Velilerin okuldan genel olarak beklentilerine bakıldığında öncelikle çocuklarının mutlu olduğu ve kişiliğini geliştirdiği bir okul düşünmektedirler. Daha sonra okulun yabancı dil eğitimine verdiği önem ile fiziksel özelliklerinin (yüzme havuzu, spor salonu, yeşil alan, yeterli derslik vb.) ve güvenliğinin sağlanmasının ehemmiyeti dile getirilmiştir.

Bunlarla birlikte okulun sahip olduğu sosyal imkânların (kulüpler, sportif ve sanatsal faaliyetler, uluslararası projeler vb.) çocuğu hayata hazırlamada önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca okullarda verilen beslenmelerin ve öğle yemeklerinin sağlıklı olmasının ve hijyenik koşullarda bir okul ortamı sağlanmasının da ne denli önemli olduğunu vurgulamışlardır. Bu görüşler ışığında özel okulların diğer işletmelerden farklı olduğu ve bu anlamda velilerin de beklentilerini yüksek tuttuğu söylenebilir. Özel okulların önceliğinin öğrencilere kaliteli bir eğitim sunmanın yanında velilerin de beklentilerine cevap vermek olduğu düşünülebilir. Çünkü hizmeti alan kesim veliler ile öğrencilerdir ve özel okullar bu beklentilere cevap vermekle yükümlüdür. Veliler, beklentileri karşılandığı oranda memnuniyet duyarlar. Özel ve devlet liselerinde veli beklentilerinin boyutlarının araştırıldığı bir çalışmada, velilerin okullardan beklentileri; daha iyi bir eğitim-öğretim, çocuğu ile daha çok ilgilenilmesi, çağdaş bir eğitim-öğretim ve veli ile daha sıkı bir iletişim kurulması şeklindedir (Açıkalın, 1989). Çağdaş bir eğitim süreci için veli beklentilerinin eğitim sürecine dâhil edilmesi gerekmektedir. Etkili iletişim kurarak, fikirlerin dinlenmesini sağlayacak ortamlar oluşturarak ortak akılla yol alabilmek eğitimin kalitesine de kuşkusuz yansıyacaktır. Rekabetin arttığı günümüzde özel okulların, hizmet verdiği velilerin ihtiyaç ve beklentilerini daha fazla dikkate alması, bu beklentiler doğrultusunda okullarının imajına yönelik çalışmalar yapması önemlidir.

“Okulun Veli Beklentilerini Karşılamak İçin Yaptıkları” ile ilgili görüşler incelendiğinde, velilerin genel olarak okulları tarafından beklentilerinin karşılandığını söylemek mümkündür. Bir kısım veli bazı eksikler olduğunu ve iyileştirmeler yapılması gerektiğini düşünse de veli grubunun büyük bir çoğunluğu okulun beklentilere cevap vermek için çaba gösterdiğini düşünmektedirler. Veliler, beklentilerinin karşılanması için öğretmenin yapması gerekenleri ifade etmişlerdir. Öğretmenin öğrenciye bilgiye ulaşma yolunu göstermesi gerektiğini; ajanda/iletişim defteri, haftalık bülten, ünite raporları, bireysel görüşmeler, yazılı/telefonla görüşme vb. gibi iletişim kanallarını her zaman açık tutmalarını, öğrencilerinin ilgi ve yeteneklerine göre doğru alanlara yönlendirmeler yapmalarını, sınıf içinde farklı yöntem ve teknikler kullanarak bireysel farklılıklara yönelik çalışmalar yapmalarını, olumlu bir tutum sergileyerek güler yüzlü ve demokratik bir anlayışa sahip olmalarını dile getirmişlerdir. Bunları yapan öğretmenin velilerin beklentilerini büyük oranda karşıladığı düşünülebilir.

Bununla birlikte yönetimin de beklentilerini karşılamak için neler yaptığını açıklamışlardır. Yönetimin okul aile birliklerinin kurulmasını sağlaması, bilgilendirme toplantıları yapması, yazılı-telefonla-birebir görüşme, ev ziyaretleri, anket vb. yöntemlerle iletişim kanallarını kullanması, veli eğitimleri düzenleyerek rehberlik hizmeti sunması, yemekler ve geziler organize ederek velilerle işbirliğini arttırmaya yönelik girişimlerde bulunması veliler için önem arz etmektedir. Ayrıca veliler okulun fiziksel koşul ve donanımına ilişkin de beklentilerinin karşılanması gerektiğinin önemini ifade etmişlerdir. Dersliklerde ve koridorlarda materyal zenginliği, spor ve konferans salonu vb. alanlarının olması, oyun alanlarının çeşitliliği ve güvenliği, servis, yemek ve revir imkânı sağlanması, hijyen koşullarına dikkat etmesi, temizliğe önem vermesi, okulun yeşillendirilmesi gibi konulara değer verilmesinin veli beklentilerinin karşılanması anlamında önemli bir yer kapladığı görülmektedir. Bu bağlamda veliler, özel okullardan pek çok şey beklemekte ve aynı zamanda bu beklentilerinin karşılığını görmek istemektedirler. Özel okul velileri birçok kriteri göz önünde bulundurarak çocuğunun okul seçimini yapmaktadır.

Dolayısıyla seçtiği okuldan aldığı hizmet de onlar için önemlidir. Görüldüğü gibi tek başına eğitimin kalitesi, kadronun niteliği ya da yönetimin iletişim kurma becerileri yeterli olmamaktadır. Okul, yaşayan bir organizma gibidir. Bu anlamda velilerin beklentileri sürekli değişebilir. Okul bu değişiklikleri dikkate almak, beklentileri karşılamak için sürekli kendini geliştirmek ve yenilemek zorundadır. Bunu yaparken her ihtiyacı önemseyerek en etkili kaynakları ve yolları işe koşup okulun varlığını koruması ve çevredeki itibarının devamlılığının sağlanması için beklentileri karşılama düzeylerini gözden geçirmeli, yenilemelidir. Topçu’ya (2013) göre, özel okul yöneticilerinin anlatımlarından velilerin okul geliştirme konusunda yeterli bilgi ve birikime sahip olmadıkları, çocuklarını özel okula göndermenin yeterli ve önemli bir ayrıcalık olduğunu düşündükleri ve bu nedenle okuldan beklentilerinin çok yüksek olduğu görülmektedir.

“Velilerin Okul İmajına İlişkin Görüşleri” incelendiğinde genel olarak okullarına dair imaj algılarının olumlu olduğu söylenebilir. Veliler okullarının fiziki görünümüne önem vermektedirler. Dolayısıyla okullarının imajının okul binasının görünüşü, donanımı ve güvenliğine, okulun bulunduğu çevreye, sportif ve sanatsal alanlarının olmasına, okulun hijyen koşullarına ve temizliğe önem vermesine, personelin kılık-kıyafetinin özenli olmasına ve okulun yeşillendirilmesine bağlı olarak değişiklik gösterebileceğini düşünmektedirler. Aynı zamanda okula kayıt için yoğun talep olmasının, çeşitli yöntemlerle bilgilendirme sistemlerinin işleyişinin, sosyal sorumluluk projelerine destek verilerek kampanyalar düzenlenmesinin, okulun dış çevreyle etkileşimde bulunmasının, velilere yönelik olarak çeşitli yemek geceleri, geziler, partiler gibi organizasyonlar yapmasının okul imajını yansıttığını ifade etmektedirler. Ayrıca okulun kalite imajına sahip olmasının çok önemli olduğunu da vurgulamışlar; nitelikli eğitim kadrosu, akademik başarı, yabancı dil eğitimi, mezunların başarısı, güvenlik önlemleri, teknolojik donanımın sağlanması ve öğrenme ortamının zenginliği faktörlerini her okulun dikkate alması gerektiğini dile getirmişlerdir. Velilerin çocuklarının her yönden gelişmesini istedikleri ve bunu sağlarken de toplumda imajı yüksek olan okulu tercih ettikleri düşünülebilir. Okullar imajlarını yükseltebilmek için bütün imaj faktörlerini bir bütün olarak görmelidir. Örneğin, okulun yüzme havuzunun olması olumlu bir imaj iken, havuzun düzenli temizlenmemesi olumsuz bir imaj algısı yaratabilir. Dolayısıyla okul yöneticileri okullarının imajını yükseltmek için her bir adımı iyi düşünmeli ve kaliteye odaklanmalıdır. Smedley (1995)’in araştırmasına göre, velilerin çocuklarını kötü üne sahip okullara göndermedikleri bulunmuştur. “Kötü ün” den kasıt; disiplinsizlik, zorbalık, şiddet, ırkçılık, öğrencilere kötü davranılması, öğretmenlerin ilgisizliği ve düşük akademik standartlardır. Olumsuz imaja sahip okulların, velileri ve çocuklarını okula çekme açısından diğerleri ile rekabette dezavantajlı bir konumda olduğu vurgulanmaktadır. Oğan (2000)’ın velilerin eğitim beklentisi ile ilgili yapmış olduğu araştırmada, velilerin kararlara katılım, iletişim ve güç olma bilincinin geliştirilmesi konularında görüş bildirdikleri bulgusu görülmüştür. Ayrıca okul aile birliği tarafından, düzenli toplantı yapılması, bilimsel etkinlik düzenlenmesi, bülten çıkarılması ve bireysel eğitim yapılmasını gerekli gördükleri ifade edilmiştir.

Bahçeci (2009), okul imajına ilişkin araştırma sonucunda velilerin fiziki koşullar ve akademik başarıyı içeren kalite etmenine odaklandıkları belirlenmiştir. Araştırmada velilerin okul imajına ilişkin bilinç düzeyleri belirlenmiş; okul yöneticilerine imaj yönetimi konusundan bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır. Çobanoğlu (2011)’nun araştırmasında, resmi ve özel ilköğretim okullarında okul imajını etkileyen faktörleri belirlemek için öğretmenler ile öğrenci velilerinin okullarının imajlarına ilişkin algılarını değerlendirmiştir. Velilerin okul imaj algısında okul başarı profilinin öne çıktığı, özel okul öğretmenleri için okulun kurumsal marka imajının öne çıktığı ve özel okul velilerinin devlet okulu velilerine göre okul imajını daha çok önemsedikleri sonuçlarına ulaşılmıştır.

“Okul Yönetiminin İmaj Yönetimi” incelendiğinde velilerin, okulun köklü bir okul olmasının okul yöneticisinin imajı yönetmesinde bir faktör olarak ele aldıkları görülmektedir. Bu anlamda okul yöneticisinin okul imajını yönetirken akademik, sosyal ve kişisel gelişime önem vermesinin, okulun fiziki donanımına dikkat etmesinin, paydaşlarla etkili iletişim kurmasının, mezunlarla işbirliği yaparak okul kültürünü devam ettirmesinin ve okulun güvenliğini sağlamasının imaj yönetme çalışmalarında önemli olduğu görülmektedir. Okulun kamuoyunda tanınma biçiminin de okul yöneticisinin görevlerinden biri olduğunu dile getiren veliler bu konuda çeşitli görüşler bildirmişlerdir. Okul yöneticisi okulun imajını yönetirken ulusal ve uluslararası alanlarda akademik, sportif ve sanatsal başarılara imza atılmasını sağlama, medyanın ve basının gücünün kullanarak çevreyle etkileşimini sürdürme, çeşitli kampanyalar yaparak sosyal sorumluluk projelerinde rol alınmasına ön ayak olma ve hem velilere hem de öğrencilere yönelik faaliyetler düzenleme ile imajı etkili bir şekilde yönetebilir.

Günümüzde okullar imajlarını güçlü tutmak ve sahip olduklarını tüm paydaşlarına doğru yansıtmak zorundadır.

Bu nedenle okulun içinde ve dışında tüm paydaşların okulun imaj algısına dair bir fikri olmalıdır. Veliler öğrencilerini eğitim kalitesi yüksek, çevrede iyi imaja sahip ve iyi yönetilen okullara kayıt ettirmek istemektedirler. Dolayısıyla talebin sürekli olması için okullar hizmet kalitesini artırmalı, çevreye tanıtılmalı, mevcut veli profili korunmalı, iyi yönetilmeli ve halkla iyi ilişkiler içinde olmalıdır. Okul yöneticisi de bu süreçte etkili rol alarak, okul imajını yönetmek için çaba göstermelidir. Frys (2007)’ın yapmış olduğu araştırmada okul müdürlerinin gelişime önem verdikleri, birlikte çalıştıkları elemanlarla iyi bir ekip oluşturma yoluna gittikleri ve okulun gelişim sürecine çok katkı sağladıkları ortaya konmuştur. Okul yöneticiliği, çevrenin okula ilişkin beklentilerini ve okulun bu beklentileri karşılama gücünü kavramayı gerektirir. Çevrenin beklentilerinin sürekli olarak gözden geçirilmesinde de yöneticiye sorumluluk düşmektedir. Yöneticinin görevi, en üst düzeyde bir gelişmeyi gerçekleştirme amacıyla, çevresel ve mesleksel katkıları olanaklı kılıcı dinamik bir denge için, tüm taraflara önerilebilecek geleceğe yönelik girişimlere ilişkin gereksinimlerin dikkate alınmasını ve değerlendirmesini gerektirir (Aydın, 2010). 

Sonuç olarak, okul imajı bütünlük arz eden bir konudur ve eğitim örgütleri içinde tercih edilme noktasında kararı etkileyen unsurlardandır. Özel okullar, itibarlarını güçlendirmek için paydaşlarının kimler olduğunu ve onlar tarafından nasıl algılandıklarını, çevredeki diğer okullara göre nasıl bir itibara sahip olduklarını, rakiplerine göre güçlü ve zayıf yönlerini ve paydaşlarıyla etkileşimde kullanacağı yöntemleri çok iyi tespit etmek zorundadırlar. Bu nedenle eğitim örgütleri güçlü bir okul imajı oluşturmak için gerekli donanıma sahip olmalıdır.

Bu anlamda özel okulların okul imajlarının güçlü olması okulun dış paydaşlarından olan velileri örgüte çekerek, örgütün sürekliliğini garanti altına alır; örgütün gelişmesi ve büyümesi yönünde temel itici gücü oluşturur. Özel okulda velilerin büyük bir bölümünün her şeyin okul tarafından yapılması beklentisi içerisinde oldukları, kendilerinin daha çok okul dışı konularda öğrenciye yardımcı olmaları gerektiğine inandıkları da bir gerçektir.

Çocuklarını özel okula gönderen velilerde bu ve benzeri beklentilerin olması doğaldır. Özellikle eğitimin paydaşları konusunda kimlerin neler yapabileceği konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olmayan veliler çocuklarını özel bir okula göndermekle eğitim adına her şeyi mükemmel yaptıkları düşüncesine kapılabilirler. Bu durum, çocuklarının eğitimi için her şeyin okul tarafından yapılmasını beklemelerine yol açabilir. İmaj oluşturma sürecini bilimsel veriler ışığında değerlendiren ve ele alan okullar örgütsel yapılarını karşılıklı değer yaratma üzerine kurarak; diğer bir deyişle velileri kurumsal çalışmanın içine alarak rakipleri arasından sıyrılabilme potansiyelini taşırlar. Velilerin görüş, düşünce ve önerilerini doğru ve akılcı kullanan okullar, modern çağın gerektirdiği farklılık, baskın olma, kurumsal kimlik, reklam, görüntü unsurları ile imajlarını var eder ve geliştirirler. Dolayısıyla okullar, okul imajını sadece bir göz boyama aracı olarak görmemeli, öncelikle niteliklerini geliştirmeye ve iyileştirmeye yönelik bir süreç olarak değerlendirmelidir. Okul imajını oluşturmuş, yönetimini yaratıcılıkla sürdüren, değer yaratmaya odaklı her okul veliler tarafından tercih edilme sebebi olacaktır. Tüm bu bilgiler ışığında okul imajının oluşumu, okul imajını etkileyen faktörler ve okul imajının yönetimi daha da önem kazanmaktadır. Özel okulların var olan imajını korumasının, güçlendirmesinin ve geliştirmesinin günümüz koşullarında kaçınılmaz hale geldiği söylenebilir. Okul yöneticileri, velilerin en önemli beklentilerinden olan eğitim kadrosunun niteliğine ve eğitimin kalitesine odaklanmalı; velilerle sürekli iletişim içinde olarak iletişim kurma yöntemlerini çeşitlendirmelidir. Böylece velilerin beklentileri doğrultusunda okulun imajını yönetmekte başarılı olma şansı artacaktır. Okul yöneticileri, velilere düzenli aralıklarla memnuniyet anketi uygulamalıdır. Bu anketin sonuçlarına göre okullarının imajını gözden geçirmeli ve gerekli iyileştirmeleri yapmalı; çevreleriyle sürekli olarak bağlantı kurmalıdır. Böylece okul imajını yönetirken çevresindeki imkânları okulun amaçları doğrultusunda kullanabilir. Okul yöneticileri, velilerin potansiyellerinden en üst düzeyde yararlanmalıdır. Bunun için velilerden oluşan ekipler kurmalıdır. Okulların fiziki ve sosyal ihtiyaçlarının veli üzerinde olumlu bir etkisi olduğu görülmüştür. Bu nedenle özel okul yöneticileri okulun teknolojik donanımına, materyal zenginliğine ve sosyal olanaklarına daha fazla odaklanarak okul imajına katkı sağlayabilirler. Araştırma özel okul velilerine uygulanmıştır. Benzer bir araştırma devlet okulu velilerine de uygulanarak iki okul türü arasındaki ilişkiye bakılabilir. Özel okuldan kaydını aldırmış velilere yönelik kayıt sildirme nedenlerini incelemeye ilişkin bir araştırma yapılabilir.

Not: Bu çalışma 13- 15 Mayıs 2016 tarihlerinde Antalya’da 10 Ülkenin katılımıyla düzenlenen 7th Internati