Balkanlar ve Anadolu'da yaşanan soykırımı, zulmü, işkenceyi, tecavüzü ve sürgünü; resmî kaynaklardan, görgü şahitlerinden, hatta cânilerin kendi ifadelerinden aktarılmıştır. İşte yaptığı zulümle öğünen Yanyalı bir yerli Rum'un mektubundan kısaltılmış alıntılar:

- "Gönderdiğim kulakların her birini sevgililerinize bir zafer hediyesi takdim ettiğinizi yazıyor ve Türk kadınlarıyla geçirdiğim dakikalardan, (gasbettiğim) mallardan bahsetmemi istiyorsunuz."

- "Azizim Mihail, hayatım o kadar sefalı, o kadar renkli ki! Emin ol, 14. Lui bile benim kadar gönül alıcı genç kızların kucağında mesut olmamıştır! Öyle Venüsler'e mâlik bulunuyorum ki, onların yalnız ırzları değil, hayatları da benim elimde!"

- "Her gece 8-10 Türk-Osmanlı kızını ağlata ağlata soymak, oynatmak, bir zaman tehditle, işkencelerle onları mey'us (kederli) ettikten sonra müstehzi (alaycı) gülüşlerimizle rakslarını alkışlamak Helen Oğulları'na ne kadar neşeli bir gurur veriyor!"

- "Sabahlara kadar Yunan subaylarıyla birlikte bu nefis ve dilber Türk kadınlarının çıplak sevimli manzaraları karşısında mağlup olmaz kralımızın şerefine billûr kadehler şakırdatıyoruz!"

- "Fakat bilsen, bunları ne maharetle oynatabildim! Yanya'nın düştüğü gün, bütün Müslümanlar şanlı Yunan ordusunun korku ve vahşetiyle samanlıklarda saklanırken, ben evvelce tanıdığım güzel müşterilerimin evlerini (kapılarını) çalarak birer birer onları himaye edeceğimi söyledim. Derhal sevinerek icabet ettiler."

- "Zaten bu aptalları aldatmak için öteden beri ben müfrit bir Osmanlı kesilir, Yunanlara karşı hiddetli görünürdüm."

- "Bütün mücevherat ve paralarıyla benim eve geldiler. İlk günlerde 19 Müslüman vardı. Bunlardan 7'si eğlenceme mâni olduğu için, birer suretle kuyuya yuvarlandı! 3 ihtiyar kadın da faydasız ve can sıkıcı olmak hasebiyle, kolayca boğazlandı!"

- "Şimdi en müstesna ve lâtif olarak 9 metrese mâlikim!.. Bunların arasında parmaklarında fındık kadar pırlantalı yüzükleri olan sarışın endamlı 2 kız vardı, Miralay'ın kızları. Daima inatkâr vaziyetleri ile beni çok uğraştırıyorlardı! Yemek yemedikleri için günden güne zayıflayarak âdeta bir iskelet halinde kuru ve çirkin oluyorlar."

- "Daha genç iki yüzbaşı hanımı var. Biri hamile.Geçen gün çırılçıplak soyunmak ve oynamak istemediği için kendisini güzelce tokatladım, tekmeledim. Çocuk düşürdü!"

- "Bu uğursuz Türk yavrusunu, ayaklarımla annesinin gözleri önünde, yumurta kırar gibi ezdim! (Kadını) o halinde bile dediklerimi yapmaya zorladım. Bilirsin, Mihail, ne kadar inatçıyımdır!" Sürecek