Korona vakalarıyla ilgili verilen günlük tabloda sadece hasta vaka sayısı yer alıyor. Sağlık Bakanlığı ise yaptığı açıklamada hasta vaka sayısının içine hasta olmayan vakaların dahil edilmediğini söyledi. Bu durum insanların kafasını karıştırmış gibi. Hasta vaka sayısı ile vaka sayısı arasındaki fark, hasta vakalar genelde hastaneye yatıyor. Diğer vakalar ise hasta olduğunu bile anlamıyor ya da hasta olduğunu bilse bile hastaneye yatırılmadan, virüsün etkisini görmeden evde izole ediliyor.

Vaka sayılarının açıklanmaması, toplumun büyük kesimi tarafından hoş karşılanmıyor. Bu yüzden insanların şimdi sorduğu sorulardan biri, durumun beklenenden daha mı kötü olduğu? Bazı kesim de vaka sayılarının çok önemli olmadığını zaten hasta olanların tedavi edildiğini düşünüyor. Bu durum vakalar üzerinde toplumu ikiye ayırmış durumda. 

Hasta vaka sayısı üzerinden hareket eden insanlar, vaka sayılarını görmeden yaşamlarına devam edecekler ve bu durum onları virüs kapmaya açık hale getirecek. Bizler insanları evlerinde tutmaya çalışıyoruz. Gereksiz dışarı çıkmamalarını söylüyoruz; fakat sadece hasta vaka sayıları üzerinden hareket eden vatandaşı evden çıkmamaya ikna etmek zor hale gelecek gibi.

Vaka sayılarını önemseyen kesim ise, açıklanmayan vaka sayıları üzerinden hareket edecek. Hasta olmayan vakalarda, sayı verilmediği için insanlar, verilmeyen sayıyı kendi korkularına veya endişelerine göre belirleyecek. Okulların yüz yüze eğitime yavaş yavaş geçeceği söyleniyor. Yüz yüze eğitime geçildiğinde aileler çocuklarını, açıklanmayan vaka sayılarından duyduğu endişe yüzünden okula göndermeyecekler.

 Toplumun büyük bir kısmı vaka sayılarının açıklanmamasına öfkeli ve güven endişesi duyuyor. İnsanların güvensizliği rakamlara değil, doğrudan Sağlık Bakanlığına. Sağlık Bakanlığı, insanlar tarafından benimsenmişti. Sağlık Bakanına ayrı bir güven duyuluyordu. Toplum, Sağlık Bakanlığının dediklerini dinliyor ve ciddiye alıyordu; fakat bozulan güven ortamı tekrar oluşturulabilir mi, Sağlık Bakanlığı güven kazanmak için yeni bir çalışma içine girer mi, bekleyip göreceğiz. 

İLETİŞİM EKSİKLİĞİ

Sağlık Bakanlığı, vaka sayılarının açıklanmadığını söyledi. Bunu iletişim yönünden değerlendirmek gerek. Kamu kurumlarının iletişim konusunda yetersiz olduğu bilinen bir durum. Türkiye’de iletişimcilere ve iletişime değer verilmediği için bu alanda yaşanan eksikliği her zaman görüyoruz. 

Pandemi sürecinde, Sağlık Bakanlığının iletişim stratejisine yaptığım bazı eleştiriler şunlar: Topluma virüsle ilgili bilgileri sadece bakanlığın vermesi. Bu zaten yapılamadı. Medyaya önüne gelen bilgi verdi. Bunun sonucu olarak, su içmek virüsü vücuttan atar, dedikodularına kadar geldi bu iş. Diğer bir eleştirim, şeffaflık. Şeffaf olmak, olanları söylemek insanları korkutmaz. Şeffaf olmak insanları bu sürece dahil etmektir. Bilgilerin şeffaf şekilde anlatılmaması kurumlara güveni sarsar. Toplum, içinde bulunduğu olayı benimsemekte zorluk yaşar. Sağlık Bakanlığının vaka sayılarını tabloya almıyoruz açıklaması tam da buna sebep oldu.

En önemli nokta, iletişim stratejimiz yok. İletişim danışmanları ne mezunu bilmem ama böyle kötü strateji olamaz. Yayınlanan eski tablo daha basit ve anlaşılırdı. İnsanlar bu yüzden tabloya bile bakmıyor. Yayınlanan tablonun karmaşası bile güvensizliği tetikliyor. Sağlık Bakanlığı yarattığı güzel imajı korumak istiyorsa öncelikle iletişim stratejisini uzmanlarla tekrar ele almalı.