Narsizim efsanesini biliyor muydunuz?

Güzelliği ile bilinen, herkesin aşık olduğu ama kendisine aşık olanlara yüz vermeyen bir Yunan tanrısıdır. Narsius. Bir gün ormanda avlanırken gölden su içmek ister ve suya yansıyan görüntü karşısında büyülenir, kendi yansımasına aşık olur. Gölün kenarından bir türlü ayrılamaz ve orada ölür. Efsaneye göre bugün nergis olarak bildiğimiz çiçeğe dönüşür. Narsist kişilik bozukluğu da ismini bu efsaneden alır.

Tüm varlığıyla bu dünyaya bir lütuf, bir armağan olarak gelmiş gibi davranan insanlar hepimizin etrafında vardır. Yürüyüşü bile olay olur böyle insanların adeta bulunmayan Hint kumaşıdır kendileri. Sizler ne kadar da onları öyle görmeseniz de onlar ne yapar ne eder onları öyle görmenizi sağlar. Çünkü hayat felsefeleri budur.

Peki nedir bu Narsism? Kimlere Narsist denir? Belirtileri nelerdir ve tedavisi var mıdır?

Tüm bu soruların yanıtlarını Psikolog Burak Öge'den aldık.

Merhaba. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben 1993'te Malatya’da doğdum. Memleketim Denizli fakat ben 1 yaşından beri Eskişehir’de yaşıyorum. Eskişehir'de Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra Çankaya Üniversitesi Psikoloji bölümünde eğitim aldım ve bölüm birincisi olarak mezun oldum. Daha sonra Anadolu Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları ve Üsküdar Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji yüksek lisanslarımı tamamlayarak uzmanlaştım. Şu anda da Üsküdar Üniversitesi'de Adli Bilimler programında doktoramı yapıyorum. Meslek hayatına başladıktan sonra birçok bilimsel makale yazdım ve bunları Amerika ve İtalya'da sunma şansım oldu. Ayrıca Psikoloji alanında yazarı olduğum 2 adet kitabım bulunmakta. Aynı zamanda sosyal medyada 1.8milyondan fazla takipçim olan 3 hesabı yönetiyorum. İnstagram ve YouTube'da içerik üreticisiyim. Terapistliği mesleğe başladığım ilk günden beri hiç ara vermeden severek yapıyorum. Bugüne kadar 2500'den fazla terapi seansı gerçekleştirdim. Özel ilgi alanım ve uzmanlığımın narsizim üzerine olduğunu da belirtmek isterim.

Narsistik kişilik bozukluğu nedir?

Narsistik kişilik bozukluğu aşırı bencil, empati duygusu olmayan, sürekli kendisinden bahseden ve bahsedilmesini isteyen, kendisini aşırı önemli gören ruhsal bir bozukluktur. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM-5)’da yer alan bu hastalık, kişilerin sosyal ve günlük yaşamlarını ciddi şekilde olumsuz etkilemektedir.

Narsist kişilik özellikleri nelerdir?

Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM-5)’in belirlemiş olduğu bir çok kriter var. Orada belirtilen maddelerin 9’unun 5'ine bir kişi 6 aydan fazladır sahipse ve ayrıca yoğun bir şekilde bu belirtileri yaşıyorsa Narsistik Kişilik Bozukluğu tanısı konulabilir. Ben bu bilgilerden daha çok kendi deneyimlerimden yola çıkarak anlatmak istiyorum. Böylelikle karmaşıklığı ortadan kaldırıp basitçe ifade etmiş olacağım. Narsist insanların birçok olumsuz özellikleri vardır. Öncelikle narsistler bu tarz özellikleri kabul etmezler ve bu şekilde yaşayarak çevrelerine zarar vermeye devam ederler. Narsistlerden zarar gören kişiler çoğunlukla mağdurlardır ve onlar şikâyetçi olur. Gelelim narsistlerin özelliklerine;

1- Narsistin en belirgin özelliği empati yoksunluğudur. Narsist, kendi içinde yaşadığı duyguları ve başkalarının ne gibi duygular yaşadığını pek fazla önemsemez ve anlamaz. Narsistin karşısında ağlasanız dahi sizi umursamaz. O bunu zayıflık olarak algılar ve ağlamamanız yönünde sizi uyarır. Narsistle tartıştığınızda sizin ne düşündüğünüz ve hissettiğiniz pekte önemli değildir. ''Üzülüyorum, canım yanıyor'' deseniz dahi sizi umursamaz.

2- Narsistin en belirgin özelliği sürekli haklı çıkmaya çalışmaktır. Narsistle bir tartışmaya girdiğinizde kesinlikle o haklıdır. Bir konuda ne kadar bilgili olup olmadığınız onlar için önemli değildir. Onlar bir şekilde haklı çıkmanın yolunu bulurlar. Narsiste birçok mantıklı açıklama dahi yapsanız o kendi bildiğinin doğru olduğunu kabul eder ve asla sizin açıklamalarınızı kabul etmez. Narsistle yüzde yüz haklı olduğunuz bir konuda tartışsanız dahi işin sonunda o haklı çıkar ve siz kendinizi ona özür dilerken bulabilirsiniz. İkna kabiliyetleri çok yüksektir. Akıllı olduğundan değil bu işte ustalaştığından diyebiliriz.

3- Narsist sürekli suçlar. Narsist, kendi hatasını kabul etmediği için hiçbir zaman sorumluluk almaz. Kendi bir hata yaptığında siz ya da üçüncü kişileri sorumlu tutar. Bunlar da olmadı diyelim, çevresel etkenler onun hata yapmasına sebep olmuştur. Örneğin sınavda başarısız oldu çünkü hocası ona bir şey öğretmedi ya da sınavda hoca dikkatimi dağıttı diyerek suçu dışsallaştıracaktır. Narsist suçunu kabul etti diyelim, bu da ya çıkar uğrunadır ya da itibarını kaybetmemek içindir.

4- Narsist asla özür dilemez, dilerse de bu bir çıkara ya da bir amaca hizmet eder. Narsist, kendi hatasını görmediği için özür dilemez. O yaptıysa doğrudur. Narsist suçunu kabul etse dahi özür dilemez. Çünkü özür dilerse gururu sarsılır ve kurbanı karşısında ezilmiş hisseder. O bunu aşağılanma olarak gördüğü için özür dilemesi nadirdir. Özür diledi diyelim muhtemelen itibarı korumak istiyordur, sizi kaybetmemek içindir ya da sizden bir çıkarı olduğu içindir.

5- Narsistler sürekli yalan söyler. Narsist, ikiyüzlü olduğu için bir gün sevgi bir gün huzursuzluk yaşatır. Kendisi sürekli bir kaos ortamı yaratır. Tartışmalardan ve kaostan beslenir. Hal böyle olunca içinde yaşadığı durumları sürekli yalanlarla örtmeye çalışır. Narsistten rahatsız olduğunuz bir şeyi anlatırsınız. Örneğin, aldattığını fark ettiniz ve ona söylediniz. Kesinlikle kabul etmez, yalanlar, entrikalar ve ya sizi suçlamalarla üstünü örter. Bire bir yalanını yakalasanız da inkâr eder. ‘’ sen kafayı yemişsin, yanlış anlamışsın, uyduruyorsun, aklın başka yerde’’ gibi laflarla sizin kafanızın karışmasını sağlar.

6- Narsist özel günleri mahveder. Narsistle birlikte tatile, pikniğe, gezmeye gittiğiniz da ya da bayram, yıl dönümü veya parti düzenlediğinizde günün sonunda bir bakmışsınız kavga edersiniz.

7- Narsist sizin gelişmenize engel olur. Narsist, sizi kurban gördüğü için sizden beslenir. Siz ondan daha iyi olursanız o kendisini ezik hisseder ve asla gelişmenize fırsat vermez. Okula gidiyorsanız ya da daha iyi bir işiniz varsa bunlara engel olur. O sizin en kötü versiyonunuz olmanız için uğraşır hatta depresyona girmenizi ve kaygı bozukluğu yaşamanızı çok ister. Ayrıca özgüveninizi aşırı düşürür. Kendinizi geliştirmek adına yaptığınız tüm eylemlere engel olur.

Veganların aklında bir soru; Hayvan Hapishaneleri Ne Olacak? Veganların aklında bir soru; Hayvan Hapishaneleri Ne Olacak?

8- Narsist sizi yalnızlaştırır. Narsist, ilk olarak sosyal aktivitelerden uzak durmanızı sağlayarak yeni arkadaşlıklar edinmenizi engeller. Daha sonra eski arkadaşlarınızla ve dostlarınız aranızı bozar. En sonda da kendi ailenizle aranızı bozar. Bir bakmışsınız çevrenizde hiç insan kalmamış.

9- Narsist sürekli küçümser, aşağılar veya hakaret eder. Hakaretlerini iki şekilde yapar. Biricisi doğrudan küçümseme, yani direkt olarak size hakaret eder. Örneğin; “ Sen çok çirkinsin, kıyafet üstüne olmamış, şişkosun” diyerek sizi eleştirir. İkincisi ise, dolaylı olarak küçümsemedir. Siz aşağılanırsınız fakat onun şaka yaptığını ya da onu ima etmediğini düşünürsünüz. Örneğin; bir işte başarılı olursunuz ve “ ya bunu yapmakta ne var ki herkes bunu başarabilir, çok abartma bence bunu, sıradan insanların yapabileceği şeyler bunlar ” gibi söylemlerde bulunarak yaptığınız işi küçümser.

10- Narsist aşırı kıskançtır. Narsist, sizi her şeyden kıskanır. Sadece kendisine ait olmanızı ister. Arkadaşlarınızı hatta ve hatta ailenizle görüşmenizi dahi kıskanır. Kıyafetinizi, yaşam tarzınızı kıskanır ve müdahale eder.

11- Narsist aşırı kontrolcüdür. Narsist, kıskançlığını sizi kontrol ederek yönetmeye çalışır. Kontrol ederek otoriteyi elinde tuttuğunu hisseder ve buda onu besler.

12- Narsist sevgi ilgi alakayı az verir, verse de bir çıkara hizmet eder. Sizinle sevişmek istiyorsa öncesinden size iyi davranıyor olabilir. Siz ayrıldınız ve onu bırakıyorsanız, sizi geri kazanabilmek için aşk bombardımanına tutmayı tercih edecektir. Oysa sizi elde edince tekrar kötü davranmaya devam eder. Ya da sizden para isteyecektir bu nedenle iyi davranıp ilgi ve sevgi gösterebilir.

13- Narsistin arkadaş çevresi çok azdır. Narsist, insanlarla çıkar ilişkisi kurduğu için uzun süreli arkadaşları olmaz. Yaşadıklarını anlattıkları sıkı dostlukları yoktur. Çünkü bir faydası olmayan insanları yanında tutmaz. Faydası var ise çok iyi arkadaşlık kurar fakat ne zaman çıkarına ters düşerse bir anda kötü davranır.

14- Narsist çok fazla dedikodu yapar. İnsanlar arasında laf taşır. Bugün yüzüne güldüğü kişinin yarın arkasından konuşur.

Karşımızdakinin Narsist olduğunu nasıl anlarız?

Aslında yukarıda bahsettiğim özellikleri akılda tutmak bizi büyük ölçüde korur ve bu tarz özelliklere rastladığımızda o kişinin narsist olabileceğini düşünebiliriz. Fakat bir kişinin narsist olduğunu anlamamız bazen mümkün olmayabilir. Çünkü bu tarz özellikleri anlamak için uzun süre vakit geçirmek gerekir. Bu tarz davranışlar ilişkinin başında belli olmaz. Çünkü narsist zehirli özelliklerini çok iyi gizler ve kendisini çok iyi bir insan olarak gösterir. İlişkiye başladığınız andan itibaren, yıllar geçse de bu özellikleri kontrol etmelisiniz. Bir kişi başta iyi olup, daha sonra kötü olmaya başlıyorsa narsistik özellikler ortaya çıkıyor olabilir.

Bir diğer anlama yöntemi ise kendi duygularınıza kulak asmaktır. Narsistle yaşadığınızda ilişkinin başında çok mutlu olursunuz. Ne zaman narsist sizi elde ederse şeytanlaşmaya başlar ve siz kendinizi aşırı mutsuz hissetmeye başlarsınız. Eğer bir ilişkide çoğunluklu olarak düşük özgüven, değersizlik, önemsizlik, suçlu hissediyorsanız muhtemelen karşınızdaki kişide bir zehir vardır. İlişkinize daha yakından bakma vakti gelmiştir.

Narsistik bozukluğunun gelişmesinde anne-babanın rolü nedir?

Narsist bozukluğun oluşmasını etkileyen birçok faktör vardır. Bunlardan bir tanesi ise anne babanın çocuğa olan tutumu, diğeri ise anne ile babanın kendi iletişimleridir. Anne babanın çocuğa olan tutumunu iki boyutta ele alabiliriz. Birinci boyutta aşırı önemsenen ve her istediği yerine getirilen ebeveyn türü bulunurken, diğer boyutta ise ihmal istismara uğratılan ebeveyn türü vardır. Aşırı şekilde çocuğu önemseyen, her istediğini yapan, sınır koymayan, sorumluluk vermeyen ebeveynler çocuğu tanrılaştırır ve çocuk kendisini çok önemli bir insan olarak düşünür. Daha sonra başkaları çocuğu bu kadar önemsemediğinde aşırı tepki verir ve narsistçe davranmaya başlar. Diğer taraftan çocuğu ihmal ve istismar eden anne baba çocuğu aşırı derece aşağılamış olur. Çocuk anne babasına olan güveninin kaybeder ve herkesin de ona bu şekilde davranacağını düşünür. Bu aşağılık duygusunu yaşamamak için narsistçe davranarak kendisini korumaya çalışır.

Bir de anne baba ilişkisinde bir ebeveyn narsist ise çocuk onu model alabilir. Örneğin baba narsistse ve eşine sürekli aşağılıyor, küçümsüyor, bağırıyor çağırıyor ve hep baba haklı oluyorsa çocuk bunun doğru, normal olduğunu düşünür. Daha sonra çocuk babayı örnek alır ve onun gibi davranır.

Tüm bunların toplamı bir araya geldiğinde topluma bir narsist kazandırılmış olur…

Narsisizmin sosyal ilişkilerdeki yansıması nasıl olur?

Narsist, iş hayatında, sosyal ilişkilerinde, aile ilişkilerinde ve romantik ilişkilerinde sürekli sorunlarla karşılaştığı için uzun vadede çok büyük sıkıntılar yaşar. Arkadaşları azdır ve sosyal paylaşımları kısa sürer. İnsanlar tarafından başta sevilseler de ileride bir sıkıntı olduğunu anlayıp o kişiden uzaklaşırlar. İş hayatında ise başka insanlara yoğun şekilde mobbing yaptığı için, işten çıkartana kadar uğraşır ve karşı tarafı yok eder.

Narsist bir eş ile evlilik sanıldığı kadar zor mudur?

Narsistle yaşamak ciddi anlamda çok zordur. Ben bunu aslında rutubetli evde yaşamaya benzetiyorum. Düşünün ki yattığınız odada hafiften bir rutubet oluşmaya başlıyor. Başlarda önemsemezsiniz, duvarı silersiniz. Daha sonra rutubet artar. Gerekirse duvarı tekrar boyayarak gizlemeye çalışırsınız fakat rutubet gitmez. Bu rutubet sizi içten içe ve yavaş yavaş etkilemeye başlar. Siz ciğerlerinizin zarar gördüğünü fark etmezsiniz. İlerleyen zamanlarda gözle görülür semptomlar ortaya çıkar. Öksürük, ateş gibi… Fakat bunun temel sebebinin rutubet olduğunu fark edemezsiniz. Grip, üşütme ya da bende bir sorun var sanırım diyerek hep ertelersiniz. Daha sonra doktorunuz eğer çok dikkatliyse evde rutubet olduğunu anlayacak ve size bu doğrultuda soru sorarak sorunun sizde olmadığını anlayacaktır. Bu durumu siz de idrak ettiğinizde iş işten çoktan geçmiş olacaktır. Çünkü siz çoktan çok büyük hasar almışsınızdır. Rutubeti düzeltseniz de geçmez, ev de kesinlikle suçunu kabul etmez “ben sadece bir evim” der geçer. Yani, evi yıkıp yeniden yapmanız gerek.

Narsistle ilişki de tıpkı böyledir. Zarar vardır, başta bu zararı önemsemezsiniz, daha sonra karşınızdaki kişiyi değiştirmeye çalışırsınız, sonra kendinizde bir sorun olduğunu düşünerek kendinizi değiştirmeye çalışırsınız fakat narsistin etkilerinden kurtulamazsınız. Uzun süre bununla yaşayınca da yan etkileri ortaya çıkar; depreson, kaygı, düşük özgüven, tükenmişlik, aşırı mutsuzluk, öfke patlamaları, fiziksel rahatsızlıklar gibi belirtiler meydana gelir. Ne yaparsanız yapın narsist düzelmez.

Böyle biriyle evli olan ve Evliliği bitirmek istemeyen eşin ne yapması gerekir? Evliliği sağlıklı bir hale getirmenin yolları nelerdir?

Böyle birisiyle evliyseniz hayat zindanda yaşamak gibidir. Eğer narsistle yaşamak zorundaysanız kendinizi psikolojik, fiziksel, ekonomik hatta hukuksal olarak güçlendirmeniz gerek. Psikolojinizi korumak için sevdiğiniz aktiviteleri yapmaya devam edin. Narsist ne kadar karşı koysa da siz ona belli etmeden yapmaya devam edin. İçselleştirmemeyi öğrenmeniz gerek. Karşınızdaki kişinin narsist olduğunu kabul etmeniz gerek. Sonra size karşı oluşturduğu olumsuz davranış kalıplarını fark edip iyileştirmelisiniz.

Fiziksel sağlığınızı çok iyi korumanız gerek. Sağlıklı beslenmek, düzenli uyku, spor yapmak fiziksel sağlığınızı korur. Sosyal iletişim becerinizi geliştirmeniz gerek. Bunun için empatik dinleyici olmalısınız ve kendinizi çok iyi yansıtmayı öğrenmelisiniz ayrıca duygularınızı yönetmeyi de öğrenmelisiniz. Bunlardan kendi kitaplarımda bolca bahsettim. “Duygularının kölesi olmayan hayatının efendisi olur” kitabımda bu konuları ele aldım. “Özgürlük kendini doğru ifade etmeyi başaranlarındır.” isimli diğer kitabımda ise iletişim becerilerinin geliştirilmesinin ve ifadesel bağlamların üzerinde durdum. Ayrıca narsistlerle nasıl iletişim kurulması gerektiğinden de bolca bahsettim. Bu iki kitabımı okumanız sizi ciddi anlamda korur ve psikolojik olarak güçlendirir. Güçlü olup, hiçbir şekilde narsiste sırtınızı yaslamamalısınız.

Narsistle sağlıklı ilişki kurmanın yolları ciddi anlamda çok zordur. Çünkü o kaostan beslendiği için siz her zaman kaosa çekilerek zarar görürsünüz. Ben bu soruyu “Narsistten nasıl daha az hasar alarak yaşayabilirim?” olarak düzeltiyorum. Bu sorunun cevabı için üstte bahsettiğim birkaç teknikten yararlanabilirsiniz. Fakat psikolojik sağlamlığınızı korumak ve stratejik şekilde hareket etmek için terapi almalısınız. Stratejiler konusunda danışanlarıma birçok tavsiyelerde bulunuyorum. Bu konuda benimle iletişime geçerek destek alabilirler.

Narsist eş, istenildiğinde idare edilebilir mi?

Narsist eşi idare etmeyi planlıyorsanız, öncelikli olarak hasar almayı kabul etmelisiniz yoksa hayat sizin için çok zor olur. Çünkü onlarla sağlıklı bir ilişki yaşamak ya da idare etmek asla mümkün olmaz. Narsisti idare etme şansınız var ama bunun için ustalaşmanız gerek. Bunun için; bir psikolog kadar bilginizin olması lazım, iletişim becerilerine sahip olmalısınız, stratejik yaklaşmalısınız ve öfke kontrolünü öğrenmelisiniz. Ama bunları yapsanız bile işin sonunda yine zarar göreceksiniz. Çünkü narsist kaostan beslenir ve sizi sürekli yeni bir kaosa sürükleyecektir. Hayat kısa, bir kişi için bunlara katlanmaya değer mi, yoksa kendi yolunuza bakıp hayatınızı mı yaşamalısınız, çok iyi düşünmeniz gerek

Narsistik kişilik bozukluğunun tedavisi var mıdır? Ya da bu kişiler tedaviyi kabul eder mi?

Narsistik Kişilik Bozukluğunun önceden tedavisi olmadığı bilinirdi ancak yapılan son araştırmalarda narsistlerin yüzde beş olasılıkla düzelebileceği yer alıyor. Fakat bu çok düşük bir oran. Rus ruleti oynamak gibi. Hayatınızın kumarını oynamak ister misiniz? Bu kumarın sonunda yüzde 95 siz kaybedeceksiniz. Bu oyuna var mısınız? Çok iyi düşünün. Gelelim yüzde beşlik kısma. Narsistin farkındalığı çok düşük olduğu için tedaviyi kabul etme olasılığı çok düşüktür. Fark etse dahi kabul etmesi çok uzun sürüyor. Ben genelde çok yaşlı insanlarda bunu fark ediyorum. Çünkü yaşlandıklarında bir bakıyorlar ellerinde bir şey kalmamış, yalnızlar, kimse onlarla konuşmuyor… İş işten geçmiş oluyor.

Hadi diyelim narsist tedaviyi kabul etti. Bundan sonra en önemli adım ise narsistin motivasyonu oluyor. Dışsal motivasyona sahipse, yani evliliğini kurtarmak için ya da aile dağılmasın diye terapi alıyorsa narsistin düzelmesi neredeyse yüzde birin altına düşüyor. Bu imkânsıza çok yakın bir şey. Eğer motivasyonu içselse yani ‘bende bir sorun var ve bu benim hayatımı olumsuz etkiliyor’ düşüncesine sahipse yüzde beşlik düzelme şansı oluyor. Fakat bu düzelme öyle kısa sürede olacak bir durum değil maalesef. Narsist narsist olabilmek için neredeyse 20 yıldan fazla deneyim elde etti. Bu narsistçe davranışları düzeltmek nereden baksanız 4- 5 sene sürecektir. Bu süreçte de halen etrafa zarar vermeye devam eder. İşin sonunda düzeleceğinin garantisi de yok. Başta dediğim gibi rus ruleti oynamak gibi. Düzelecek diye beklediğinizde kendinizden vazgeçmiş olursunuz. Bunun için çok iyi ve çok yönlü şekilde düşünmenizi tavsiye ederim.