7-70 sine herkesin en büyük hayali. Bir dönem namus kavramında en büyük rolü kötü kız olurdun. Beyaz perde evinden koşan kızlarımızın rejisörün yatağından geçtikten sonra rejisörün insafına kalmış. Küçücük bir rol vererek işte seni ünlü yaptım dedirten devir çoktan kapandı. Büyük namus ve aile dramlarına sahne olan genellikle sonu acı ve hüsran hayaller. Beyoğlu arka sokaklarında kaybolmuş hayaller... Günümüzde ise şöhret Casting ajanslarda bir dizide rol kapmak istiyorlar. 15 dakikalığına dahi ünlü olmak istiyorsanız Cast Ajansa kavuşmanız yeterli. Televizyonda dizi furyası devam ettikçe gencimizin, yaşlımızın, ebeveynlerimizin; bu çocuk ünlü olucak biz olamadık diyen aileler gözlerini 5, 6 yaşlarındaki çocuklarında ararlar. Hedef çok zengin ve ünlü olmayı..
Andy Warhol’un “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” öngörüşü bu gün artık gerçekleşmiş durumdadır. Hatırlar karşında da bile 5 dakikalığına ünlü olunuyor. Cast Ajansa gidildiğinde  20 TL veya 50 TL bir form uzatılıyor doldurun deniliyor ünlü olmanın 1. kademesini geçmiş durumdasınız. O anda ki hislerinizde ünlü olmayı balıklama daldığınızı zannediyorsunuz. Genel bilgileriniz hatalı ya da uydurmalı olsun fark edilmiyor size en özel hayalleriniz soruluyor yazıyorsunuz size uzatılan formda sizde heyecanla dolduruyorsunuz. Daha sonra günler ayları ayları yılları kovalarcasına Cast ajanstan size evet haberine sabırsızlıkla bekliyorsunuz.
Kendi küçük dünyanızda hayaller kurarken birden yüzünüze evet başrol karakterine bürünür flaşlar patlar.. Günlük yaşantınızda ister üst seviyede isterse alt seviyede olsun işiniz Cast Ajanstan haber geldiğinde rolünüz var gelin denildiğinde işvereninize öyle  bir bakış atarsınız ki Türkan Şoray ve Cüneyt Arkın bakışı olur. İmza istemek için kuyruğa gireceksiniz havası olur. Figüranlık küçük de olsa ünlü olduğunuzu zanneder bir anda dünyanız değişir. Sizden bir üst oyuncuyla arkadaş olduğunuzda şöhreti yakaladığınız gibi havalara giriyor ve ya güzel alımlı bir bayansanız 15 günlük o oyuncu beyin sevgilisi oluyorsunuz olmak zorundasınız. Figüran olsanız dahi tanınmış oyuncunun sizi terkedeceğini bile bile “evet ben de ünlüyüm” aileye, çevreye arkadaşlarına hava atarken’’ erkek arkadaşım tanınmış ünlü biri ismi de ben de ünlüyüm zaten’’ gibi gibi değişik atmosferin döngüsünde dönen sohbetler sarar o figüranı. Sizin okumayın bir anda üniversiteli bir anda oyuncu anında kimliğiniz değişiyor kimse bunu araştırmıyor. Ben sinema ve tiyatro mezunuyum demeniz yeterli bir anda yönetmen bir anda statünüz değişiyor değiştirmek sizin elinizde.. Figüran olduktan sonra bu kimliklere sahip olduktan sonra ünlülerin çevresinde dolanan ünlü sineği oluyorsunuz. Yarı ünlü hatta para almadan yetiyor bu duygu onların 1 metre yakınızda olmak yetiyor artıyor. Ajansların bekleme salonları modern bir düş şatosu gibi gözükse de dizi setleri hayal kırıklılarının başkenti oluyor. Eğitimsiz yıllarını sanata vermeden ünlü olmanın bu kadar kolay olmadığını anlıyorsunuz. Akıttığınız son bir damla yaş yüzünüzde derin çizgilere saçlarınızız aniden aklanmasına neden oluyor..