Virüs, Türkiye’de hızla yükselişe geçti. Türkiye’de yükselişe geçmeden önce, dünyada bazı ülkeler bu yükselişi bizden önce gördü. Dünyada tekrar başlayan bu yükselişin bize de geleceği biliniyordu. Sonunda öyle de oldu. Bunun üzerine yeni uygulamalar hayata geçirildi. Bu uygulamalardan bazıları: Hafta sonları, 10.00 ile 20.00 saatleri dışında sokağa çıkmak yasak. Tüm okullarda bu yılın sonuna kadar online eğitime devam edilecek. Kafeler ve restoranlar sadece paket servis yapacak. Alışveriş merkezleri, berberler, marketler ve restoranların çalışma saatleri 10.00 ile 20.00 arasında olacak ve bunun gibi birkaç uygulama daha hayata geçirildi.

Benim kafamı karıştıran bazı uygulamalar var. Alışveriş merkezleri 20.00’da kapanacak. Alışveriş merkezleri zaten 22.00’da kapanıyordu. 2 saatlik farkın amacını anlamış değilim. Üstelik hafta sonu alışveriş merkezlerinde, restoranlarda ve berberlerde çalışan işçiler işten 20.00’da mı çıkacak? Yoksa daha erken çıkıp sokağa çıkma yasağının başladığı saatte evde mi olacaklar? Bu yasak, toplu taşımaları hafifletmediği gibi işe giriş ve çıkış saatlerinde yoğunluk yaşatacak.

Sebebini anlayamadığım diğer bir yasak, hafta sonu 10.00 ile 20.00 arası hariç sokağa çıkmak yasağı. Bu yasağın toplu taşımayı hafifleteceğini sanmıyorum. Bu yasağın sakıncalı bir yanı var. İnsanlar, hafta sonu tatillerinde daha yoğun şekilde alışveriş merkezlerine gidebilir veya gezmek amaçlı dışarı çıkabilir.Virüsün yayılmasını sağlayan önemli şeylerden biri toplu ulaşımlar. Bu yasakların hiçbiri toplu ulaşımı hafifletmiyor. Üstüne hafta sonu belli saatlerde toplu ulaşımı yoğunlaştırıyor. Kafelerin ve restoranların kapatılması doğru; fakat toplu ulaşımlara düzenleme yapılmadığı sürece kafelere veya restoranlara gitmeyen insanlar toplu ulaşımı kullanarak birbirlerine gidip gelecekler. Yine hafta sonları insanlar kafelerde görüşmek yerine açık alanlarda görüşecek ve bu durum kalabalık ortamların oluşmasına sebep olacaktır. 

Geçtiğimiz günlerde borçlar için yapılandırılmaya gidildi. Bu son yasaklarda ise kıraathaneler, kafeler ve restoranlar kapatıldı. Bu yasaklardan sonra insanlar borçlarını yapılandırsa ne olur, yapılandırmasa ne olur. Bu süreçte insanlara borçlarını yapılandırma fırsatı yerine borçlar, pandeminin bitmesini ön gördüğümüz döneme kadar dondurulmalı. Kış aylarına girmeden pandemide yaşanan bu yükseliş, kış aylarında da devam edecek. Kıraathanelere yardım yapılmazsa binlerce insan aç kalacak ve borçlarını ödeyemeyecek. 

Girdiğimiz bu riskli süreçte Sağlık Bakanlığı hâlâ vaka sayılarını açıklamıyor. Vaka sayıları, hasta vaka sayıları kadar önemli. İnsanlar, sadece hasta vaka sayısına bakarak hareket ediyor. Vaka sayılarını bilmeden durum ciddi demenin bir anlamı yok. Durumun ciddi olduğunu gösteren rakamlar yok ortada. Pandemiyle mücadele etmek için sadece vatandaşın çabası değil, devletin de sayıları şeffaf şekilde açıklayarak bu mücadeleye katkı sağlaması gerek. 

Alınan tüm bu kararlar elbette  ülkenin ekonomisinden bağımsız düşünülemez; fakat alınan bu son kararlar pandeminin yayılmasını çok fazla durdurmuyor. Pandemide bu yükseliş devam ederse ekonomiyi etkileyen ağır yaptırımlar gelebilir. Ağır yaptırımlara maruz kalmadan şimdiden daha etkili kararlar alarak ekonomiyi de sıkıntıya sokmaktan işleri yoluna koymamız gerekir.