AB yolunda kritik dönemeçlere girmiş bulunuyoruz. Avrupa ülkeleri kendi aralarında tartışıyor, "Türkiye'ye tarih verilsin mi, verilmesin mi?" diye.

Türkiye'ye tarih verilse de birliğe katılmanın en az 10-15 yıl daha süreceğini düşünen ülkeler, tarih verilebileceği eğiliminde.

Diğer ülkeler ise her şeye rağmen, tarih verilmemelidir diyorlar.

Bizim gibi Avrupa'ya komşu olan Rusya'nın AB konusundaki değerlendirmeleri bizim için de uyarıcı mahiyettedir.

Rusya Federasyonu Olağanüstü ve Tam yetkili Büyükelçisi Albert Çernişev, "Avrupa'ya karşı kendimizi hiçbir zaman dilenci pozisyonuna koymamalıyız" dedi.

Avrasya bölgesinin önemine de değinen Albert Çernişev, buranın özel bir toprak parçası olduğunu ve üzerinde belli toplulukların yaşadığını söyledi. Çernişev , şöyle konuştu: "Avrupa hiçbir zaman bizim adımıza çalışmaz. Kimse bize bedava ekmek vermez, bunu kabul etmemiz lazım. Bölgemiz Avrasya ve Avrasya'da yaşıyoruz. Dolayısıyla Avrasya'yı güzelleştirmeliyiz. Ve birbirimizle iyi geçinmeliyiz."

Çernişev şu anda Avrupa'ya petrol satıldığına ve karşılığında onlardan teknoloji satın alındığına işaret etti.

 Türkiye'nin tek seçeneğinin AB olmadığı yolunda bazı açıklamalar yapılıyor. Ama bu açıklamalar buz üzerine yazılmış yazılar gibi.

Kararlı ve ilkeli bir ülke, alternatif politika ve hamleleri de paralel olarak yürütmelidir.

Alternatifimiz olabileceği sadece sözel olarak dile getirilmemeli, fiiliyatta da bazı somut adımlar atılmalıydı.

Rusya lideri Putin'in Türkiye'yi kararlı ve bağımsız bir devlet olarak algılaması, bizim için umut verici bir gelişme.

Çünkü geleceğimizi sadece AB ve ABD'nin dümen suyundan kurtarmalı ve kendi coğrafyamızdaki alternatif imkânları daha ciddi olarak değerlendirmeliyiz.

İnsanların ne kadar kötü olduğunu görmek beni hiç şaşırtmıyor, fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum.

J. Swift