Çalışanlar, yıllardır ayrı kurumlarda gelecekleriyle ilgili sosyal güvence arayışı içindedir.

Bu kurumlar birbirlerinden o denli farklı bir yapılanma içindedir ki, sanki aynı ülkede üç ayrı sistem hüküm sürmektedir.

Memurlar Emekli Sandığına, Bağımsız Çalışanlar BAĞ-KUR'a, bağımlı çalışanlar da Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabiiler.

Bunların dışında ayrıcalıklı konumda olan özel bankaların sandıkları var.

Kurumlardan biri veya birkaçı batma durumunda, üyelerine hizmet veremezken, bir diğerinin üyeleri ise dilediği özel sağlık kuruluşundan hizmet almaya devam etmektedir.

Sağlık kurumları arasındaki bu uçurumlar, Anayasa'nın eşitlik ilkesiyle de taban tabana zıt bir çelişki sergilemektedir.

Sosyal Sigortalar Kurumu'nun ıslahı için, pek çok hükümet kolları sıvamıştı ama çıkar çevrelerinin engelleri yüzünden, bu kurumda iyileştirme çalışmaları başarıya ulaşamamıştı.

Sağlık gibi önemli, hatta hayati bir konuda sosyal güvenlik kurumlarının birleştirilme çalışmalarının başlatılması ve bu kurumların yerine Sosyal Güvenlik Kurumu isimli yeni bir yapılanmanın getirilecek olması, umut verici bir gelişmedir. Umarız başarıya ulaşır.

Bu çalışmanın ardından, yine acilen yapılması gereken bir çalışma da, çalışanların sosyal haklarının ve kıdem tazminatlarının sağlıklı bir esasa bağlanarak güvence altına alınabilmesidir.

Üretim ve yatırımın teşvik edilebilmesi için, işverenin sırtındaki kamburların azaltılması gerekir.

Bugünkü haliyle kıdem tazminatı yükü, tüm şirketleri çökertecek boyuttadır.

Kıdem tazminatı miktarı, ABD ve Avrupa’daki ölçülere çekilmeli ve işsizlik fonu gibi Sosyal Sigortalar Bildirimleriyle birlikte ödenmelidir.

Bu haklar, yıllarca biriktikten sonra işverenden talep edilirse, en güçlü firmalar bile batmaya mahkûmdur.

Bu sorumluluklar nedeniyledir ki kayıt dışı ekonomi zorunlu olarak teşvik edilmektedir.

Kayıt dışılığı yok edilmek için, nasıl Kurumlar Vergisi % 10 gibi, 30'dan 20'ye indirilebiliyorsa, bir çalışanın brüt maaşından kesilen vergi ve sigorta primleri miktarı da % 45'den uygun bir seviyeye çekilmelidir!?

Not: Kurumlar Vergisi'ndeki % 10'luk indirim, AB istedi diye yapılmış!? Yabancı yatırımcılar öyle istediler diye!?

Hakikat, gecikmeden hoşlanmaz.

Seneca