Verilere göz attığınız zaman gidişatın iyi olduğunu görebilirsiniz. Bence de gidişat iyi. Fena görünmüyor ama bu demek değil ki salgın beni bulmaz. Sadece verilere göre tavır takınan insanlar var. Veriler yanlış değil elbette ama bu salgın da öyle tek boyutlu değil. 

Birçok genç salgının belirtileri olmadan bu hastalığı atlatıyor. Bunların sayısı bilinmediğinden verilere göre hareket etmek çok doğru olmaz. Bizler yine başkasına bulaştıracak gibi önlemlerimizi alıp hayatımıza devam etmeliyiz. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalıyız. “Ramazan Bayramı kırılma noktası olacak”. Bu bayramda alınacak önlemler virüsün gidişatını doğrudan etkileyebilir. Havaların ısınması ve bayramın verdiği rahatlık insanları sokağa dökebilir. En azından bir bayramı feda ederek gelecek bayramları rahat bir şekilde yaşamamız lazım.

Gelen olumlu verilerle beraber normalleşme süreçleri de konuşulmaya başlandı. Alışveriş merkezlerinin kontrollü şekilde açılması düşünülüyor. Kontrolden kasıt alışveriş merkezlerini mi kontrol altında tutmak yoksa halkı mı kontrol altında tutmak? Alışveriş merkezleri açıldığından insanlar kontrollü şekilde gelecek mi oralara? Tabi bunları zamanla göreceğiz ama ayrıntıları da atlamamak gerek. 

İŞSİZLİĞİN YARATACAĞI REKABET GÜNLÜK YEVMİYELERİ DÜŞÜRÜR MÜ?

Salgın süreci boyunca birçok kişi işsiz kaldı. İşsiz kalanların birçoğu günlük işçiler. İşsiz sayısı bu kadar artmışken günlük para kazananların günlük yevmiyeleri düşer mi? Göçmenlerden dolayı günlük işlerde çalışanların yevmiyelerinin azaldığını biliyoruz. Bu salgından sonra işsizlikten doğacak eleman fazlalığı günlük yevmiyeleri düşürebilir. 

Günlük işlerde çalışanların birçoğu işsiz kaldığı için bu rekabet ortamını iş verenler fırsata çevirmeye çalışabilir. Bunun önüne geçmek için devletin çalışma başlatması gerek. Günlük çalışanların haklarını korumalıyız. Salgını fırsat bilen iş sahiplerinin buna yeltenmemesi gerek. Asgari ücretin üstünde maaş veren birçok kurum da maaşları kısabilir. Bu durumlar çalışanları maddi olarak etkileyebilir. Birçok insanın “maddi geçim eşiği” düşebilir ve bu düşüşler insanları maddi ve manevi olumsuz etkileyebilir.

GÖÇMENLER KURALLARA UYUYOR MU?

Yaşadığım çevreden gördüğüm kadar 10 göçmenin en az 4’ü maske takmıyor. Suriyeli veya Afgan diye ayırt etmiyorum. Hepsi için söylüyorum. Bu göçmenler çok rahat bir şekilde maskesiz sokaklarda dolaşıyorlar. Bu kadar rahat maskesiz dolaştıklarına göre ceza da kesilmiyor sanırım. Bu süreçte bile uyum sağlamak yerine uyumsuz davranış içinde bulunanlar oldu. Yarın bir gün daha büyük bir afet olduğunda nasıl organize edeceğiz göçmenleri? 

Maskesini takanlara diyecek bir şeyimiz yok ama bu dediklerimiz maske takmayan, düzene uymayanlar için. Devlet içinde göçmenleri organize edecek bir birimin mutlaka olması gerek.