Arife günü Emekli Tümgeneral Zeki Doğdu’nun vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendim. Birkaç aydır, kalınbağırsak sıkıntıları nedeniyle kemoterapi dahil, operasyonları atlatmış ve oldukça da rahatlamıştı. Ama ne yazık ki ömrü vefa etmedi. Bayramın ikinci günü Selimiye Camii’nde, koronavirüs gölgesinde kısıtlı olarak icra edilen törenle ebedi istirahatgahına uğurlandı.

Çerkeş’te doğan, 1954 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun olan Zeki Paşa’yı ben 1960’larda tanımıştım. O tarihlerde TSK’nin Eğridir’de bir Komando Bölüğü, Ankara’da da bir Paraşüt Bölüğü vardı. Zeki Paşa Eğridir‘de Komando Bölüğü‘nün ben de Ankara‘da Paraşüt Bölüğü’nün Komutanı idim.

Malumları, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan sonra ihtiyaç hasıl olduğundan, bu bölükler önce Komando ve Paraşüt Taburları, bilahare de Komando ve Hava İndirme Tugayları olarak teşkilatlandırılmışlardı.

Zeki Paşa ile 1960’lardan beri tanışırız. 1963 yılında Kıbrıs’ta eli kanlı Papaz Makarios’un Kıbrıs’lı soydaşlarımızı katletmek için başlattığı Kanlı Noel’de ve daha sonraki 64 ve 67 yıllarındaki bütün olaylarda, değişik rütbelerde Kıbrıs’la ilgili birliklerde görev yapmıştık.

1974 Temmuzunda Zeki Paşa Bolu’da Komando Tugayı’nda, ben de Ankara’da Kara Harp Okulu‘nda Tabur komutanı olarak görevli idik. Zeki Paşa Taburu ile 20 Temmuz’da helikopterle Kıbrıs‘a intikal edip Kıbrıs Barış Harekatı’na katılmıştı.

Ben de tayin olduğum hava İndirme Tugayı karargahına hemen katılıp 20 Temmuz’da paraşüt hücumuna iştirak etmiş ve Zeki Paşa ile Kıbrıs’ta buluşmuştuk.

Birinci Harekatta Girne’yi, ardından Lapta ve Karava’yı, İkinci Harekat’ta da Güzelyurt‘u KKTC topraklarına katan Zeki Paşa’nın komuta ettiği 1. Komando Taburu, Kıbrıs Barış Harekatı’nın en başarılı birlikleri arasında önde gelenlerdendi.

Zeki Paşa da; bilgili, cesur, soğukkanlı ve dirayetli, rütbe ve makamının kendisine tanıdığı hiçbir ayrıcalığı kullanmayan örnek bir komutandı. 20 Temmuz’dan 25 Temmuz’a kadar ateş altında, cehennem sıcağında Mehmetçikleri gibi ne botlarını çıkarmış, ne de uzanıp istirahat etmişti. Uyumamıştı bile. Kahraman Taburunun başında, aldığı görevin peşindeydi.

Değerli okurlarım, Kıbrıs Barış Harekatı‘ndan sonra Alay Komutanlığı, Tuğgeneral rütbesi ile Dağ ve Komando Okulu ve Hava İndirme Tugay Komutanlıkları ve Tümgeneral rütbesi ile de Eğitim Tümen Komutanlığı yapmış, TSK’ne öğretmen ve komutan olarak pek çok subay ve astsubay yetiştirmiştir.

Emekli olduktan sonra da sık sık görüşürdük. Zeki Paşa, TSK’da astları ve üstleri arasında hep iyi bir subay ve komutan olarak anılırdı. Kıbrıs Barış Harekatı’nda elde ettiği başarılar nedeni ile, TSK KIBRIS ÜSTÜN CESARET ve FERAGAT MADALYASI VE ROZETİ (ALTIN) ve ayrıca KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MİLLİ MÜCADELE MADALYASI ile onurlandırılmıştı.

Değerli Paşam, koronavirüs kısıtlamaları nedeni ile sizi sessiz sedasız uğurlasak da, mübarek Ramazan Bayramı’nda şehit evlatlarınızın sizi büyük bir saygı ve özlemle ve törenle karşıladıklarından eminim. Size Ulu Tanrıdan rahmet, ailenize, yakınlarınıza ve silah arkadaşlarımıza baş sağlığı diliyorum. ruhumuz şad, mekanınız cennet olsun.