RÖPORTAJ: AV. MEHMET ŞAH ÇELİK

Konkordato ya da diğer bir ifadeyle iflas anlaşması, son dönemlerin merak edilen konusu oldu. Konkordato, batık şirketlerin borçlarını ödeyebilmeleri için alacaklılarla yaptığı anlaşmayı ifade etmektedir.  Peki, Konkordato nedir ve ne anlama gelmektedir? konkordato talep etmek için gereken koşullar, görevli ve yetkili mahkeme, talep edilen belgeler bu sistem hakkında detaylı bilgiler konunun uzmanı Av. Abdulhamit ASLAN ile konuştuk. 

Abdulhamit bey herkesin konuştuğu konkordato nedir?

 Borçlarını hukuken vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluların kendilerine vade verilmesi veya alacaklıların alacağında indirim yapılması suretiyle borçlarını ödeyebilmesi ve iflastan kurtulması için öngörülen bir düzenleme şeklinde tanımlanabilir.

Aslında bu kurum dürüst borçlular için düzenlenmiştir. Finansal yapıları bozulan işletmeleri koruma amacı güder.

Peki konkordatoyu talep edebilecek kişiler kimlerdir?

A. Borçlu:  İİK’nın 285/1 maddesinde; “herhangi bir borçlu” denilmek suretiyle hüküm altına alınmıştır. Her şeyden önce borçlu konkordato talep edebilir. Konkordato talep edebilecek olan borçlunun iflasa tabi olup olmaması veya borçlunun gerçek ya da tüzel kişi olup olmaması da konkordato talebinde bulunabilmesi için önem arz etmemektedir.

B. Alacaklı: İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da, gerekçeli bir dilekçeyle borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Alacaklının borçlu hakkında yapacağı konkordato teklifi gerekçeli olmalıdır ki, bu da, alacaklının borçlunun mali ve finansal durumu hakkında en azından kısmen bilgi sahibi olmasını ve borçlunun konkordatosunun hiç olmazsa mümkün ya da muhtemel olduğu izlenimini yaratan değerlendirme unsurlarına sahip bulunmasını gerektirir. Borçlu bakımından böyle bir şart konulmamıştır.

Konkordato talebine olanak veren haller nelerdir?

İİK’nın değişik 285/1 maddesinde yer alan; “borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu” ifadesi borçlunun aciz haline işaret etmektedir. O halde, muaccel borçlarını ödeme güçlüğü sebebiyle aciz halinde olan her gerçek ve tüzel kişi borçlu, konkordato talebinde bulunabilecektir. Ancak kanunun ifadesi sadece aciz halini değil, borca batıklık halini de kapsamaktadır. Burada yaklaşık ispat yeterlidir.

Konkordatoda görevli ve yetkili mahkeme neresidir?

Konkordato başvurusu için yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlular için, yani sermaye şirketleri için muamele merkezinin (şirket yönetim merkezinin) bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesidir. İflasa tabi olmayan gerçek kişiler için yetkili ve görevli mahkemesi ise borçlunun yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.

Borçlu şirketin yönetim merkezinin veya borçlu şahsın yerleşim yerinin bulunduğu yerde asliye ticaret mahkemesinin bulunmadığı hallerde ise, konkordato davalarına o yerdeki asliye hukuk mahkemesi ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacak (TTK m.5).

Konkordatonun iflâsa benzer ve ondan ayrılan farklı yönleri nelerdir?

Konkordato, tanım ve amacı anlaşıldığı gibi; “kolektif bir tasfiye şeklidir”, yani borçlunun bütün borçlarını kapsar. Bu nedenledir ki doktrinde konkordatonun; “iflâsa nazaran hafifletilmiş bir kolektif icra kurumu” olduğu bildirilmektedir. Kolektif  nitelik taşıması sebebiyle, haciz ve rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerden ayrılan konkordato, iflasa benzer. Ancak bazı hususlar yönünden de farklıdır.

a) İflâsa, alacaklılardan birinin veya bizzat borçlunun talebi üzerine mahkemece karar verildiği ve bu karar verildiği ve bu karar inşai bir nitelik taşıdığı halde konkordato, borçlunun alacaklılarının ekseriyeti ile anlaşması sonucunda meydana gelir. Burada da mahkeme kararına (tasdikine) ihtiyaç varsa da, bu karar konkordato için inşai bir nitelik taşımaz. Çünkü borçlunun, bütün alacaklıları ile anlaşarak, mahkeme kararı bulunmaksızın, konkordato akdetmesi mümkündür

b) Konkordatoda tasfiye, bizzat borçlu tarafından daha az masrafla yapıldığı halde, iflâsta bu iş iflâs organları tarafından oldukça masraflı olarak yapılır.

c) İflâs, borçlunun tasarruf ehliyetini tamamen kaldırdığı halde, konkordatoda borçlunun tasarruf ehliyeti kural olarak devam eder.

d) İflâs, kesin bir tasfiye şekli olmadığından, iflâsta alacağını tamamen alamamış alacaklılara haciz belgesi verilir, alacaklılar yeni mal iktisap eden müflisi takip edebilirler. Halbuki konkordato, borçluyu borcundan kesin olarak kurtarır ve alacaklılar, alacaklarının konkordato dışında kalmış olan kısmını artık borçludan talep edemezler.

e) İflâs eden borçlu için kanunda yer alan özellikle kamu hukukuna ilişkin müeyyideler, konkordatoya giden borçlu için söz konusu olmaz.

f) Konkordatoya gitmek için tacir olmak şart olmadığı halde, iflâs ancak tacirler için öngörülmüştür.

Konkordato talebine eklenecek belgeler nelerdir?

-Konkordato ön projesi: Bu zorunluluk hem tacir olmayan ve hem de defter tutmaya mecbur olan borçlu için geçerli bir zorunluluktur.

-Borçlunun malvarlığı ve mali durumunu gösterir belgeler

-Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste

-Karşılaştırmalı tablo

-Bağımsız denetim kuruluşlarınca hazırlanan finansal analiz raporları

-İstenilebilecek diğer belge ve kayırlar: Konkordato talebine eklenmesi gereken belgeler tahdidi nitelikte değildir. Mahkeme veya komiser tarafından istenilebilecek diğer belge ve kayıtları ibraz etmek zorundadır. Aksi takdirde mühletin kaldırılması sonucunu doğurabilecektir.

Geçici Mühlet Kararının Verilmesi nasıl olur?

İ.İ.K. md 286’ da belirtilen evraklarla birlikte konkordato talebinin Asliye Ticaret Mahkemesine sunulmasıyla birlikte söz konusu belgeler eksiksizse talebe ek olarak sunulan belgelerin içeriği incelenmeksizin DERHAL GEÇİCİ MÜHLET KARARI verilir. Verilen geçici mühlet kararıyla birlikte geçici konkordato komiseri görevlendirilir. Ticaret mahkemesi tarafından verilen geçici mühlet kararının süresi 3 aydır ve bu süre borçlunun veya komiserin yapacağı talep üzerine 2 ay daha uzatılarak 5 aya çıkartılabilir. Ticaret mahkemesi tarafından verilmiş olan geçici mühlet talebinin kabulü, komiser atanması, mühletin uzatılması ve geçici mühletle birlikte verilen tedbir kararları için kanun yoluna başvurulamaz. Kanun yoluna başvurulamayacağına ilişkin kanunda kesin bir hüküm bulunmaktadır.

Kesin mühlet kararı nedir? Nasıl verilir? Süresi ne kadardır?

Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık “kesin mühlet” verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. Kesin mühlet kararının etkilerini doğurabilmesi için ilân edilmesine veya ilgililere duyurulmasına gerek yoktur. Kararla birlikte, mühletin etkileri kendiliğinden ortaya çıkar. 

Bir yıllık kesin mühlet, geçici mühlet içinde verildiğinden, kararın verildiği tarihten başlayacaktır. Bir yıllık mühletin başlaması için, geçici mühletin sona ermesi beklenmez ya da geçici mühlette geçen süre, bir yılın hesabına dahil edilmez.