Mustafa Kemal Paşa; malumları bir asır önce Sivas Kongresi’nde Anadolu ve Rumeli’de kurulan dağınık ve birbirinden kopuk Milli Teşkilatların birleştirilmesini Milli Hareket için adeta bir hükümet gibi görev yapan Heyeti Temsiliyeyi teşkil etmiş, Sivas’ta çalışmaları sürdürüyordu.
İstanbul’da işgal kuvvetlerinin icra unsuru durumundaki Damat Ferit Paşa Hükümeti ise, Anadolu’da yaşananları bir ihtilal, bir darbe gibi değerlendirerek büyümeden bastırmanın hesapları içindeydi. Paris’te Barış Konferansı’ndan Ağustos ayında dönen Sadrazam Damat Ferit Paşa;
- Toplanmasına engel olunamayacağı anlaşılan Sivas Kongresi’ni basarak Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını yakalayıp milli hareketi başsız bırakmak,
- Anadolu’ya kendisine bağlı Vali ve Komutanlar atayarak Milli Hareketi önlemek
- Anadolu’da kongreleri ve milli hareketi durdurmak için Osmanlı Mebusan Meclisinin seçim hazırlıklarını başlatmak için hemen harekete geçmişti.
Hemen Sivas Kongresini basmak için Sivas Valiliği ile Sivas’taki Kolordu Komutanlığına atanan Elazığ Valisi Ali Galip görevlendirilmişti. Ali Galip malumları daha önce, Mustafa Kemal Paşa’yı Erzurum Kongresine giderken Sivas’ta tevkif etmekle görevlendirilmiş, ancak başarılı olamamıştı. Bu defa da yine Ali Galip’in Kongreyi basmak için Malatya’da hazırlık yaptığını öğrenen Mustafa Kemal Paşa; ön alarak, Ali Galip ve arkadaşlarının üzerine bazı birlikleri sevk etmiş, Ali Galip de hiç bir iş başaramadan İstanbul’a kaçmıştı.
Ali Galip olayı Milli Hareketin gelişmesi için önemli bir aşama idi. Sıra Anadolu’daki diğer koyu İstanbul yanlısı idarecilere gelmişti. Bu durumda olan Ankara, Konya, Trabzon, Kastamonu, Bursa Edirne ve Diyarbakır Valileri ile bazı mutasarrıflar yerine, halkın ve Ordu’nun baskısı ile Milli Hareket yanlıları görevlendirilmişti. Ayrıca Ali Fuat Paşa’nın yerine atanan Kiraz Hamdi Paşa ile Konya’da Kolordu Komutanlığına atanan Sait Paşa da İstanbul yanlısı olduklarından birlik teslim edilmemiş, İstanbul’a gitmelerine izin verilmişti.
Bu operasyonlar Heyeti Temsiliye’ye geçici bir hükümet gibi Anadolu’da önemli bir yer ve etkinlik sağlamıştı. Ayrıca Anadolu’da Ankara, Konya, Sivas, Erzurum ve Diyarbakır’da bulunan beş kolordu ile Heyeti Temsiliye arasında mükemmel bir dayanışma da sağlanmıştı. Nitekim artık Anadolu Hareketi, yabancılar tarafından Kemalistler olarak anılmaya başlanmıştı.
Mustafa Kemal Paşa; Anadolu’da Damat Ferit Hükümetine karşı duyulan nefret ve güvensizliği Padişah’a duyurmak ve milli hedeflere hizmet edecek kişilerden oluşan bir hükümet teşkil edilmedikçe İstanbul’la her türlü irtibatı kesmek kararı almış ve bu kararı bütün valiler ve komutanlar tarafından ayrı ayrı İstanbul’a bildirilmişti.
Damat Ferit Paşa’nın durumu Padişah’a bildirmemesi üzerine Mustafa Kemal Paşa da meşru bir hükümet kuruluncaya kadar Anadolu ile İstanbul’un her türlü irtibatını kesmişti. İstanbul’un habersiz ve irtibatsız kalışı etkili olmuş, bütün gayretlere rağmen uzlaşma sağlanamayınca Damat Ferit Paşa 1 Ekim 1919’da istifa etmişti.
Vahdettin, Ahmet İzzet Paşa’yı hükümeti kurmakla görevlendirdi. Yeni Sadrazam A. İzzet Paşa’nın 3 Ekim’de kurduğu kabinede; kendisinden başka dört asker bakan daha vardı. Harbiye Nazırı Mersinli Cemal Paşa, Bahriye Nazırı Salih Paşa, Nafia Nazırı Abuk Ahmet Paşa, Ticaret ve Ziraat Nazırı Hadi Paşa. Kabinenin bu asker üyeleri, milli harekete karşı anlayış gösteren, dürüst insanlar olarak biliniyorlardı.
Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’nın Heyeti Temsiliye ile görüşüp uzlaşmak talebi üzerine, Mustafa Kemal Paşa ile Bahriye Nazırı Salih Paşa 20 Ekim’de Amasya’da buluşup görüştüler. Amasya Mülakatı olarak tarihte yerini alan bu görüşmede askerin siyasetle uğraşmaması da dahil protokollarla özet olarak aşağıdaki hususlar kabul edilmiştir.
- Hükümetle Milli Teşkilat arasında uyum sağlanmıştır.
- Milletvekili seçimi serbest ve müdahalesiz yapılacaktır.
- Hükümetin leh ve aleyhinde yazı yazılmayacaktır.
- Sivas Kongre kararları Mebusan Meclisinde kabul olunmak şartı ile uygun görülmüştür.
5. Mebusan Meclisinin, emniyet nedeni ile İstanbul’da toplanması caiz değildir.
Salih Paşa İstanbul’a dönünce A.Rıza Paşa Hükümeti, Kanuni Esasi gereği Mebusan Meclisinin İstanbul dışında toplanmasını kabul etmedi.
Amasya’da birçok detayın da görüşüldüğü bu mülakatta taraflar birbirlerine saygılı ve temkinli davranmışlardı. Ayrıca İstanbul’un Heyeti Temsiliyeyi tanıması, Kemalistlerin hanesine, meşruiyet dahil yeni anlam ve kazanımlarla beraber yeni sorumluluklar da getirmişti.
Başlangıçta Sivas’ta düşünülen Heyeti Temsiliye için artık Batı’ya daha yakın Ankara gündeme gelmişti.
Artık Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi konumunda idi.