Gazetelere televizyonlara bakarken göz yaşlarımın akmasına engel olamıyorum.

Öfke, gerginlik, üzüntü, hepsini bir arada yaşıyorum eminimki sizlerde aynı duyguları yaşıyorsunuz. Müslüman ülkelerde her daim başa geçen liderler bir katliama imza atıyor onca insanı, yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, hatta bebekleri gözlerini vicdanlarını tamamen karartıp koltuk sevdasından dolayı katllediyorlar.

Bugünkü gazetede yere sıralı halde yatırılmış cansız ufacık bedenleri görünce çıldırmamak için kendimi zor tuttum. Minik bedenlerden ne istenir nasıl bir vahşettir. Veya başa geçmeye çalışanın nasıl bir korkusu olabilirki minik bedenlerden ve onlara silhı doğrultan nişan alıp ateşleyen insan yüz ifadesi nasıl oluyor çok merak ediyorum. Sorarım insanlara bunu yapanlar gerçekten insan mı? Hayvanlar aleminde erkek aslanlar diğer aslanlardan uzaklaşıp birbirleriyle savaşır ve bu savaştan galip dönen aslan kral olarak ilan eder kendini. Hayvanlar diğer hayvanlara zarar vermemek için savaşacakları zaman  bölgeden uzak yer seçerek savaşırken, peki bu masum insanların üzerine bombaları kurşunları yağdıran insanlar hayvanları örnek alsınlar derim. Ne kadar adil savaştıklarını ve savaşın ardından barışı nasıl sağladıklarını. Adem peygamberin çocukları Kabil’in kardeşi Habil’i öldürmesi sonucu Cenabı Allah iki karga gönderip nasıl kardeşini gömeceğini öğretiyor. Bu demektirki biz insanlar hayvanlardan örnek almalıyız. Bu tür savaşlarda, çocukları, yaşlıları, kadınları, vahşice öldürmeden önce eğerki insanlıktan ders almadılarsa hayvanlardan savaşın, barışın sistemini öğrenip ona göre uygulasınlar. Uygulasınlar ki acımasızca bir çok cana kıymasınlar. Bu tür vahşice olan savaşlarda bence ne adalette, ne insanlığa, ne de müslümanlığa yakışmaz. Kanla insan etiyle beslenen bu tür varlıklar insan yaradılışlarından süre gelen bu zamana kadar muaffak olamamışlardır. Çünkü gün gelir devran döner aynı olaylar onlarında başına gelecekleri kaçınılmaz olur. Allah korkusu olmayan bu kişiler salttanat süreceklerini zannederek gözü dönmüş vaziyette etrafına saldırırlar ki en yakınlarını dahi göremezler. Canavarlaşan duygularına yenik düşerler barış onlar için çok uzak hayatlarında her zaman savaş vardır. Benim düşünceme göre psikolojileri bozuk olan bu kişilerin tedavi görmeleri hata çıkartılmamak koşuluyla hastanede ömür boyu kalmaları  gerikir ki iflahda olmazlar. Kanla beslenen bu yaratıkların çocukluklarında yaşadıkları psikolojik sorunlardan kaynaklanıyordur. Çocuklara nefretle kusulan içlerindeki bastırdıkları bu vahşi duyguları bombalarla, kurşunlarla insanları uykularında çaresiz durumlarda yakalayıp kanlarını akıtarak rahatlıyorlar. Kardeşi, kardeşe düşüren müslümanı müslümana kırdıran. Bu nasıl bir düşünce, nasıl bir plan, nasıl bir vahşet. Kendilerinin asla ölmeyeceklerini sanıp dünyaya hükmetmek olan bu vicdansızların sonu merak konusu bir çok örneklerini gördük şahit olduk olacağızda inşallah. Susturulmuş bebeklerin yaşlıların kadınların sesi olalım hep birlikte. Gecenin karanlığından gündüzü ayıran yaradanın adaleti kaçınılmaz.....

 

Saygılar.......