Kurtulmak istediğimiz her şeyi zihinde tutarız o yüzden onunla kalırız. Bir sorundan kurtulmanın tek yolu onu bırakmaktır. Sorunu değil sadece ne istediğini görmek gerekli. Şu andan itibaren sadece ne istediğini görürsen sadece onlara sahip olursun. 
Ancak güçlü olarak istemediğin şeyleri aklında tutuyorsun, istemediğin şeyleri uzaklaştırmak için çabalıyorsun bu yüzden onları desteklemiş oluyorsun.
Sadece bir tek istek olmalı tam özgürlük, tam farkındalık. Bunun dışında bir talep bizi sıkıntıda bırakır. Bütün talepleri bırakmamız gerekir. İsteği yerine getirmemeye çalışmalıyız bir isteği yerine getirmeye çalışmakla onu daha güçlü hale getirmiş oluruz. Savurganlıkta, alış verişte, diyette de bu böyledir.
Talebi yerine getirdikçe daha çok istenir, onun için isteği yerine getirmemek daha iyidir. Böylece zihin daha da sessizleşmiş olur zihin sessizleştikçe gerçeği görme şansı artar. Gerçeği gördükçe isteği sıkıştırmış oluruz bu istekten kurtulmanın daha iyi bir yoludur, aslında en etkili yoludur. 
Çünkü istek kendini birşeylerin aracılığıyla olmayı görmek istemek demektir. Bunu böyle gördüğünde bu aptalca isteği bırakırsın dolaylı anlamda kendini görmek için niçin çabalayasın ki! 
Dolaylı anlamda ne olduğunu olduramayız. Bu verimsizdir ve aşırı hayal kırıklığına yol açar. Bu dünyanın hayal kırıklıklarla dolu olması bundandır. Herkes isteklerini yerine getirmeye çalışır ve bunun olması kesinlikle mümkün değildir ve böyle gider durur. Bir ömür içerideki ve dışarıdaki isteklerimizin düşmanımız olduğunu keşfedinceye kadar.
Arzu yetersizliğin kabulüdür. Ben sınırsızsam arzulayacağım hiçbir şey olmaz. En iyi tutum gerçeğin farkında olan biri olarak yaşamak. Talepsiz halde yaşamaya çalışmak. Olmazsa olmazlardan ve olursa olmazlardan kurtulmuş olarak yaşamak. Herşeye ve herkese aynı zihin gözüyle bakmaya çalışmak, bu şekilde hareket etmek bizi bu doğrultuda tutar. Dışarıda sonucu ayırmakla nedeni ayırmış oluruz.