Yıl 2020... Tıp dünyası insanlığın başına bela olan “Korona Virüsü” ile uğraşıyor. Hastalığın kitlelere bulaşmasını önlemek için çareler aranıyor. İlginç olan bu virüste korunmanın en büyük çaresi olarak -şiddetle-temizlik tavsiye ediliyor. Bildiğiniz gibi temizlik canlılar içerisinde en çok insanın-insanlığın devamı için olmazsa olmaz bir davranışıdır. Ama temizliğin önemi birçok toplum tarafından çoğu defa dikkate alınmamıştır. Oysa Türk Milleti de tarihte var oluşundan bu yana su kültürünün zirvesini yaşamıştır. Mesela son imparatorluk olan Osmanlı Devleti Avrupalılar tarafından “su medeniyeti“ olarak bilinir. Unutulmamalıdır ki Avrupa’lılar 19. Yüzyıla kadar yıkandıkları takdirde hasta olacaklarına inanıyorlardı. Zaten bildiği gibi parfümlerin icadı da bu yıkanmama olgusuna dayanıyor!..

1552 yılında Türklere esir düşüp kölelikten hekimliğe kadar yükselen İspanyol Pedro “İstanbul” adlı eserinde şöyle der: “Türklerin bize haklı olarak yönelttikleri tenkitlerin başlıcası kirli oluşumuzdur. İspanya’da ömrü boyunca iki kere yıkanmış hiçbir kasın ve erkek yoktur. Türk hamamlarında çok su harcanır. Dünya da İstanbul kadar çeşmesi olan hiçbir şehir yoktur.” Gelelim temizliği imanın yarısı kabul eden İslâm dininin temizliğe verdiği öneme; son din olan İslâm dini temizliğin önemi ve gerekliliği üzerinde ilk kabul edildiği yıllarda olduğu gibi bugünde ısrarla durmaktadır. Temizlik konusunda Cenâb-ı Hak âyet-i kerimede şöyle buyuruyor:

“Şüphesiz Allah, çok tevbe eden ve çok temizlenenleri sever”  buyurarak hem tevbe ederek mânevî temizliğe hem de maddî temizliğe ehemmiyet veren müminleri medhetmektedir. Peygamber’de örnek tavırları yanında:

“Temizlik imanın yarısıdır.” “Allah Temizdir, temizliği sever.” “Namazın anahtarı temizliktir.” Hadisleriyle müminleri temizlik kurallarına uymaya davet etmektedir.

Maddî temizlik, görünen veya kötü pisliklerden kurtulmaktır. Esasen maddi temizlikle de manevi temizliğin sağlanması hedeflenmektedir.

İslâm dininde önce, “hadesten temizlik” gelir. “Hades”ten temizlik gözle görülmeyen ancak bedende hükmen var olduğuna inanılan pisliklerden kurtulmaktır. Bu temizlik, duruma göre abdest veya gusül ile gerçekleştirilir. Bu çeşit temizlik, maddi kirleri gidermek ve beden sağlığını korumak gibi birçok faydayı ihtiva etmekle birlikte, kendisi de başlı başına bir ibadet olup diğer ibadetlere hazırlık hükmündedir.

Bu gibi hususlar, her insanın öğrenmesi gereken temel meselelerdir. İşte Allah Teâlâ âyetin sonunda bunları bir külfet, bir zahmet olsun diye emretmediğini, fakat inananları temizlemek, maddi manevi pisliklerden ve günahlardan arındırmak için farz kıldığını beyan etmektedir. Esasen her insan tarafından zorunlu olarak yerine getirilmesi gereken temizlik, İslâm tarafından ibadet kimliğine büründürülmüştür. Böylece insanın, temizlik yaparken aynı zamanda bir ibadet neşesi hissetmesi sağlanmıştır.

Sonra “necâsetten temizlik gelir. “Necâset”ten temizlik bedenin, giyilen elbisenin veya ibadet edilecek mekanın necis (pis) olan şeylerden arındırılmasıyla sağlanır. Bu konuda öncelikle dikkat edilmesi gereken husus, tuvalet adabına uymaktır.. 

Yani hades veya necaset hali dışında vücutta oluşan birtakım kir, pas, koku ve bunlara sebep olan ifrazattan temizlenmek, Peygamber’in sünnetidir. Her Müslümanın en azından haftada bir kez, özellikle Cuma günleri yıkanması, Peygamber tarafından bilhassa tavsiye edilmektedir. Bu hususlar ilgili şöyle buyurur:

“Biriniz Cuma namazına gideceği zaman boy abdesti alsın.”

Yine günde beş vakit namaz için alınan abdestten başka, her yemekten önce ve sonra ellerin yıkanması temizlik adabındandır.

“Peygamber eve girdiği zaman ilk önce; dişlerini misvaklardı”

İslâm dini bugün için virüslerin vücudunuza girmemesi için tavsiye edilen “buruna su çekmek” gerekliliğin yani bundan 1500 yıl önce “İstinşâk” burun deliklerinin su çekmek sûretiyle temizlenmenmeyi mecburi görmüştür. 

”Parmak boğumlarını iyice yıkamak:” Parmakların eklemleri ve kulak kıvrımları gibi kir birikmesi ihtimali bulunan yerleri temizlemek; ”ağzı yıkamak (Mazmaza); ” dişleri fırçalamanın yanında, ağzı su ile iyice çalkalamak da sünnet addedilmiştir.

Peygamber beden temizliğinin yanısıra mekan ve çevre temizliğine işaret buyuran bir çok tavsiyeleri mevcuttur. Meselâ rivayet edildiğine göre Peygamber mescidin kıble istikametinde bir tükrük gördü..... Mübarek yüzlerinde, buna duyduğu kızgınlığın şiddeti görülümüştür. Çünkü Peygamber ümmetinin temiz, nâzik ve zarif olmasını ister, buna muhalif davranışlardan uzak durmalarını arzu ederdi. Peygamber diğer bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Bana, iyisiyle kötüsüyle ümmetimin amelleri gösterildi. İyiliklerinin arasında, eziyet veren şeyin yoldan kaldırılmasını da gördüm. Kötü amelleri arasında, mescidin içerisine tükürüp onu temizlememeyi de gördüm.”

Mescitler, Allah’a ibadet edilen mekanlar olmakla birlikte insanların toplu halde bulunduğu yerlerdir. Bu mukaddes mekanların temizliğine dikkat eden müminler aynı şekilde insanların ortak kullandığı yerlerin, gelip geçtiği yolların, sokak ve caddelerin de temizliğine azami özen gösterirler. Zira bu gibi yerlerin de insanlara eziyet verici şeylerden arındırılması ve temiz tutulması İslâm’ın emridir.  

Semavi dinlerinin tamamı; dolaysıyla son din olan İslâm temizliği inanın yarısı saymasına rağmen, insanlık büyük ölçüde temizlik kurallarına uymadı. Kendi eliyle dünyayı mahvetti. Bugün temizlik kurallarına uymayan toplumların umursamazlığı yüzünden 2020 yılının ilk aylarında dünyanın başına bela olan “Korona virüsü” çıktı. Bilinsin ki; bu vurdumduymazlık ve aymazlık devam ederse belliki de birçok hastalık insanlığın yakasını bırakmayacaktır. 

Kısacası; oraya buraya rastgele tükürmek, elleri yıkamak, kendimizi temiz tutmak, evimizi -işyerlerimizi temiz tutmak, temizliğe riayet etmek, her canlıyı zararlı mı, faydalı mı demeden yemek( özellikle Uzakdoğu’da olduğu gibi) rastgele yerlere çöp atmak, araba park etmek, insanların gelip geçmesini zorlaştıracak malzemeler koymak, toplumun yaşamı için gerekli olan yiyecek ve içeceklere fırsatçılık yapıp fazla fiyata satmamak, yağmalamamak, bizden sora ihtiyacı olanları düşünmek, toplumun sağlığı için devlet tarafından koyulan kurallara uymak; gibi her türlü olumsuz, eziyet verici davranıştan kaçınılmak ortak ve örnek davranışımız olmalıdır.

Son söz: “Temizlik insanlığın ortak değeridir” ve bu ortak davranış vazgeçilmez olmalıdır!