Hepimizin aradığı bu dünyada tamamen aynı şeydir. Nedir bu aradığımız; mutluluk ama sürekli mutluluk. Eğer hedef buysa niçin bu hedeftir; çünkü sınırsız mutluluk bizim doğal halimizdir. Sınırlılıklarla örtmeden önceki halimiz. O zaman neden çoğumuz üzüntünün olmadığı bu sürekli mutluluktan yoksunuz? 
Sadece tek bir sebepten; bu sınırsız oluşu, hazzı önce ben ayrıyım diyerek kendimizden uzaklaştırırız sonra da bir zihnim var – bu düşüncelerden başka bir şey değil – diyerek sınırlılıkları biriktirmeye başlarız. Sınırlı zihnimiz, bedenimiz ve beraberinde her türlü sıkıntılar. Bu yolla sınırsız halimizi alıp aşırı derecede sınırlamış oluruz.
Burada bu dünyada olmamızın gerçekten tek bir nedeni vardır. Orijinal doğal halimiz olan bu sınırsızlığı öğrenmek ya da yeniden hatırlamak. Bu doğal halimizi öğrenmek için kendimize bir kere izin verdiğimizde bütün bu sınırlılıkları bırakmaya başlarız.
Bir numaralı sınırlılık bütünden ayrıyım (ego). Bunu ayırırsanız böylece bütün sıkıntıları, bütün yoksullukları, bütün hastalıkları ayırmış olursunuz. Başka bir deyişle; kendini mükemmele bırakmak.
Ego duygumuzu bırakmalıyız. Yalnızca doğal halimizin olması için, oluşuna izin vermeliyiz. Böylece herşey mükemmel bir şekilde yoluna girer. Şimdi bu çok çok basit. Karmaşıklık isterseniz basiti göremezsiniz. İlk olarak bunun kabul edilmesi gerekir. 
Bir kez bütün yol olarak bu kabul edilse de bunu tamamlamayı kolay bulmayız. Bunun nedeni geçmişten gelen binlerce, binlerce yıllık alışkanlıklarımızın yerleşmiş olmasında yatmaktadır. Bazı akılsızca sebeplerden dolayı bu geçmiş sorunların alışkanlıklarını seviyoruz ve bu yüzden devam ettiriyoruz. 
Bunu öyle bir yolla yaparız ki görmek istemeyiz. Bilinçsiz ya da bilincinde olmadığımız davranışlar olarak tanımlarız ya da bilinçaltı. Bütün bu sınırlı davranışlarımızı tekrarlayarak devam ettiririz. Bilinçaltı zihnimiz, görmek istemediğimiz zihnimizdir. Ancak arzumuz yeterince güçlenince bu bilinçsiz alışkanlıklarımızı kazmaya başlarız ve bırakmaya başlarız.
Doğal oluş halimiz için büyümemiz söz konusu değildir. Bu oluş mükemmeldir burada ve şimdi. Tersine sınırlı ve sorunlu olan görüşlerimizi bırakmamız söz konusudur.