Hitler’in Yahudilere Bela Olacağını Sezen Bir Arif
Prof. Dr. Ernst E. Hirsch, memleketi Almanya’da doğup büyüyen, eğitimini burada tamamladıktan sonra akademisyen olarak yaşamını sürdürmeye çalışırken Hitler’in iktidara gelmesiyle birçok Yahudi meslektaşı gibi soluğu yurt dışında alanlardandır. Bu dönem ülkemizde Darülfünunun kaldırılıp Üniversitelerin kurulduğu döneme denk gelir. Üniversitelerimizde görev alan birçok yabancı bilim adamı gibi Hirsch de yaklaşık 20 yıl Ankara ve İstanbul Hukuk Fakültesi’nde hukuk profesörü olarak görev yapar. Bu süre zarfında eğitim reformunun şekillenmesinde, öğrencilerin yetişmesinde inkâr edilemez katkıları olur. Değişik bakanlıklarda danışman olarak çalışır. Üniversiteler Kanunu, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Marka, Patent, Sınaî ve Faydalı Modeller Kanunu ve “Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun”unun taslaklarının hazırlanmasında emeği geçer. Türkiye’de yaşadığı zaman zarfında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçer. Ülkemizden 1952’de ayrılıp tekrar Almanya’ya döner. Bu tarihten öldüğü güne kadar da Türkiye Cumhuriyeti’nin pasaportunu cebinde taşır.
Hirsch’in hatıraları ”Kayzer Dönemi, Weimar Cumhuriyeti, Atatürk Ülkesi Anılarım” isimli kitap olarak Türkçeye çevrilmişti. Söz konusu bu eserde Hitler’in ülkeyi böyle bir felakete sürükleyeceğini özellikle de Yahudi kökenlilere terör estireceğini hiç tahmin edemediklerini itiraf eder. Bu arada ülkesinden ayrılma gerekçelerini anlatırken diğer soydaşları gibi kendisinin kapı dışarı edilmediğini, ailesine doğrudan bir rahatsızlık ve tehdidin, polis gözetimi ve takibinin olmadığını, ülkesinde avukat olarak kalıp çalışabilecek durumda olmasına rağmen gönüllü olarak ülkeyi terk ettiğini belirtir. Diğer Yahudiler gibi şanslı olmasını da politik taraf tutması ve aktif politikaya hiç karışmamasıyla açıklar. Babasının bu tehlikeleri sezdiğini, kendisinin apolitik duruşuna zaman zaman kızdığını belirtir. Kendisi gibi siyasete ilgisiz kişilere babasının şu sözleri söylediğini vurgular:  “Siz gençler eğer politikayla ilgilenmezseniz, günü gelir politika sizinle ilgilenir. O zaman da iş işten geçmiş olur’ derdi. Ne kadar haklı olduğunu 1933’de nasyonel sosyalist hükümet darbesi gösterdi…”(Ernst E. Hirsch, Kayzer Dönemi, Weimar Cumhuriyeti, Atatürk Ülkesi Anılarım, Çev. Fatma Suphi, 8. baskı, s.18, 2000, Ankara, TÜBİTAK Yayınları)