Avrupa Uluslar C Ligi 1. grupta oynadığı dört maçını da kazanarak, 12 puanla liderlik koltuğunda oturan A Milli Futbol Takımımız, övgüyü hak ediyor.

Ay Yıldızlılar içinde bulunduğumuz Haziran ayı başında İstanbul’da oynadığı Faroe Adaları’nı 4-0 yenerek başladığımı turnuvanın ikinci maçında Litvanya deplasmanına gitti. Ne kadar zayıf olsa da, rakip sahada alınan 6-0’lık galibiyet tartışmasız şapka çıkartılacak bir sonuçtu.

‘Bizim Çocuklar’ üçüncü maçında Faroe Adaları ve Litvanya’ya göre daha iyi bir takım olan Luksemburg deplasmanında sahadan 2-0 galip ayrılmayı başardı. Grubumuzdaki dördüncü maçında Litvanya’yı İzmir’de ağırlayan Ay Yıldızlılar bu maçı da 2-0 kazandı.

Çıktığı dört karşılaşmada rakip fileleri tam 14 kez havalandıran ‘Bizim Çocuklar’ kalesinde hiç gol görmedi ve en yakın rakibi 7 puanlı Lüksemburg’un 5 puan önünde 12 puana ulaştı ve Eylül ayında oynayacağı son iki maçı beklemeye başladı.

Doğrusunu söylemek gerekirse, Stefan Kuntz ve öğrencileri kendi sıkletinin altında da olsa çıktığı dört maçta da sahanın mutlak hakimi durumundaydı. Eminim ki, Eylül ayında, İçeride oynayacağımız Lüksemburg ve Faroe Adaları deplasmanında kazanıp, tarihinde ilk kez altıda altı yaparak bir de rekoru egale edeceğiz inşallah.

Futboldan söz etmişken, Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığına seçilen Mehmet Büyükekşi’yi de kutlayıp, başarılar dileyelim. Büyükekşi, Türk futbol tarihinin en beceriksiz ve basiretsiz federasyonu ve onun ne yaptığını kendisinin bile anlayamadığı başkanı Nihat Özdemir’in istifasıyla boşalan koltuğa, tek adayla gidilen seçim sonrasında oturdu.

Mehmet Büyükekşi ve yönetim kurulunun görüntü itibarıyla güven verdiğini söyleyebiliriz. Sanırım ilk yapılması gereken iş de, cesur ve dış etkilere kulağını tıkayan bir Merkez Hakem Kurulu oluşturmak. MHK başkanlığı için kulislerde dolaşan isim Ufuk Özerten…

Geçmişte TFF içinde çeşitli görevler alan ve MHK başkanlığı da yapan Özerten’e kulüplerin de sıcak bakacağını düşünüyorum. Başkan Büyükekşi’nin MHK’yı bilindik gizemli ve sır küpü konumundan, kapalı kapılar ardında kararların alındığı yapılanmadan arındırması, öncelikli icraatlarından olmalı.

Ve bir önemli gereksinim de, Riva’daki israfın önlenmesi ve tabiri caizse, zapt-ı rapt altına alınmasıdır. ‘Yağma Hasan’ın böreği’ misali, sahavetin egemen olduğu Riva hiç vakit kaybetmeden bu durumdan kurtarılmalıdır.

Hoşçakalın…