California’da 32 patenti bulunan Türk Bilim İnsanı üstün teknoloji alanında lider!

Mantardan batarya malzemesi üreten Prof. Dr. Cengiz Özkan ile röportaj


Yaklaşık 2 sene önce ABD Ulusal Mucitler Akademisi (NAI) tarafından Dünyanın dört bir yanında başarılı 168 akademik mucit seçilmişti. Bu mucitlerin arasında 3 Türk de yer almıştı. Hatta o isimlerden, California’da yaşayan Prof. Dr. Mihri Özkan’la daha önce 2 kez röportaj gerçekleştirmiştik. Mihri Hocam ile konuşurken eşi Prof. Dr. Cengiz Özkan'ın da önemli bir bilim insanı olduğunu ve California Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi olduğunu öğrendim. Amerika'daki pek çok saygın kurumdan ödüller alan Cengiz Özkan, en son ABD Ulusal Mühendisler Konseyi tarafından verilen 2016 yılının "seçkin mühendis ödülünü" almış.  Geçtiğimiz günlerde çalışmalarından ötürü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kendisine TÜBİTAK Bilim Özel Ödülü takdim edildi. Cengiz Hoca ile ABD macerasını ve başarılarını konuştuk...

Röportaj: Anıl Sural
Fotoğraf: Rona Doğan
Önce Vatan Gazetesi Washington DC


Öncelikle tebrik ederiyorum. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden bir ödül aldınız. Bu ödülden bize bahsedebilir misiniz?
Çok teşekkür ederim Anıl Bey. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bana TÜBİTAK’ın Bilim Özel Ödülünü takdim ettiler. Bu ödül, yurtdışında yaşam boyu yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunmuş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bilim insanlarına verilir. Yeni nesil yüksek performanslı Lityum İyon yeniden doldurulabilir piller ve süperkapasitörlerin geliştirilmesi ve bio-nano sistemler, moleküler nanoteknoloji ve nano-aygıtlar konularındaki çalışmalarım için bu ödüle layık görüldüm. Bu ödülümün tüm gençlerimize ilham kaynağı olmasını diliyorum.

ABD’de faaliyet gösteridiğiniz alandan, detaylı olarak çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Son 20 yıl içerisinde cutting edge (üstün teknoloji) diyebileceğimiz birçok alanda projeler yaptım. Bu alanlarda yeni nesil Li-ion pil teknolojileri, süper kapasitör teknolojileri, yeni nesil transistör / elektronik aygıtlar teknolojileri, ince film teknolojileri, self assembly / DNA / quantum parçacık / nanotel ve grafen gibi sıfır, bir ve iki boyutlu malzeme ve nanoteknoji konularını sayabilirim. Bu çalışmalarımla DARPA, SRC, NSF ve NCI destekli mükemmeliyet merkezlerinin üyesi oldum. Bu konularda pek çok sayıda makale yazdım ve patent başvurusu yaptım. Özellikle son 12 yıl içerisinde enerji depolama konularına daha çok odaklandım. Yeni nesil Li-ion pilleri birçok alanda önem kazandı, özellikle elektrikli araba, yeni telefon ve tablet teknolojileri, ve mikro-şebeke alanlarında büyük boyutlu pil üniteleri de çok önemli hale geldi. Laboratuvarımızda TESLA pillerinden daha iyi performans gösteren teknoloji ve pil malzemeleri geliştirdik. Bunların içinde pil anode malzemesi olarak üç boyutlu karbon ve silikon, ve katot malzemesi olarak kükürt bazlı malzemeleri sayabiliriz. Toplam çalışmalarım kapsamında 32 adet kabul edilmiş patentlerim var, halen toplam 15 aktif patent başvurum var.

Şu an Amerika'da yaşıyorsunuz. Bu maceranız nasıl başladı? Ne zaman geldiniz detaylı bahsedebilir misiniz?
Bilim ve teknoloji çocukluğumdan beri ilgimi çekmiştir. Ben lisans eğitimimi 1986 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği Bölümünde tamamladım, doktora eğitimimi de 1997 de Amerika'da Stanford Üniversitesi'nde tamamladım. Hem ODTÜ, hem Stanford'ta çok iyi hocalarım oldu, çok kuvvetli bir temel eğitim aldım ve bu benim daha sonraki senelerde inovasyon yapabilmem için de önemli oldu. ODTÜ'de Amerika'daki üniversitelerden doktora derecelerini alan hocalarımız özellikle araştırma imkanları açısından eğitimimi Amerika'da iyi bir üniversitede almamı tavsiye ederlerdi. Ben de bu tavisyeyle birkaç üniversiteye başvurmuştum, ve o zamanlar doktora eğitimimi Kuzey Kaliforniya'da Stanford Üniversitesi Malzeme Bilimleri ve Mühendisliği bölümünde yapmaya karar vermiştim. Stanford'ta öğrenciliğim sırasında Silikon Vadisindeki (Silicon Valley) İntel ve AMD yarı iletken mikroişlemci şirketlerinde staj yaptım. Bu stajlar sırasında çok şey öğrendim, elektronik malzeme ve aygıtların analitik ve elektron mikroskobu analizleri, mikroişlemci üretim teknolojileri vs. konularında çalıştım. Doktora çalışmalarım sonrasında Güney Kaliforniya'da San Diego'da AMCC (Applied Micro Circuits Corporation) isimli yarı-iletken mikroişlemci şirketinde 4 yıl çalıştıktan sonra 2001 de ÜCR (University of California Riverside) Makina Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi oldum.

Eşiniz Prof. Mihri Özkan demezsek olmaz. Geçtiğimiz günlerde Ulusal Mucitler listesinde yer aldı.114 yıllık Amerikan üniversitesinde bir ilki gerçekleştirdi...
Evet eşimle çok gurur duyuyorum, üniversitemizde çok önemli bir ilki gerçekleştirdi. Eşim üniversitemizde elektrik ve bilgisayar mühendisliği bölümü öğretim üyesidir, ve mühendislik fakültemizin tek full profesör ünvanına sahip kadın öğretim üyesidir. Aldığı bu ödül, eminim tüm gençlerimize ilham kaynağı olacaktır.

Bilim insanı olmanın kolaylıkları ve zorlukları elbette vardır. Bu konuda neler söylersiniz?
Bilim insanları olarak sorumluluklarımız çok yönlü. Öncelikle, iyi bir öğretmen olmak lazım. İyi bir öğretmen, öğrencilerinden yapabileceklerinden daha öte birşeyler yapmalarını isteyendir. Tabii öncelikle temel presiplerin öğretilmesi lazım, ardından öğrenci kendisini kutunun dışında düşünmeye ve öğrenmeye zorlamalı... Bu şekilde öğrenciler kimsenin şu ana kadar düşünmediği fikirleri biraraya getirebilir. Bu da, inovasyon yapmanın temelidir. 100 yıl önce Edison şunu söylemişti: Dahi olmak, yüzde bir ilham almak ve yüzde 99 terlemekten ibarettir”. Şunu özellikle söylemek istiyorum, üniversite öğrencilerimizin eğitimi açısından, bence inovasyon öğretilebilir, ve bunun için öğrencilerle birebir ve ekip olarak çalışmak lazım. Özellikle doktora öğrencilerimin eğitimi ve onların kendi alanlarında ilerlemesi için sürekli mentörlük yapıyorum. Onlara zorlu zamanlarda yol göstermişimdir. Şu ana kadar 65 doktora ve yüksek lisans öğrencisi mezun ettim, kendileri çok önemli akademik ve endüstriyel kariyer pozisyon sahipleri oldular.

Araştırmalarınızın sağlayacağı etkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çalışmalarınızın ürünleri olan makalelerin etki faktörleri ve aldıkları atıf sayısı önemli. Bu yayınladığımız bilimsel makalelerin dünya genelinde nasıl etki yaptığını gösteriyor. Ben şimdiye kadar DARPA, SRC, NSF ve NCI destekli mükemmeliyet merkezlerinin üyesi oldum. Değişik alanlarda yaptığım çalışmalar ve makaleler birçok şirket tarafından inceleniyor. Örneğin bir çalışmada 2 boyutlu malzeme temelli yeni nesil transistör yaptık. SRC bu çalışmamızın patent başvurusunu destekledi ve patentimiz kabul edildi. Endüstriden aldığımız destekle Li-ion pil teknolojilerinde önemli çalışmalar yaptık ve ilgili patentlerimiz kabul edildi. Patentlerimizle ilgili lisans çalışmaları devam ediyor. İlgili şirketler, üniversitemizle bağlantı kurup lisans anlaşması için görüşmeler yapabilirler. Şirketler elektrikli araba, şahsi elektronik ve mikro-şebeke konularında bizim geliştirdiğimiz yeni nesil, daha güvenli, yüksek performanslı ve uzun ömürlü pil teknolojilerini istiyorlar.

Hiç unutamadığınız farklı ilginç bir anınızı paylaşabilir misiniz?
2020 senesi pandemiyi çağrıştırmasına rağmen iki büyük ödüle layık görüldüğüm sene oldu. Hem TÜBİTAK Özel ödülüne layık görüldüm, hem de Amerika'da Materials Research Society (MRS) tarafından Fellow olarak seçildim. “MRS Fellow” olmak, TÜBİTAK Özel ödülü gibi benim için çok ayırt edici bir başka onur daha oldu. Aslında üçüncü bir ayırt edici onur olarak ta, MRS'ın 2021 Aralık ayında Amerika Boston'daki oldukça büyük çaptaki konferansının başkanı olarak seçildim. MRS konferansı başkanı olmak, enerji depolama; çevre mitigasyon teknolojileri; kuantum teknolojileri; biyomalzemeler; elektronik, fotonik, ve manyetik aygıtlar; fonksiyonel malzemeler; ve atomistik hesaplama konularında yakın ve uzak gelecekteki gelişimlerin tartışıldığı, dünya çapında disiplinler arası büyük bir forumun öncüsü rolünde olmak bakımından çok önemli.

Koronavirüs sizleri nasıl etkiledi? Bilim alanında çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Koronavirüs pandemisi akademik ve endüstri ortamlarını özellikle 2020 ilk yarısında çok olumsuz etkiledi. İlk başlarda birçok şey bilinmediğinden önlem olarak, kampüsümüzde, tüm sınıflar ve laboratuvarlar kapatılmıştı. Öğretim tamamiyle internet ortamına kaydı, ve özellikle deneysel araştırma büyük sekteye uğradı. Bizim laboratuvarlarımız Mart 2020'den Temmuz 2020 ortasına kadar kapalı kaldı, ardından kademeli olarak laboratuvarlar önce haftada iki gün ve günde birkaç saat için açıldı, tabii yüksek lisans öğrencilerimiz maske ve eldivenli koronavirüse karşı korumalı protokollerle çalıştılar. Eylül ayı ortası gibi çalışmalarımızda eski tempomuza nihayet geri döndük, araştırmalarımız hızla devam ediyor. Öğretim şu an halen internet ortamında, ama geniş kitlede COVİD aşısı yapılmaya başlandı, ve bu yaz sonu tekrar tamamiyle yüz yüze eğitime geçmeyi planlıyoruz.

Türkiye ile ortak projeler yaptınız mı? Yeni projeler düşünüyor musunuz?
Bazı ortak çalışmalarımız oldu, ama daha fazlasını yapmak istiyorum. Külliyedeki ödül töreni sırasında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sanayii ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank ve TÜBİTAK Başkanımız Hasan Mandal ile elektrikli araba konusunda güzel bir sohbetimiz oldu. Yeni nesil Li-ion pilleri ile ilgili çalışmalarımızın endüstrileşmesi, katma değeri yüksek ürünler getirebilir, milli hasılaya ve yerel ekonomiye önemli katkılarda bulunabilir. Bu alanda beraber çalışmaya hazırız. Elektrikli araba konusundaki şirketler, üniversitemizle bağlantı kurup patentlerimizle ilgili lisans anlaşması için görüşmeler yapabilirler.

Türkiye’de yaşayan gençlere ve bilim ile uğraşan insanlara neler söylemek istersiniz?
Türkiye nin genç nüfus sayısı diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha yüksek. Bu büyük bir avantaj! Eğer gençlerimizi bilim ve teknoloji alanlarında daha aktif hale getirebilirsek, ve inovasyon yapmaya yönlendirebilirsek, ülkemize çok büyük katkısı olacaktır. Tekrarlamak istiyorum, iyi bir öğretmen, öğrencilerinden yapabileceklerinden daha öte birşeyler yapmalarını isteyendir. İnovasyon tüm bilim alanlarında öğretilebilir, ve gençlerimizin katma değeri yüksek ürünler geliştirebilme imkanını verecektir. Tabii burada öğrenciye düşen görev, çalışmak, ve daha çok çalışmaktır.

Bundan sonra bilim alanında hangi çalışmaları yapacaksınız?
Yapmış olduğunuz bilimsel çalışmaların ve teknolojilerin uygulamalara geçmesi en heyecan verici olaydır. Örnek olarak, Li-ion pil teknolojilerimizi elektrikli araç uygulamalarında görmeyi çok isterim. Özellikle Tesla'dan daha yüksek performans gösteren pil teknolojisinin uygulamaya konulmasının bütün insanlığa faydalı olacağını umuyorum. Daha başka pil teknolojileri üstünde de çalışıyoruz, örnek olarak katı hal pilleri ve iki boyutlu malzemelerin çeşitli alanlarda uygulamaları için çalışmalar yapıyoruz.

Mantardan batarya malzemesi ürettiniz. Bundan bahsedebilir misiniz?
Mantar, sürdürülebilir bio kütle olarak çok önemli. Gözenekli yapısından dolayı bir termal dönüşüm ile uygun pil malzemesi haline getiriliyor. Bu tür teknolojiler geniş kullanıma açılırsa karbon ayakizi azaltılabilecektir, bu da çevreye uygun sürdürülebilir teknoljilerin geliştirilmesi için önemli. Bu tip malzemelerimiz içinde bir başka örnek olarak doğadaki silika kumundan termal dönüşüm ile elde ettiğimiz silikon malzemesi ile yüksek performanslı pil teknolojisi gösterdik.

İleride Türkiye’ye yerleşme planınız var mı? Türkiye’yi özlüyor musunuz düşünceleriniz nelerdir?
Yılda yaklaşık 4 veya 5 defa Türkiye'ye konferanslara davetli konuşmacı olarak gidiyorum. Pandemi nedeniyle geçen yılki konferanslar ertelenmişti, İnşallah bu yıl ikinci yarısından itibaren tekrar seyahatlerimi yapmayı umut ediyorum.

Türkiye’de neleri özlüyorsunuz?
Herşeyi özlüyorum, memleketimizin havasını, arkadaşlarımı, ailemi, akrabalarımı, kültürümüzü, müziğimizi, tarihi yerlerimizi, ve mutfağımızı. Her seyahatimde muhakkak ziyaretler yapmaya ve tarihi yerlerimizi görmeye çalışırım. Örnek olarak her İstanbula gittiğimde muhakkak zaman bulup Sultanahmet’e giderim, Ayasofya ve Topkapı ziyaretleri yaparım, ardından tarihi Sultanahmet Köftecisi ne ve Hafız Mustafa’ya tatlı ve kahve için uğrarım.

Son söz sizin lütfen buyurun....
Tekrarlamak istiyorum, inovasyon öğretilebilir, tabii burada öğrenciye düşen görev, odaklanmak, amaçları yönünde çalışmak, ve daha çok çalışmaktır. Son 100 yıl içerisinde imkansız diye görülen birçok şey devamlı çalışma sonucunda başarıldı ve yıkıcı teknoloji olarak ortaya çıktı.

Profesör Doktor Cengiz Ozkan kimdir?
Amerika’da Chicago, İllinois te doğdum, küçük yaştayken ailemle beraber Ankara ya döndüm. Kavaklıdere İlkokulu ve Mimar Kemal Ortaokulu ve Lisesinde okudum. Ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği Bölümünde lisans ve yüksek lisans derecelerimi aldım. Doktora eğitimi için Amerika da Stanford Üniversitesine gittim, ikinci yüksek lisans ve doktora derecelerimi Malzeme Bilimleri ve Mühendisliği Bölümünde aldım. Doktora mezuniyetim sonrası San Diego da yarı iletken endüstrisinde dört yıl çalıştım. Ardından Kaliforniya Üniversitesi Riverside Kampüsü Makina Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi oldum. Araştırma konularım arasında enerji depolanmasında kullanılmak üzere üretilen ve geliştirilen yeni nesil nano-malzemeler, nano-elektronik uygulamaları, lityum-iyon pil ve süperkapasıtor teknolojileri, bio-nano sistemler ve moleküler nanoteknolojileri, ve nano-malzemelerin elektriksel ve optik özelliklerinin anlaşılması için yapılan temel çalışmalar bulunmaktadır. 165 dergi yayınım, 86 konferans yayınım, 350 üzerinde konferans özetlerim, 13 derleme kitabım, 9 kitap bölümüm, 90 üzerinde buluş bildirim, 32 kabul edilmiş patentim ve halen 15 aktif patent başvurum bulunmaktadır. Citation sayım: 10470, H-ındex: 51,  i10-ındex: 125. Makalelerim Advanced Materials, Small, Nano Energy, Nano Letters, Advanced Functional Materials, Nature Nanotechnology, ACS Nano, Çarbon, Nanoscale, gibi prestijli dergilerde yayımlanmıştır. Çalışmalarım sosyal medyada The Wall Street Journal, Huffington Post, The Forbes, BBC, Discovery Channel, Physics Today, Popular Science ve Materials Today gibi birçok haber kaynağı tarafından büyük bir ilgi görmüştür.