Para politikasının dışarıdan idaresi – Merkez Bankaları-Kredi değerlendirme kuruluşları
Para politikasını dışarıdan idare eden iki temel kurum vardır.
    •    Amerikan Merkez Bankası FED
    •    Amerikan Kredi Derecelendirme Kuruluşları
Amerika’nın muhtelif eyaletlerinde FED’in 12 şubesi bulunmaktadır.  ABD FED’in sahibi 8 ailedir. Bu ailelerden dördü ABD’ de, dördü ise ABD dışında yaşamaktadır.
ABD’ de yaşayan 4 aile;

1. Rockefeller ailesi
2. Goldman Sachs ailesi
3. Lehman Brothers ailesi
4. Kuhn Loebs ailesi

ABD dışında yaşayan 4 aile ise;

1. Rothschild ailesi (The Rothschilds of Paris and London)
2. Warburg ailesi (Warburgs Bank of Hamburg)
3. Lazard ailesi (The Lazards Brothers of Paris)
4. Moses Seifs ailesi (The Israil Mosses Seifs of Rome)

İsimleri yazılı 10 banka ise ABD’ deki 12 FED in tümüne yakının hisselerin sahibidir:

1. NM Rothschild of London
2. Rothschild Bank of Berlin
3. Warburgs Bank of Hamburg
4. Warburgs Bank of Amsterdam
5. Lehman Brothers of New York
6. Lazard Brothers of Paris
7. Kuhn Loeb Bank of New York
8. The Israel Moses Seifs Bank of Italy
9. Goldman Sachs of New York
10. J.P. Morgan Chase Bank of New York

ABD’deki tüm FED’lerin en büyük hisselerine David Rockefeller, Lord Rothschilds, Paul Warburg, Jacob Shiff ve James Stillman ailelerine aittir.
Amerikalı tarihçi Dr. CarolQuigley, “Trajedi-Umut” adlı kitabında  “Küresel Yönetim Karargâhı” İsviçre’nin Basel kentinde bulunan The Bank of International Settlements (BIS)- Uluslararası Varlıklar Bankası(BIS) hakkında özetle şu bilgileri veriyor:
Bankanın sahipleri dünya bankacılık devi 4 gruptur:

1. Bank of America (Rockefeller ailesi)
2. Citi Group ( Rockefeller ailesinin kontrolü altındadır)
3. Welles Fargo ( Rockefeller ailesinin kontrolü altındadır)
4. J.P. Morgan Chase ( Morgan ailesi)

Bu gruplarda ağırlıklı olarak Rockefeller, bir ölçüde de Rotschild ailesi hâkimdir.
Rockefeller tarafından dünyanın en güçlü özel bankası olarak kurulan, The Bank of International Settlements (BIS)  Uluslararası Varlıklar Bankası (BIS), ABD’ deki FED’lerin yanı sıra, Bank of England, Bank of Italy, İsviçre Ulusal Bankası, Hollanda Bankası, Almanya Bankası, Fransız Bankası ve Kanada Bankasının da sahibidir.
Dr.Quigley’e göre Uluslararası Varlıklar Bankası (BIS), bütün batı ülkeleri ve gelişmekte olan ulus devletlerin bankacılık sistemlerini kontrolünde bulundurmaktadır.
Uluslararası Varlıklar Bankası (BIS) in  “Küresel Merkez Karargâhı” , İsviçre’nin Basel kentindedir. Bilderberg toplantılarının yapıldığı Davos kasabası da aynı bölgede yer almaktadır. Karargâhın burada oluşturulması on yıllar öncesinde küresel kapitalizmin çekirdek örgütü olan ve merkezi New York’ ta bulunan Dış İlişkiler Konseyi(CFR) elitlerince kararlaştırılmıştır.

Bu yerin seçilme nedeni, dış dünyadan kendilerini saklayarak bir araya gelmek ve dikkat çekmeden çok gizli kararlar alabilmektir. On binlerce dönüm ormanlık arazide yer alan Uluslararası Varlıklar Bankası (BIS) karargâhının yakınında Gladio’nun kurulma kararının alındığı, P-2 İtalyan Hür Masonlarının “Alpino Locası” da bulunmaktadır. 
Afrika Boynuzu’nda bulunan Cibuti Özerk Cumhuriyeti’ne, ABD’nin Afrika’daki gizli operasyonlarını gerçekleştirmek üzere yerleştirdiği Afrika Komutanlığı (African Command) Ordusunun, gerçekte İsviçre’ de kurulduğu 2011 yılında ortaya çıktı. Şüphesiz ki görevi aynı bölgede bulunan Uluslararası Varlıklar Bankası (BIS), P-2 İtalyan Locası, P-26 İsviçre Locası, İsviçre Bankası ve Zionist World Organisation Center(ZWO)’ın güvenliğini sağlamak ve dünyanın gizli kasası İsviçre’de finansal, siyasal ve askeri operasyonlar gerçekleştirmektir.

David Rockefeller, Uluslararası Varlıklar Bankası (BIS) karargâhında, Prof. Henry Kissinger, Prof. Zbigniev Brzezinsky ve diğer kurmaylarıyla birçok gizli kararlar almış ve operasyon gerçekleştirmiştir. ABD’nin Avrupa Birliğine dayattığı Basel-1, Basel-2 ve Basel-3 kararları da bunlar arasındadır.

Gözü doymaz Küresel Baronlar, dünya hegemonyasını bu yapılanmalarla dayanarak devam ettirmeye çalışmaktadır.

1929 Ekonomik Buhranından sonra görülen en büyük finansal kriz olan 2008 Mortgage Krizi sürecinde, FED’in daha önce görülmemiş para politikaları ile ABD ekonomisinin toparlanmasına katkı sağlamaya çalışması, diğer ülke merkez bankalarına dayattıkları yol ile kendi tuttukları yolun çelişmesi gözlerden kaçmamaktadır.
Krizin ortaya çıkmasından sonra FED, politika faiz oranını rekor düşük seviyelere çekerek piyasaları fonlama maliyetini azaltırken, parasal genişleme programı ile dolanımdaki nakit miktarını artırmayı amaçlamıştır. Böylelikle kriz ile baltalanan ekonomik faaliyetlerin artırılması ve bu paralelde işsizliğin de düşürülmesi hedefler arasında yer almıştır. FED’in nakit miktarını artırıcı bu programları, finansal araçlar üzerinde de etkili olmuştur. Hem reel ekonomide dünya ticaretinin ana değişim aracı olarak, hem de uluslararası piyasalarda varlıkların satın alınması için önemli bir yeri olan ABD Doları’nın küresel piyasalarda miktarca artması bilinçli bir tercih olarak uygulanmış, ABD borçlanma senetleri neredeyse faiz ödenmeden Çin gibi ülkelere ihraç edilmiştir. ABD’nin krizden çıkışı ve ekonomik toparlanması dışarıya finanse ettirilmiştir.

FED’in para politikaları, küresel yatırımcılar tarafından dikkatle incelenmektedir. Banka’nın aldığı kararların yanında, parasal genişleme ve faiz oranı gibi politikalarda yapacağı değişikliklere ilişkin beklentiler bile piyasalarda sert iktisadi hareketlerin görülmesine neden olabilmektedir.
FED’in son faiz artırım kararları Türkiye’de doları 3,5 TL bandına getirmiş faiz hadlerinin yükselmesi yönünde baskı oluşturmuştur.