Hayatta kimi zaman başımıza gelen olayları sorgulayıp duruyoruz. Kendimizi bazen bir sorgu içinde hissediyoruz. Hayatımıza giren insanlar bize bazen mutluluk verir bazen hüzün verir. Bu duyguları hissettiğimiz zaman kafamız bazı konularda karışmış olabilir. Kimi zamanda kendimizi kadercilik kavramına teslim ediyoruz. Bizim seçimlerimiz mi yoksa kaderimiz mi diye suçu birinin üstüne atmaya çalışıyoruz. Montaigné’nin dediği gibi “Yaptığımız işler, kendimizden çok tesadüflerin eseridir.”  Rastlantı sadece iki insan arasında gerçekleşmeyebilir. Karma dediğimiz durumda en güzel örneklerden olabilir. Yaptığımız iyilik ve kötülükler bizim karşımıza çıkıyor. Hayatın akışı bu şekilde devam ediyor. 

Bazı rastlantılar ise sandığımızdan daha güzeldir. Kalp ritmimizi değiştirir, normalinden daha farklı hissettirir. Normalinden farklı hissetmek ise dünyanın en güzel duygularından birisidir. Hayata olan bağlılığımızı arttırır, bazen ayaklarımızı yerden keser, gülmek için sebep bile aramayız. Çok sonradan anlarız ki plansız gerçekleşen eylemler, karşılaşmalar çok daha güzeldir. Bazen bu duyguya o kadar alışırız ki hayatımızda plan yapmayı reddederiz. Plansız yapılan yürüyüşler güne iyi başlamamıza neden olur. Rastlantı bazen rutinleri yok saymaktır. 

Her zaman yediğimiz lokantada yemek yerine gördüğümüz ilk lokantaya girersek nasıl bir yer olmadığını bilmediğimiz için daha farklı hissederiz kendimizi. Her sabah aynı saatte çıktığımız yürüyüşe farklı saate çıkarsak belki gökyüzünde farklı renkler, farklı manzaralarla karşılaşırız. Hayatımıza giren insanlarda böyledir aslında. İlk girdiği zaman daha heyecanlı hissettirir, hangi rengi seviyor, hangi burçtan derken hayatımıza tamamen girmiş olurlar ve artık rastlantıdan çok kaderciliğe yönelir hayat. 

Rastlantı bazen seçimlerimize yardımcı olur ama zaman geçtikçe anlarız ki rastlantılar bile seçimlerimizden ibarettir. O yüzden hayatımızda görmek istediğimiz rastlantılar bile bizim elimizde olur. Hayat müdahale eder, bize bir iz bırakır ve o izlerin peşinden adım adım gideriz. Adımları atarken rastlantılara güvenmek, hayatın bizim için hazırladığı güzel rastlantılara kendimizi açmak gerekir. Hayat bazen en sevdiğin şarkının radyoda çalması kadar güzeldir. 

Sen yeter ki hayata güven. 

Sen yeter ki ışığı takip et.