Köprüler kapatılmadan; yani darbe girişimi haberini almadan yarım saat önce Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçtim. Sadece yarım saat! 

‘’Acil haberlere bak!’’ mesajı gelene kadar, olup bitenden haberim yoktu.

Haberler daha çabuk yayıldığı için bir elimde telefonla Twitter kurcalayarak, diğer elimde kumandayla haberlere bakarak neler olduğunu az çok algıladıktan sonra babama seslendim.

-Baba, darbe oluyor galiba!

‘’Darbe görmüş bir adamın yüz ifadesini, görmeyen bizler asla tamamen anlayamayız.’’

Hepiniz için öyle olmuştur. Dakikalar geçtikçe gerginlik arttı, sesler çoğaldı, sokaklar kalabalıklaştı. Biz de vatanını korumak isteyen her vatandaş gibi dışarı çıktık. Dışarıyı hepimiz biliyoruz. O ezanları, bomba ve silah seslerini, çığlıkları, şehit haberlerini… Kıyameti…

Sonsuza kadar aklımızda kalacak fotoğrafları, videoları… Darbeyi önlemek için sokaklara dökülen binlerce vatandaşımızı… Körpe erleri… Özellikle suçsuz körpe elleri… Esas suçlu darbecilerin kukla gibi kullandığı Mehmetlerimizi..

Hiçbirini unutmayacağız.

Bir de, elini tuttuğu altı yedi yaşlarındaki çocuğunu telaşlı bir şekilde evine götürmek isteyen babanın kıyamet gibi sessizliğini asla unutmayacağım şu soru karşısında:

-Baba, darbe ne demek?  Herkes mi ölecek?

Şehitlerimize Allah’tan rahmet, tüm yakınlarına ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sabır dilerim. 

Allah bizi ve ülkemizi korusun.

Bugünleri en kısa zamanda geride bırakmak dileğiyle…