Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Türkler pek çok farklı sektörde faaliyet gösteriyorlar. Washington DC, Maryland ve Virginia’da yaşayan Türklere ait sayıca fazla granit, mermer, mutfak ve banyo alanında iş yerleri bulunuyor. Sadece bu 3 yerde 100’den fazla Türk vatandaşının iş yeri bulunurken 1000’den fazla kişi de bu sektörde çalışıyor…

İnşaat sektöründe ev yenileme ve dekorasyonu alanında iş yerleri bulunanlardan birisi de Malatyalı Kemal Kaya Boyraz. Aslında büyük hayallerle ABD’ye gelen Kemal Bey geldiği sene yoğun bir kar yağışına denk gelince Amerika'da uzun süre iş bulamamış. Son çare olarak başladığı sektörde işi öğrendikten sonra ise hayatı değişmiş Kemal Bey'in. Şimdilerde 100’den fazla kişiye istihdam sağladığı 5 ayrı yerde dükkân işleten bir iş adamına dönüşen ilham veren hikayesini sizler için konuştuk.

Sıfırdan başlayarak Amerikan Rüyasını yaşayan Kemal Kaya Boyraz ile röportajımız…

Röportaj: Anıl Sural

Önce Vatan Gazetesi Washington DC

Öncelikle ABD maceranız nasıl başladı?

İlk olarak 2007 yılında Work and Travel programı ile Amerika maceram başladı. Sonrasında 2010 yılında yüksek lisans yapmak için Washington DC'ye geldim ve ardından burada kaldım. 2010 Ocak ayında Amerika'ya geldiğimde dışarda 1 metreye yakın kar vardı, gelmeden önce kolay iş bulur ve yaşam masraflarımı çıkarırım düşüncesi ile yanımda $3.000 para ile gelmiştim ancak iş bulmak hiç de kolay olmadı. Ocak ayı olduğu için bütün sektörler durgundu ve kimse yeni birini almak istemiyordu. İş bulabilmek için araba almamın şart olduğunu söyleyen insanları dinleyerek $1000’a araba aldım. $1000'la okulun ilk taksitini yatırdım ve kalan $1000'ın yarısını kaldığım odaya kira bedeli olarak verdim. Son kalan paramı ise yemeğe harcıyordum. Ya iş bulmalı ya da borç bulmalıydım. Diğer seçenek de geri dönmekti. Ancak Türkiye’de bir akrabamızın Washington’da bir tanıdığı olduğu aklıma geldi. O kişiye ulaştım.  Arkadaşının burada granit ve mermer atölyesi vardı ama benim bu sektör ile alakalı hiçbir fikrim yoktu. Arayıp işyerinde buluştuk. Mermercide satış danışmanı arıyormuş. Benim işle alakalı hiçbir fikrim yoktu ama öyle bir durumdaydım ki işi yapabileceğimi, beni denemesini söyledim. Adam kabul etti ve böylece mutfak-banyo sektörüne geçmiş oldum...

Şu an sahibi olduğunuz firmanızdan bahsedebilir misiniz?

2011 yılında Washington Dulles Havalimanı yakınlarında Virginia Kitchen and Bath firmasını kurdum. Firmanız kendi sektöründe Virginia eyaletinde en hızlı büyüyen ve lider konumda olan firmalar arasında yer aldı. Yılda 300’den fazla özel tasarım ev dekorasyonu yapmaya devam etmektedir. Mutfak-banyo, ev dekorasyonu, çok katlı inşaat projesi ve toptan mutfak dolabı satışı yapıyoruz. Kurulduğu günden bugüne büyüme grafiği hep yukarı yönlü oldu ve farklı isimler altında birçok lokasyonda ortaklarla büyüdüm. Şirket olarak her zaman birlikten güç doğar sözünü benimseyip ortaklarla beraber büyümeyi kendimize ilke edindik. 2020 yılında en çok mutfak, banyo dolabı satan bayi olduğumuz için Wellborn Cabinet'ten Virginia eyaletinin en iyi bayisi ödülünü aldık. Ayrıca Medallion Cabinetry şirketinden de 2013 -2020 arası ‘Platin Bayi’ ödülüne sahibiz. Son olarak şunu eklemek istiyorum. 2011 ve 2015 arasında firma olarak çok hızlı büyüyünce case studye bile konu olduk.

ABD’ye ilk geldiğiniz zaman hangi işleri yaptınız?

2007-2009 yaz ayalarında Work and Travel ile gelip Maryland’ın yazlık yeri Ocean City’de “Name on Rice” yani pirinç tanesi üzerine çok ince bir kalem ile isim yazıp kolye ve bileklik satma işinde çalıştım.

2010 yılında eğitim için geldiğimde önce granit-mermer ve sonra mutfak-banyo firmalarında satış danışmanlığı yaptım. Yaz döneminde öğrenci olarak çalışıp gitmek ve okulumun İngilizce eğitim veriyor olması hızlı yol almamı sağladı.

Kendi firmanızı nasıl kurdunuz?

2010 ortalarında mutfak-banyo işi yapan bir şirkette işe başladım ve kısa sürede iyi satışlar yaptım. 2011 yılında okulum bitmek üzereyken seçim yapmam gerekiyordu, kalıp iş kurmak ya da dönüp Türkiye’de bir iş kurmak seçenekleri vardı. Ama herhangi bir birikimim olmadığı için geri dönmek daha mantıklıydı. Türkiye’den ailemden ya da tanıdıklardan yardım alarak iş yeri açmak fikri beni korkutuyordu, eğer başarısız olursam insanlara karşı mahcup olurum diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. Kendi şirketimi kurup müşterileri çalıştığım showroomlara yani satış yerlerine götürüp sanki kendi yerimmiş gibi satış yapmaya başladım ve bu formül benim Amerika’da ticari hayatımı başlattı. 3 ay gibi kısa sürede sıfır sermayeden kendi yerimi açacak sermayeyi kazanmış oldum, bu formül daha sonra benimle çalışan ve benim gibi sermayesi olmayan başka arkadaşlarıma da kendi iş yerlerini açmasına vesile oldu.

100’den fazla çalışanınız bulunuyor. Büyümesi biraz zor bir sektör. Çünkü çok fazla detay var. Nasıl büyüyorsunuz?

Amerika’da Mutfak – banyo ve ev dekorasyonu çok detay ve titizlik gerektiren bir sektör.

Amerikalılar evlerine herhangi bir yenilik yapmak istediklerinde bunu biz Türklere göre çok fazla ciddiye alıyorlar. Yüzlerce dolap renginden, taş rengine aylar süren renk seçimi bu işin başlangıç kısmı. İnsanlar evlerinde yapılacak en küçük değişiklikte bile günlük yapılanları, çalışanın davranışını, işinin nasıl yaptığını, olumlu ya da olumsuz her şeyi dosyalayıp firmayla günlük irtibat içinde oluyorlar. O yüzden müşteri servisi çok önemli, ince eleyip sık dokudukları için de oldukça zor. Her zaman bir aksilik ya da problemle karşılaşmak mümkün, önemli olan anında çözüm üretip müşteriyi memnun edebilmek. Hızlı büyüyüp iş kalitesini düşürmek yerine, beraber çalıştığım arkadaşlarımla ortak şubeler açıp kaliteyi korumaya devam ediyorum.

Türkiye’den ABD’ye ilgi artıyor. Yatırım yapacaklara tavsiyeleriniz nelerdir? Röportajı okuyanlar nasıl gelip iş yapabilir?

Ülkemizin şu an ihracatta rekabetçi konuma gelmesi ile birlikte biz de şirket olarak Türkiye’den fabrikalarla çalışmaya başladık. Tabi aynı zamanda buraya çeşitli sektörlerde yatırım yapmaya gelenler de artmış oldu, bazıları ile ortak işler kurma şansını yakaladım. Yatırım yapmak isteyen insanlara tavsiyem: Hemen bir iş koluna yatırım yapmak yerine varsa vakitleri 2-3 yıl Amerikan sistemini anlayıp doğru iş onlar için neyse ona yatırım yapsınlar, vakitleri yoksa da referansı olan işinde ciddi olan Türk şirketlerine yatırım yaparak ortak olmaları başlangıç için çok önemli.

Ortaklarınızla beraber pek çok Türk’e de iş kapısı oluyorsunuz…

Genelde Amerika’da şöyle derler ‘Aman Türklerden uzak durun, faydası olmayacağı gibi size zarar verir’ Aslında ben bu söze katılmıyorum. Eğer sizin niyetiniz doğru olursa karşınıza çok iyi insanlar çıkıyor ve işler kolaylaşıyor.  Maddi manevi destek görüyorsunuz. Benim şimdiye kadar tanıdığım Türklerin hepsi bana yardımcı oldu benim bir yerlere gelmeme katkı sağladı, ben de bu doğrultuda elimden geldiği kadar buraya gelmiş ya da yeni gelecek insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum.

Sıfırdan başlamak zor olmadı mı? ABD’de iş yapılması dünyadaki diğer ülkelere göre kolay ve fırsatların olduğu bir ülke ama davulun da sesi uzaktan hoş geliyor…

Tabiki sıfırdan başlamak çok zor, maddi olarak eksiden gelip şirket kurmak hayal gibi olabilir ama başarma ve çalışma arzusu ile kısmetinizde varsa size sadece çok çalışmak kalıyor. Amerika diğer ülkelere göre halen fırsatlar ülkesi, burada birçok insan kendi mezun olduğu alanın dışında başarıyı kolaylıkla yakalayabiliyor, o açıdan bu ülkede diplomadan çok kişinin ne yapabildiği daha önemli.

Koronavirüs sizin sektörü nasıl etkiledi?

Koronavirüs bizim sektör için ters etki yaptı. Virüsün başlarında bütün sektörlerde olduğu gibi bizim de işlerimiz durdu, sonrasında ise durgunluk devam eder diye beklerken tam tersi işler artmaya başladı. Benim düşünceme göre böyle bir durumda insanlar kimseyi evine alıp bir şey yaptırmaz, her gün Amerika’da binleri geçen ölümler içinde insanların aklına en son evlerinde dekorasyon yaptırmak gelmesi gerekirken evde canı sıkılan Amerikalılar evde değişiklikler yapmaya başlayarak sıkıcı hayatlarına biraz olsun heyecan katmak istedi. Tabi tüm Dünyada olduğu gibi Amerika’da da tedarik zinciri sıkıntıya girince malzeme bulmak zor oldu, sonrasında enflasyon artınca biraz sıkıntı yaşadık ama alım gücü yüksek olduğu için genel olarak iyi bir dönem geçirdik.

ABD’de geçmişe dönüp baktığınız zaman hiç unutamadığınız farklı ilginç bir anınız var mı?

2007 yaz ayında öğrenci olarak çalışmaya geldiğimde New York’ta ilginç bir anım olmuştu. Gelmeden önce gideceğim yere otobüs bileti almamıştım ve Türkiye’deki gibi otobüs terminaline gidip oradan ilk otobüsle gideceğim yere ulaşabileceğimi sanıyordum. Fakat ilk zaman Amerika’da otobüs yoluculuk sisteminin ne kadar geri kalmış olduğunu gördüm. Gece 12’ye doğru otobüs terminaline gittiğimde terminalin kapalı olduğunu gördüm oradaki güvenlik personeli sabah gelmem gerektiğiniz söyledi. Aynı gün gideceğimi düşünürken için herhangi bir pansiyona rezervasyonum da yoktu. Gece 12’den sonra New York caddelerinde dolaşarak kalacak bir yer bulmaya çalıştım ama her yer doluydu. Kısıtlı param olduğu için otellere soramıyordum sadece pansiyon tarzı, öğrencilerin kalabileceği ucuz yerler bakıyordum. Sabaha karşı son girdiğim pansiyon da almayınca gidecek yerim olmadığı için resepsiyonda beklerken görevli bana acıdı ve içinde 8 kişinin kaldığı küçük bir odada birkaç saat dinlenecek yer ayarladı. Birkaç saat uykunun ardından tekrardan otobüs terminaline gittim ve gideceğim yere bilet aldım. Tabii elimde bilet olunca koltuğuma oturacağımı düşünerek otobüsün hareket saatinde otobüse geçtiğimde hiç boş yerin kalmadığını gördüm ve bize verilen biletin sadece boş bulduğun yere otur anlamına geldiğini o anda öğrendim ve bu da benim için ikinci şok oldu. Otobüs şoförü ya 4 saat sonraki otobüsü beklememi ya da 5 saatlik yolu ayakta gitmem gerektiğini söyledi ve mecburen ayakta gitmeyi tercih ettim. 5 saatlik yolun sonunda Ocean City’e vardık ve heyecanla daha önce Work and Travel şirketinin bana bulduğu Mc Donalds'ta işe başlamak için gittiğimde de 3. şokumu yaşadım. Elimde iş sözleşmesi olduğu halde bana ihtiyaçları olmadığını söylediler. Ben de çaresizce 3-4 gün boyunca iş aradım, bulamayınca dönmeyi düşünürken yine oradaki Türklerin yardımı ile Türk bir iş yerinde iş buldum ve Amerika maceram devam etti.

Son söz sizin lütfen buyurun…

Bana göre henüz bir şey başarmış değilim ama daha başarılı olmak ve çevreme daha faydalı olabilmek için elimden geleni yapmaya devam ediyorum. Tabii ki bunların hepsi Allah’ın bana kısmet etmesi sonucu oluyor. Buradan sizin aracılığınız ile başta eşim Sinem Boyraz olmak üzere bana desteğini ve yardımını esirgemeyen herkese teşekkür etmek istiyorum.

Kemal Kaya Boyraz kimdir?

1982 Malatya, Darende doğumluyum, evli ve 1 kız 1 erkek çocuğu sahibiyim. Orta okul ve lise eğitimi Malatya’da tamamladıktan sonra, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi İşletme fakültesi ve sonrasında Strayer Üniversitesi’nde MBA yaparak 2011 yılında mezun oldum. 2010 yılında sadece eğitim amaçlı Amerika’ya gelip sonrasında kendi işi kurup halan inşaat ve mutfak-banyo sektöründe devam etmektedir.