Polonya’daki Lodz kasabasından çıkan tren, dükkânlara dondurma dağıtır. Görevlilerden ikisi, dondurmaları dükkâna taşımak için dondurma dolabının içine girer. O sırada dolabın kapağı kapanır ve içerde kalırlar.
Dolabın kapağını vururlar ama onları duyan kimse yoktur. Öleceklerini anlarlar ve sürekli kendi kendilerine “Donacağız, donacağız…” diye söylenirler. İçlerinden birisi kâğıda “Yavaş yavaş tenimiz donmaya başladı, artık dayanamıyoruz.” diye yazı yazar.
Beklenen son karşısında bir not bırakma isteği, diğer işçiyi daha çok etkiler. En sonunda işçiler donacağız diye diye donarak ölürler. O akşam onları orada bir kasabalı bulur ve polise haber verir. Olay yerine gelen görevliler, işçilerin otopsisini yaparak donarak öldüklerini kamuoyuna açıklar. Ancak işin tuhafı içinde bulundukları dolap sabahtan beri çalışmıyordur.
Yukarıdaki hikâye insan beyninin gerektiğinde bir silah gibi ne denli yıkıcı olabileceğine bir örnektir. Bu örnekler çoğaltılabilir, mesela kendini mutsuz yapan insanın mutlu etmeyi de başarabileceği gibi.
İnsan kendi benliğini eğer tanımıyorsa, o zaman sürekli korkar. Kendi aklına sahip çıkamaz. Bu yüzden sahte benlik yaratır. O sahte benlik başkalarına bağımlıdır ve sürekli başkalarının düşüncelerini izler.
Bilmemeye ve öğrenmemeye ayak direr. Her zaman başkalarına bağımlıdır. Doğru tercih nedir ayırt edemez. Diğerlerini taklit etmekle saygın bir insan olmaya çalışır. Ama sevgiye uzak kaldıklarından mutlu da değildirler.
Çünkü uyanıkken sürekli dışarıya, diğer insanlara bakarak başkalarının gerçeğini gördüler. Uyurken de rüyalarına baktılar. Kendileri dışında herkesi izlediler ve başkaları hakkında kendilerinden daha çok şey öğrendiler. Bu yüzden kendileri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.
Aynı yoldan geçen milyarlarca insandan ve durumdan ders çıkarmak yerine baş kaldırmayı seçerler. Bu yüzden şartlanmış beyinler kim olduğunu bilmez. Eğer bilseydi, o zaman herhangi bir sorun olmazdı. Başka akılların başka düşüncelerin peşinden gitmezdi. Onların dayatmalarını kabullenmez, zihinlerinin peşinden gitmezdi.