mesleğe dair aşkı, yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunum tarzı , özgün haberciliği , vizyonu , güçlü iletişimi gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Nuray Demirdağ tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Program Sunucusu Zeynep Erşahin
Zeynep Erşahin 12 Mart tarihinde İstanbul Bahçelievler’de doğdu. İlköğrenim ve lisenin ardından İstanbul Gelişim Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde tamamladı. Sinema ve Televizyona başlama serüveni lisede katıldığı yarışma ile oldu. Kısa film yarışmalarına katılarak başarılar elde etti. İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin düzenlediği 30 saniyede İstanbul’u anlatan kısa film yarışmasından en iyi yönetmen 1.lik ödülünü aldı. Daha sonra katıldığı afiş yarışmasında 1.lik kazandı. Kısa filmleriyle farklı yarışmalarda finalist oldu. Tüm bu başarılar Zeynep Erşahin’in bu alandaki ilgisini daha çok artırdı. Daha sonra Şimdiki adı Now tv olan Fox Tv’de 9 ay iç yapımlarda rejide görev aldı. Sonrasında Number One Türk televizyonunda çalışmaya başladı. Halen 2 program sunmaktadır. Number One Türk televizyonunda Sinema’ya dair 35 MM programı Çarşamba saat 20.00 da. Gençlik Rehberi Programında Hafta içi her gün izleyici ile buluşmaktadır. Number1 ve Number One Türk televizyonunda sırayla iki kanalda her saat sanatseverlerin karşısına çıkmaktadır. Zeynep Erşahin bu alandaki yeteneği , çok yönlü birikimi , kendine özgü sunum tarzı , özgün sunuculuğu , haberci yönü , güçlü iletişimi , vizyonu gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Zeynep Erşahin tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
SANATÇI DİLERA TOPALOĞLU
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Dilera Topaloğlu nasıl global bir ressam oldu? Yaptığınız sanatı tanımlar mısınız?
- Ressam olmak çocukluk hayalimdi. Her baktığım renkli resimlerden etkilenirdim. Ve resim yapmanın imkânsız bir şey olduğunu düşünürdüm. İlkokulda resim dersi en sevdiğim dersti. Çocukluk hayalim beni uluslararası bir sanatçı yaptı. Tokyo’da kişisel sergim oldu ayrıca Tokyo Metropolitan Müzesi’nde resmim sergilendi. Venedik, Kiev, Selanik, Bulgaristan’da da sergilerim oldu ve olmaya devam ediyor. Saatchi Art’da da internet üzerinden Amerika’da kendime bir ağ oluşturdum. Hem ülkemde hem de yurt dışında aktif bir sanatçıyım.
Soyut dışavurum resimler yapıyorum. Özgür olmayı seviyorum. Aslında zorlayıcı bir tarz tercih ettim. Yoktan var etmeyi seviyorum.
Benim meselem renklerle, renklerin birbirleriyle olan ilişkileri.
Genellikle çizgiler, lekeler ve portreler arasında hareket ediyorum. Seriler halinde yapıyorum. “Çizginin Ritmi” , “Denge ve Dönüşüm”, “Portreler” ve “Manzaralar” olarak seriler yapıyorum. Rastlantısal olarak keşfetmeyi sevdiğim için de her an yeni bir tarzım çıkabilir.
Çoğunlukla doğaçlama ilerleyen bir sürecim oluyor. Başlamadan önce özgür bırakıyorum ilerledikçe renklerimi ve biçimlerimi disipline ediyorum.
Planlayıp çalıştığım da oluyor, çalışacağım işin yoğunluğunu seçiyorum. Örneğin bugün yoğun çizgilerle bir iş yapmak istiyorum diyorum, fırçalarımı, renklerimi ona göre seçiyorum. Dediğim gibi doğaçlama olsa da yine de bir disiplinin içinde ilerliyorum.
Hayat beni farklı yerlere getirdi Miami’de Turizm okudum. Turizm mesleğimi yaparken ayrıca Miami Barry Üniversitesin’de güzel sanatlara gittim. Hiçbir zaman içimdeki sanatçı ruhu bastırmadım. Hem uzun saatler hizmet sektöründe çok çalıştım hem de resim sanatına yöneldim.
Türkiye’ye döndükten sonra turizm sektörüne ara verip 2 sene resim eğitimi aldım. Lisanslı olarak 5 sene de dövmecilik yaptım. Daha sonra resim benim için daha ön plana çıktı ve 2007’den beri resim yapmaktayım. Bebek’de kendi atölyemde de çalışmalarıma devam ediyorum. Sadece resim sanatıyla kalmayıp, seramik sanatıyla da ilgileniyorum. Çocukluğumdan beri yazı yazmayı sevdiğim için de 20’li yaşlarımda iki adet şiir kitabım ve 2019’da “Camino Gümlüğüm” kitabımı yazdım. Bununla da kalmayıp hayalim olan sahnelerde olma arzumu da beş sene şan eğitimi alarak üzerine 2023-2024 yılları arasında Haldun Dormen Akademi’de müzikal eğitimi alarak sahneye çıkarak bir başka hayalimi de gerçekleştirmiş oldum.
Resme başlayacak yeni meraklılara ne önerirsiniz siz hangi süreçlerden geçtiniz?
Yeni başlayanlara önerim. Sabır ve sevgi. Gece yarılarına kadar tutkuyla çalışmak, ne istediğini iyi bilmek. Ve resim yapmayı tutkuyla istiyor muyum diye kişinin kendine sorması gerekiyor. Arada bir yapılacak bir hobi değil, düzen istiyor. Bir bedel ödemeniz gerekiyor. En önemlisi de adanmışlık. Tabii benim bakış açım böyle sanatçı olma yolunda.
İlk resminiz ve son resminiz arasında fark var mı? Sizce varsa ne gibi farklılıklar var, sanat geliştirilebilen bir şey midir?
Kesinlikle fark var.
İlk yaptığım çizim korkunçtu. Desen eğitimi alıyordum. Derslerde ilk çizdiğimde ben bile korktum. Acaba başlamadan bıraksam mı diye düşündüm. Ama üzerine gittim. Benzetene kadar aynı şeyi defalarca çizdim. Verilen ödevleri de aynı şekilde defalarca yaptım. 1-2 ay içinde mutlu olacağım seviyeye geldim. Öğretmenim yanıma gelip “İlk başta ümitsizdim senin için, yapamayacaksın diye düşündüm ve beni çok şaşırttın” dedi. Sonra yaptığım işleri sınıfta örnek olsun diye gösterdi. Nereden nereye geldiğimi öğrencilere göstermek için. Şu anda beni mutlu edecek boyutta keyifle resim yapıyorum.
Sanat bizi neye ulaştırabilir?
Kişinin ruhuna ulaştırıyor. Enerji alanını pozitife çeviriyor. Dünya ile olan ilişkiyi olumlu yönde kopartıyor. Kafada bir soru, düşünce olsa da o anda orada başka, soyut bir dünyanın içine giriyorsun. Renklerin büyü etkisi olduğuna inanıyorum. Beni ilk çocukluk dönemimde etkiledi ve hala kopamadım.
Sosyal çevreniz ona göre şekilleniyor. Sanatçılar, sanatseverlerle çevrili bir hayatınız oluyor. Sadece resim sanatıyla alakalı dostluklarım yok. Şan eğitimi aldığım için çevremde opera sanatçıları oldu bundan çok mutluyum. Dans dersleri alıyorum. Dans hocamla sosyalleşmeye bayılıyorum enerjisi çok yüksek. Etrafımda ki sanatçılarla besleniyorum ve ilişkilerimi harmanlamayı seviyorum.
Bunun dışında çevrem sanata, resme çok ilgili her yaptığım sergiye gelerek beni destekliyorlar onlarda bu durumdan dolayı çok mutlu. Birbirimize değer katıyoruz.
Resimlerinizde nelerden ilham alıyorsunuz?
Yaşamımdan ilham alıyorum. Hareketli ve yaratıcı kimliğim benim en büyük ilhamım. Yaşama bakış şeklim beni özgürleştiriyor. Bu da benim şeffaflaşmamı ve soyutlaşmamı sağlıyor. Resimlerime de bu şekilde yansıyor.
En son yaptığınız kişisel serginiz? Yakın dönemdeki yapacağınız sergileriniz var mı?
Son Kaya Palazzo Kartalkaya’da seramiklerim sanatseverlerle buluştu. 2023 Contemporary Venedik’e katıldım. Onun öncesinde Lütfi Kırdar’da Sanat ve Antika Fuarına katıldım. Tokyo’da kişisel sergimi yaptım. Tokyo Metropolitan Müzesinde’de resmim sergilendi. Kiev’de Ulusal Sanat Akademisi’nde karma sergisine katıldım. Selanik, Varna, Burgaz’da sergilere katıldım.
Sizin iç dünyanız ile oluşan bir resmin tablonun başka insanlar tarafından yorumlanması hatta evlerine asılması nasıl bir his?
Öncelikle resmimin, sanatımın bir değer yaratmış olması ve bu değerin anlaşılması sanatçıyı ölümsüzleştiriyor. Benim için en önemli olan beğenilip sanat severlerin duvarlarında asılı olması. En büyük mutluluk.
Kitabınız var bize biraz kitabınızdan bahseder misiniz?
Kitabımın ismi “Camino Günlüğüm” Ceres Yayınları’da basıldı.
Martin Sheen’in “Yol” filmini izlediğimde; yolda geçen ruhani yolculuğu beni çok etkilemişti. Film İspanya’da Endülüs yolunda geçiyordu. Ben de 6 aylık bir süreçte hazırlanıp bu yolu yürümeye karar verdim. İspanya’nın Leon kasabasından başlayarak 14 günde tek başıma 322 km yürüyerek Santiago’ya vardım. Başladığınız noktada yürüyüş pasaportu alıyorsunuz, uğradığınız her kasabada yürüdüğünüzün kanıtı olarak damga vurduruyorsunuz. Yolun sonunda Santiago’ya varınca bu pasaportu kiliseye gösteriyorsunuz. Kilise bunun üzerine yolu bitirdiğinize dair size belge veriyorlar.
Maceralı bir yolculuğum oldu, yolda yanlışlıkla elimden telefonumu düşürüp kırdım. Bu sefer gördüğüm yerlerin fotoğrafını çekemediğim için resimlerini yaptım. Kitabımda hikayemi resimlerle de anlattım. Hatta yolculuğumdan sonra şansa çektiğim bir fotoğrafın resmini yaparak kitabımın kapağı yaptım.
Bu yolculuğum sürecinde günlük tuttum. Tabii yola başladığımda bir defterim vardı yolun sonunda dolu dolu 5 defterim olmuştu. Döndüğümde 3 aylık bir yazma sürecine girerek, bu anımı, maceralarımı, ruhani yolculuğumu kitap haline getirdim. Bu yolu benimle yürümek isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.
Web: https://www.dileratopaloglu.com
İnstagram: @dileraofficial
