1. Ben siyaset bilimci ve ekonomistim, ama aynı zamanda tarihçiyim. 

2. Tarih alanında Kanada lisans ve yüksek lisans eğitimim var. İstanbul Üniversitesinde de Cumhuriyet Tarihi bölümünde doktora yapıyorum. Doktora konum 1968-84 Kürt Solu. Dolayısıyla Kürt sorununu çok iyi çalıştım.

3.Doktoraya gladyonun 1960'lı ve 1970'li yıllarda tüm İslamcılara zerk ettiği hastalıklı tarih anlayışı ile başlamıştım. Atatürk'ün bir diktatör olduğu,1924'ten 1938'e kadar Kürtlere karşı katliamlar yaptığı, Dersim meselesinin de tam bir katliam olduğu ön kabulü ile başlamıştım.

4. Söz konusu doktora olduğu için, bilimsel bir araştırma yapmak zorundasınız. Böyle olunca, İslami camia de çok meşhur olan tarih kitaplarının tarih bilimi açısından hiçbir öneminin olmadığını,  alıntı yapılamayacak kadar kötü bir şöhretleri olduğunu üzülerek görüyorsunuz.

5.Ben de doktora çalışmam gereği Kürt sorunu ve yakın tarih hakkında bilimsel kitap ve makaleleri okudum. Söz konusu kitap ve makaleleri okudukça, ne büyük bir operasyona maruz kaldığımızı, zihinlerimizin gladyonun tarih anlayışı tarafından nasıl zehirlendiğini çok daha iyi anladım.

6. Bir kaç gerçek tarih kitabı okuyunca size çok büyük eser olarak gösterilen tarih kitaplarının nasıl bir paçavra ve gladyo projesi kitaplar olduğunu görüyorsunuz, kendi içinizde çok büyük mücadeleye başlıyorsunuz. Bu mücadele inanın çok zor ve uzun bir mücadele. Bizzat yaşadım.

7. Ben Gladyo projesi çerçevesinde yazılan ve muhafazakâr kesimin çok büyük rağbet gösterdiği sözde tarih kitaplarından uzaklaşınca Gerçekleri gördüm. Kolay olmadı. Size hain olarak gösterilenlerin kahraman, kahraman olarak gösterilen hain olduğunu kabul etmeniz çok kolay olmuyor.

8. Kısacası, muhafazakâr kesimde rağbet gören yakın tarih kitaplarının tarih bilimi ile uzaktan yakından alakası yok, yanlı ve yanlış bilgilere dayanıyor. Muhafazakâr kesim belleklerini zehirleyen bu kitaplardan bir an önce uzaklaşmalıdır. Yoksa operasyon yemeğe devam eder.

9. Doğru bilinen yanlışlardan başlayalım. Bunlardan ilki Şeyh Sait ayaklanmasıdır. Şeyh Sait ayaklanması İslami camiada bilinenin aksine İslami değil Kürtçü bir ayaklanmadır. Şeyh Sait ayaklanmasının amacı bağımsız Kürdistan kurmaktır.

10. Şeyh Sait ayaklanmasını Kürtçü Azadi örgütü 1923'te kurgulanmıştır. Ayaklanma tarihi olarak da 1925 tarihi belirlenir. Azadi örgütünün lideri Cibranlı Halit Bey ve arkadaşları tutuklanınca Şeyh Said örgütün doğal lideri haline gelir ve ayaklanmayı başlatır. Sürecek.