İstanbul ve Ankara'da sahte içki nedeniyle can kayıpları artmaya devam ediyor. 14 Ocak - 6 Şubat tarihleri arasında İstanbul'da 70, Ankara'da ise 33 kişi sahte içki nedeniyle yaşamını yitirdi. Yetkililer, olayın ciddiyetine dikkat çekerek halkı sahte içkiye karşı uyardı.
Son günlerde bir sahte içki krizi var. Tüm yurtta insanlar tedirgin ama buna rağmen içmekten de geri kalmıyorlar.
Şimdi iki tür sahte içki var birincisi ev yapımı olanlar diğeri ise bu işten para kazanmaya çalışan ahlaksız sahtekarların ürettikleri. Ancak bu sahte alkollere insanların yönlenmesinde fiyat politikalarının hiç mi günahı yok.
Dünyanın en pahalı alkolü Türkiye’de satılıyor.
Alkollü içeceklerden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) sanki yeterince yüksek değilmiş gibi yeni yılla birlikte yüzde 7,56 oranında artırıldı.
Vergi öyle yüksek ki, 2024 yılının başında alkol oranı %45 olan bir 70’lik yeni rakının vergisiz fiyatı: 247,78 liraydı. ÖTV 334,72, KDV 116,50 lira… Toplam vergi tutarıysa 451,22 lira olarak alınıyordu. Tavsiye edilen satış fiyatı ise 699 liraydı. Yani 250 liralık rakıya 700 lira ödüyordu vatandaş. Aradaki zamları geçtim yeni yıldan sonra 70’lik rakı 950 liraya yükseldi. Hadi için de görelim.
İçki, fiyatlarında oluşan fahiş fiyatlar sahtekârların gözünü açtı. Tonlarca metil alkolü, alkollü içeceklere, diğer bir deyişle rakıya çevirmeye başladılar. İnsanları zehirleyip öldürüyorlar.
İnsanların sahteciliğe eğilimini ortadan kaldırmanın yollarını bulmak gerekiyor. Öncelikle adli kararlar caydırıcı olmak zorundadır.
Gün geçmiyor ki, gıda ürünlerinde sahtecilik vakası ortaya çıkmasın. Sahte gıda üretenlere, gıda üretiminde tağşiş yapanlara genellikle para cezası kesiliyor.
Para cezası sahtekârların kazancı karşısında devede kulak kalıyor. Haliyle adamlar yılmıyor. Başka cezası yok.
Bira ha keza. Kafelerde son derece pahalı. Büyük marketlerde neredeyse üçte bir fiyatına satılıyor. Haliyle köyler dahil, ilçe ve şehir yerleşim yerlerinde, mücavir alanlar açık meyhaneye dönüştü. Geceleri binlerce insan marketlerden aldığı alkollü içkilerle şehir kenarlarında alkol alıyor. Otomobiller seyyar meyhane gibi kullanılıyor. Alkol alan gençler arabalarla şehre dönerken kaza yapabiliyorlar.
İçmesinler demekle vaka çözülmüyor. Yasaklarla veya vergilerle insanları uzak tutmak mümkün olmuyor. Gençler Allah korusun başka uyuşturuculara yöneliyor. Bugün köylerde bile uyuşturucu tacirleri cirit atıyor.
Sigara ve alkollü içkilerdeki vergi yükü nedeniyle artan fiyatlar alternatiflerini yaratıyor. İllegal işler artıyor. Yasaklanıncaya kadar her yer tütün dükkânı olmaya başlamıştı. Tabelaları hala duruyor. Önü kesilir mi bilinmez ama insanlar sigarayı daha ucuz içmek istiyor. Pahalanınca sigara tüketimi azalmıyor.
Alkollü içkilerde de durum çok farklı değil. İnsanlar evlerinde içkinin alasını yapıyorlar. Ancak hiç kimse kimyager değil. Aldığı alkolün etil alkol mü metil alkol mü veya karışık mı olduğunu bilemez. Doğal mı sentetik mi olduğu ancak laboratuvarda anlaşılır.
Türkiye’de en çok alkollü içki tüketiminin, meyhane olmayan şehirlerde olduğunu istatistikler ayan beyan gösteriyor. Sosyal baskı veya devlet baskısı bir işe yaramıyor. Arada sahtekârlara gün doğuyor. Bu sorunun çözümü normalleşmektir.
Peki Sahte İçki Neden Bu Kadar Tehlikeli?
Sahte içkilerde genellikle metanol bulunuyor. Metanol, endüstriyel ürünlerde kullanılan bir madde ve insanlar için çok tehlikeli. Bu maddeyi içmek baş dönmesi, mide bulantısı, görme kaybı hatta ölüme yol açabiliyor. Uzmanlar, sahte içki içenlerin yarısının gözlerini kaybettiğini belirtiyor. Bu içkiler, orijinal içkilerin taklidi olarak yapılırken, etil alkol yerine metanol kullanılıyor. Ayrıca, son zamanlarda sahte içkilerin tadı ve kokusu, gerçek içkilerle neredeyse aynı hale gelmiş, bu da ayırt etmeyi zorlaştırıyor.
Sahte Alkol zehirlenmesinin belirtileri
Metil alkol zehirlenmesinde ilk başlarda normal alkolle aynı belirtileri veriyor. Bunlar bulantı, kusma, hafif baş dönmesi, mide ekşimesi oluyor. Sahte alkolün tüketim derecesi ne kadar fazla olursa belirtiler daha fazla artmaya başlıyor. Bunlar da şiddetli karın ağrısı, vücutta istemsiz kas krampları, görmede bozulma, çift görme olabiliyor. Kişiler sanki tipide yürüyormuş gibi kar manzarası gibi görüyor etrafı. Daha da ilerleyen tablolarda nöbet, koma ve ölümle sonuçlanabiliyor.
Kişinin bu semptomların farkına vardığında “Alkoldendir, çok fazla içmişim” deyip geçiştirmemesi çok önemli. Alkolü içtikten sonra her zamanki şikayetler yerine farklı şikayetler hissediyorsa en kısa zamanda sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor.