Londra’da KKTC Başkanına yapılan affedilmez saldırıyı, bir ırkın ölümünü isteyen Yunan ve Rumları kınamak yetmiyor! Kınamaktan anlayacak asalete sahip olsalardı Türklerin toprak bütünlüğüne göz dikmez işgal planları kurmazlardı. Bunların anlayacağı dil başka! 

Siyaset uğruna kan isteyen kafatasçı ağbileri; kendi günahlarını unutturmak için uydurdukları tarihle gençlerin beyinlerini yıkamış. Üniversite gençliğinin takma akılla aldığı eğitimin sonucunu bütün dünya gördü. Barbarlar!... Tarihin gerçek yüzüne bakacaklarına yaşlıların uydurmaları ile mayalanmışlar. Ülkemizde yaşanan deprem faciasından bile faydalanmayı düşünen, işgal hayalleri kuran Rumlar da oldu! 

Türkler atalarına yaptıklarını unutmadı! Türklere yaptıkları işkenceleri, tecavüzleri, soy kırımı unutmadı! Türkleri Anadolu'da işgalci göstermek için Anadolu'da değil de Moğolistan'da görmek isteyenlere, sınırlarımıza göz dikenlere gerçekleri yazalım:

Türk, Heredot’tan ve Tevrat’tan çok daha eski yüzyılların tanıdığı bir ulustur. Heredot'un yazdığı tarihte, Yunanlılara medeniyeti öğretenler Türklerdi! 

Anadolu'nun (Azərbaycan dahil) en eski halkları "hint-avrupalı" değil, Türk'tü. Çatalhöyük arkeolojik bulgular 10 bin yıldan uzun süredir Türklerin burada olduğunu kanıtlar. 

Göbekli Tepe Türklerin merkezidir. Göbekli Tepe Türklerin kurduğu bir şehir devletidir ve Göbekli Tepe Anadolu’nun tapu senedidir.

Anadolu’nun 15 bin yıllık Türk yurdu olduğunu Seyyid Ahmet Arvâsî: "Türkler Anadolu'ya geldiği zaman bu topraklarda ne bir Ermeni ne de bir Kürt devleti vardı. Anadolu‘yu güya Bizans Devleti kontrol ediyordu. O Anadolu ki, kırları bomboş, köy ve kasabaları harap, eşkıyanın, soyguncunun kol gezdiği bir coğrafya idi." 

Bugünkü Avrupa medeniyetini kuranların yazı yazmasını bilen Türkler olduğu ispat edilmiştir. Batı bilginlerinin en büyük hatası Türklerin aşağılanmasına vesile teşkil edecek şekilde, Kül Tigin anıtının M.S. 732'de ve Qanım Kağan yazıtının 734'de dikildiğini kabul etmiş olmalarıdır. 

Türklerin Avrupa'daki ayak izleri; Romanya’daki Attila Hazinesi yazıtları, Proto-Bulgar yazıtları, Yunanistan'daki Attika yazıtları, Sırbistan'daki Vinça-Tartaria yazıtları, İtalya ve Avusturya'daki Etrüsk yazıtları, Fransa'daki Glozel yazıtları, Pra-Portekiz yazıtları, Başkurdistan yazıtları ve İskandinavya yazıtları ile Türklerin Avrupa'da bıraktıkları ayak izlerini Prof.Dr.Kazım Mirşan; dünyaya tanıtmıştır.