Kayseri’de bir okulda okulların açıldığı gün açılış konuşması arapça oldu! Okulda suriyeli öğrenci sayısı Türk öğrenciden fazlaydı! Dünyanın başka hiçbir ülkesinde böyle bir durum yaşanmamıştır. Ancak demografik değişimlerin politik değişimleri getirdiği yaşanmıştır.

Dünyanın en büyük salgını araplaşmaktır. Araplar, islam adı altında pek çok ulusu araplaştırmışlardır. Dinler, milletlerin kültürlerini bozmaktadır. Arabı, arapçayı kutsallaştıran din insanları kendi milletlerinin araplaşmasına hizmet etmişlerdir. En hassas yoldan milyarlarca insanı asimile etmişlerdir. Bu zihniyet ve bu islami anlayışla, ülkeler ırk olarak kalabilirler ama medeniyet ve uygarlık olarak araplaşmaları kaçınılmazdır.

Günümüz suriyelileri süryani değildir. Çoğu savaştan önce başta İsveç olmak üzere avrupa ülkelerine gitmistir. Suriye'de kalanlar da savaş başlayınca ülkeyi terk etmiştir. Türkiye’ye gönderilen suriyeliler suryani degil düpedüz araptır; hepsinin aşireti, kökeni bellidir. Türkleri sevmeyen araplar hiçbir zaman Türkçe öğrenmedi. Suriye yöneticisi esad, yolladığı işgalcilerine “önce mahalle ardından ilçelerde söz sahibi olun” demiştir.

Halkın çoğunun müslüman olduğu yerlerde tam anlamıyla bir araplaşma söz konusu olmasa da emevilerin yolundan gidenler bunun için büyük çaba sarfetti. Kuzey afrika, arap yarımadasının güneyi yerli nüfusunun önemli bir bölümü hâlâ araplaşmış değil, levant ve mezopotamya uygarlıkları. Halkın tamamı araplaşmasa bile yerel yönetimler yüzyıllardır araplaşmış durumdadır.

Uygarlıkların sadece dini etkilenmedi, dilleri de değişti. Emevi yönetimi dil benzerliği hepsi hami -sami dil ailesinden, coğrafik şartların benzerlikleri, mesafe, bitki örtüsü bunda etkili olmuştur. Mesela o zamanki Anadolu’nun araplaşmayıp, çok daha uzak olan fas, cezayir gibi yerlerin büyük oranda araplaşmasında arapça ile olan dil benzerliği etkili olmuştur.

Uygarlığın en eskilerinden mısırlılar, faslar, cezayirliler henüz tamamen araplaşmasa da süreci iranlılar başarıyla götürmekteler. Nüfusun yüzde 95'i Türk olan Konya’da bu durum fazlasıyla göze batıyor, çok yüksek kimlik bunalımı yaşamaktalar. Düşünemeyen, sorgulama yetisi din ile yok olmuş yığınlar kalplerine salınan din korkusunu aşamayıp bilimden uzaklaşmakta, bilgisizlikle yaşayarak cehaletlerinde yok olmaktalar.

Osmanlı, arapları yüzlerce yıl hâkimiyeti altında tuttu ama onların dilinden neredeyse hiç bir şey almadı. Fakat bazıları onların dilini neredeyse T.C’nin resmi dili olmasını istedi. Gelecekte Türklerin kendilerini arap sanarak kaybolmamaları için göçmen sorununa çözüm getirmelidir.

Kazakistan eski devlet başkanı Nursultan Nazarbayev, bir konuşmasında Araplaşan uygarlıklara dikkat çekmiştir:

-köklü bir kültürü olan farslar arap değildir…, araplaştı,
-pakistanlılar, afganlar arap değildir…, araplaştı,
-ıraklılar arap değil sümerlerin, akadların, babillilerin, asurların, torunlarıdır.., araplaştı
-suriyeliler arap değil süryanidir…, araplaştı
-mısırlılar arap değil antik mısır medeniyetinin mirasçılarıdır, araplaştılar,
-kürtler arap değildir…, araplaştı,
-savaşçı çeçenler arap değildir…, araplaştılar,
-tunus arap değil kartacalı anibal’in torunlarıdır..., araplaştılar.
-cezayirliler, libyalılar, faslılar arap değildir tuareg ya da berberidir…, araplaştılar.
-lübnanlılar arap değil tarihin gördüğü en iyi denizciler olan fenikelilerin torunlarıdır..., araplaştılar.
-boşnaklar arap değildir…, araplaştılar,
-osmanlılar arap değildir…, araplaştılar.
-türkler arap değildir…, Atatürk özüne döndürdü ancak hızla araplaşıyorlar.