29 Mayıs 2024 İstanbul’un Fethi’nin 571. Yılı. İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. Babası Sultan II. Murat, annesi Huma Hatun'dur. Fatih Sultan Mehmet, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı.
Fatih Sultan Mehmet 49 yıl yaşamasına rağmen en çok iz bırakan hükümdarlardan biri, Osmanlı İmparatorluğu’nun daha 19 yaşındayken tahta çıkan yedinci padişahı, İstanbul fatihi, “Grand Turco” yani Fatih Sultan Mehmet. Osmanlı İmparatoru olarak birçok başarıya imza atmış olsa da dünya çapındaki ününün hatırı sayılır bir kısmını, henüz 21 yaşındayken elde ettiği zamanının en büyük askeri başarılarından biri; Bizans’ın fethi ile elde etmiştir. Bu zafer, on günlerce süren bir kuşatmayı zekice yönetilmesiyle mümkün olmuş ve tarihin akışını değiştirmiştir.
Fatih Sultan Mehmet fetih süresince tüm dünyayı hayran bırakan stratejiler, zeki çözümler geliştirmiştir. Haliç’e deniz yoluyla ulaştırması mümkün görülmeyen gemileri, karadan silindirler üzerinde ilerleterek Haliç’e indirmiş, kendi tasarımı olan Rumeli Hisarı diğer adıyla Boğazkesen’i İstanbul’u alabilmek için inşa ettirmiştir. İstanbul’un Fethi sadece bu topraklarda değil, tüm dünyada yankı uyandırmıştı. Tarihin en büyük imparatorluklarından biri bu şekilde son bulmuş ve Osmanlı’nın başkenti olan İstanbul, Müslüman bir devletin hâkimiyeti altına girmişti ve bu durum Ortaçağ’ın sonunu getiren gelişmelerden biri olarak kabul edildi.
Fatih Sultan Mehmet’in tüm dünyada saygı görmesinin ve “Grand Turco” olarak adlandırılmasının sebeplerinden biri de çok iyi bir eğitim alması ve bilime karşı sevgi ve ilgisiydi. Zamanının en büyük âlimleri arasındaki Akşemseddin, padişahın hocalarından biriydi. Üniversite seviyesinde eğitim veren ilk kurum olan Sahn-ı Seman’ı Fatih Külliyesi içinde kurmuş böylece İstanbul Üniversitesi’nin temellerini atmıştı. Bilime olduğu gibi sanata da büyük ilgi gösterirdi. Ünlü İtalyan ressam Gentile Bellini Türk tarihinde ilk defa birebir olarak Fatih’in portresini yapmış, bu eser Osmanlı İmparatorluğu’nda yağlıboya resmin ve portre ressamlığının gelişmesine katkı sağlamıştır.
Osmanlıca, Arapça ve Farsça dışında İbranice, Keldanice, Slavca, Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi 6 yabancı dil bilen padişah, çağın en büyük eserlerini okumuştu ve böylece yabancı kültürleri de yakından tanırdı. Fatih Sultan Mehmet edebiyat alanında ise sadece bir okuyucu değildi, sanatkâr kişiliği bu alanda da kendini göstermiş, ünlü padişah “Avni” mahlasını kullanarak birçok şiire de imza atmıştı. Çağın ünlü matematikçi, dilbilimci ve astronomu Ali Kuşçu’nun yanı sıra birçok Batılı bilim insanı ve sanatçıyı da sarayında konuk etmişti. Fatih Sultan Mehmet okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça'ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritası’nı yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Osmanlı Türk Harfleri’yle yazdırdı.
Fatih Sultan Mehmet 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.
19 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan Mehmet ilk iş olarak, Anadolu'daki çeşitli siyasi güçleri de Osmanlı aleyhine kışkırtmaktan geri kalmayan, hatta zaman zaman Osmanlı şehzadeleri arasındaki taht kavgalarına karışıp devletin iç düzenini bozmaya sebep olan Bizans üzerine sefer düzenledi. İstanbul’u karadan ve denizden kuşatma hazırlıkları olarak; denizden gelecek yardımı engellemek için, Anadolu hisarı karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırdı. Silivri ve Vize kalelerini aldı. Gemi sayısını çoğalttı. Kara kuşatması için 950 kg gülle atan Şahî toplarını döktürdü.
Bizanslılar da boş durmuyordu. Surlar sağlamlaştırılıyor ve şehre yiyecek depolanıyordu. Ayrıca Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç'e bir zincir gerdirerek, buradan gelecek tehlikeyi önlemeye çalıştı. Aynı zamanda Haçlı dünyasından yardım isteniyor, Papa ise yapacağı yardım karşısında Katolik ve Ortodoks Kiliseleri’nin birleştirilmesini istiyordu. Ancak Katolikler’den nefret eden Ortodoks Rumlar, Roma Kilisesi’ne bağlanmak istemiyor, “İstanbul'da Kardinal külahı görmektense, Türk sarığı görmeye razıyız” diyorlardı. İstanbul'u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu’nu ortadan kaldırarak Fatih unvanını aldı.
Hz.Muhammed'in (S.A.V) hadisi şerifinde müjdelediği İstanbul'un Fethi’ni gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmet, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı. Orta Çağ'ı kapatıp, Yeniçağ'ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmet, Nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü Maltepe'de vefat etti ve Fatih Camii'nin yanındaki Fatih Türbesi'ne defnedildi.
Fatih Sultan Mehmet’in ibret alınacak sözleri:
Eğer padişah ben isem size emrediyorum, gelip ordunun başına geçin. Eğer padişah siz iseniz gelip devletinizi düşmanlara karşı savunun. Yapmak istediğimi sakalımın bir teli bile bilseydi, sakalımın o telini hemen koparır ve yakardım. İmparatorunuza söyleyin; şimdiki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Benim gücümün ulaştığı yerlere, sizin imparatorunuzun hayalleri bile ulaşamaz. İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli. Kim olduğun değil, kiminle olduğun önemlidir. Mezardakilerin pişman olduğu şeyler için dünyadakiler birbirlerini yiyiyor. Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşturan bir köprüdür. Akşemseddin ile yaptığım zikrin lezzetine dünyaları bile değişmem. Eğer şeyhim izin verseydi zikir yolunu tercih eder, saltanatı terk ederdim. Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.
“Ya ben Bizans’ı alırı, ya da Bizans beni.”
Sonuç: II. Mehmet Bizans’ı alarak; “Fatih-i Konstantiniye” unvanını aldı. Bizans’ı İslâmbol yani İstanbul olarak bizlere hediye etti. İnşaAllah bu hediye mirasa sonsuza.kadar sahip olacağız.