Yaşı yarım asrı biraz geçen nesil iyi hatırlar. Şu sıralarda neredeyse, tuvalette dahi izleme imkanımız olan televizyon denen aletler tek tük ve de ekonomik durumu iyi olan ailelerin evlerinde varken. Hani o, “Huuu komşu, akşama bize gelin de birlikte televizyon seyredelim” diyerek havaların atıldığı dönemlerin unutulmazları arasında yer alan boks maçı izleme keyfimiz vardı ya. Geceyi sabaha bağlayan saatlerde, aşağı-yukarı 4 ya da 5 sularında gözlerimizi ovuştura ovuştura kalkıp, şanslıysak kendi evimizde, ya da televizyonu olan bir komşumuzda izlemeye gittiğimiz boks maçlarından söz ediyorum.
Eski adıyla Cassius Clay, o yıllarda Müslüman olup aldığı adıyla da Muhammed Ali’nin neredeyse tüm maçlarını izlemiş biri olarak o günleri son derece iyi hatırlayan biriyim. Yukarıda da belirttiğim gibi, yaşı 55’in üzerinde olup, biraz da spora merakı olanlar da şu satırları okurken, sanırım benimle birlikte şöyle geçmişe doğru bir yolculuk yapmışlardır.
Sanırım birazdan okuyacaklarınızı daha iyi kavrayabilmek adına yaptığım kısa metrajlı nostalji söylemi için bu kadar yeter.
Spor dünyasına, özellikle de boks camiasına düşen bomba haber beni bu satırları yazmaya yöneltti. Olay aynen şöyle; Dünya boksunun hiç tartışmasız, gelmiş geçmiş en iyi boksörlerinden Muhammed Ali'ye unvan kazandıran Sonny Liston galibiyetinde şaibe olduğu ortaya çıkmış. Bundan elli yıl önce yapılan ve spor tarihinin günümüze dek uzanan serüvenindeki en önemli boks maçlarından biri sayılan Muhammed Ali - Sonny Liston maçında şike olduğu ortaya atılmış.
Las Vegas'lı bahisçilerin maçın sonucu üzerine 1 milyon dolarlık bahis oynadığı ve Liston'ın karşılaşmayı bilinçli biçimde kaybettiği, ancak Muhammed Ali'nin; o sıralardaki adıyla Cassius Clay'in bu durumdan haberinin olmadığı belirtiliyor.
Gün ışığına çıkan belgelerde, maçın ardından FBI'ın da konuyu araştırdığı, o günün koşulları doğrultusunda olayı somutlaştıramadığı ve bu nedenle de bu durumu, kamu oyuna açıklamadığı ortaya çıkmış.
Büyük olasılıkla hatırlayacağınız 1964 yılında yapılan o maçı sürpriz bir biçimde Muhammed Ali'nin kazanması spor severleri büyük şaşkınlığa uğratmıştı. Liston maçta altı raunda çıkıp yedincisine çıkmayı reddetmiş ve teknik nakavtla maçı da kaybetmişti. Bunun üzerine Muhammed Ali boks ringinden tüm dünyaya, “Dünya boksunun kralı artık benim” diye de haykırmıştı.
İnanın bu haberi okuyunca içine düştüğüm ruh halini size açıklamam mümkün değil. Üzüldüm, şaşırdım ve de günümüzde yaşanan olaylarla kıyasladım ve şu nihai sonuca vardım. Hile, şike, üç kağıt ve bilumum alavere dalavere işleri tarih boyunca hep olmuş ve bundan sonra da olmaya devam edecek. Ancak insanın beyninde kahramanlaştırdığı insanların böylesi karanlık işlere karışması hayli üzücü. Her ne kadar bu olayın tamamen Muhammed Ali’nin bilgisi dışında gerçekleştiği söylense de, insanın canı sıkılıp anılarıyla birlikte paylaştığı o özel dünyayı bulutlar sarıyor. Kısacası bir fena oluyor işte. Hele bir de ben ve benim gibi, atmışına merdiven dayamış olanların klasik yaşlanma sendromunu da göz önüne alırsanız olay daha da bir farklı boyuta ulaşıyor. Ruhunuz üşüyor, konuya ilişkin anılarınız deyim yerindeyse sararıp soluyor. İnanın ki, şu an tam da o durumdayım.
Haftaya yeniden birlikte olmak, buluşmak üzere… Hoşçakalın.