Süper Lig’in 10. haftasında Fenerbahçe, Kadıköy’de Bodrum FK’yı 2-0 mağlup ederek sahadan galibiyetle ayrıldı.

Jose Mourinho’nun 4-4-2 dizilişiyle sahaya sürdüğü öğrencileri, taraftarların özlediği ilk 11 ve oyun düzeniyle etkileyici bir performans sergiledi. Takımın sahada gösterdiği uyum, Mourinho’nun artık kadrosunu tam anlamıyla çözdüğünü gösteriyor.

Maç boyunca %66’lık topa sahip olma oranıyla Fenerbahçe, oyunu domine etti. Ancak kaleci Dominik Livakovic, sahada yalnız bir performans gösterdi. Savunmada, Becao ve Djiku ikilisinin mükemmele yakın uyumu, Bodrum FK’nın tehlikeli pozisyon üretmesini engelledi ve defans hattını sağlamlaştırdı. Bu tandem, ilerleyen haftalar için Fenerbahçe'nin savunma hattında güven verici bir tablo oluşturacak.

Amrabat, sahada kusursuza yakın bir oyun sergiledi. Orta sahada hem top dağıtımı hem de oyunun temposunu belirleme konusunda takımına önemli katkılar sağladı. Bu performansıyla taraftarın güvenini yeniden kazandı ve ilerleyen haftalarda da takımın kritik isimlerinden biri olacağının sinyallerini verdi. Amrabat’ın yanı sıra, Osayi-Samuel, gerek defansif katkısı gerekse hücuma getirdiği dinamizm ile maçın dikkat çeken oyuncularından biriydi. Taraftarın ona gösterdiği sevgi, Osayi’nin performansına ekstra bir motivasyon katıyor ve Fenerbahçe için ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

İrfan Can Kahveci’nin sağ kanatta görev alması da takımın ofansif akışkanlığını artırdı. Haftalardır İrfan’ın ilk 11’de oynaması gerektiğini dile getiriyordum ve bugün bu şans verildiğinde takıma sağladığı katkı açıkça görüldü. Ayrıca, Kostic’in yaptığı katkılar, Bodrum FK savunmasına aynı zamanda hücumuna zor anlar yaşattı ve pozisyonların gelişmesinde önemli rol oynadı.

Nihayetinde, Fenerbahçe’nin gol problemi büyük ölçüde çözülmüş gibi görünüyordu. Çift forvetin sahada etkili olmasıyla En-Nesyri ve Dzeko’nun attığı goller, hücum hattının ne kadar etkili olabileceğini gösterdi.

Bu maçta dikkat çeken bir diğer detay ise oyuncu değişikliklerinin zamanında ve yerinde yapılmasıydı. Mourinho, oyunun gidişatına göre doğru hamleler yaparak takımın temposunu yüksek tutmayı başardı. Mert Hakan ve Cenk Tosun gibi isimlerin oyuna girişi, takımın hücumdaki çeşitliliğini artırdı. Oğuz Aydın’ın ise ilerleyen haftalarda takımda daha fazla yer bulduğunda izlenmesi keyifli bir isim olacağını düşünüyorum.

Bu galibiyetle birlikte Fenerbahçe, kadro derinliği ve oyuncuların kendini geliştirmesiyle daha istikrarlı bir çizgiye oturmuş görünüyor. Mert Müldür ve Szymanski’nin olmadığı bir Fenerbahçe’nin daha organize ve dengeli bir performans sergiliyor.  Mourinho’nun kadro seçimlerinde titiz bir denge sağlayacağını öngörüyorum.

Sonuç olarak, bugün Fenerbahçe taraftarı, özlediği futbolu sahada gördü ve takımının daha iyi bir seviyeye ulaşması için umut tazeledi. Eğer bu 11 ve oyun anlayışı korunur, oyuncular gol odaklı performanslarını geliştirirse, Fenerbahçe için başarı dolu bir sezon kaçınılmaz olacaktır.