Yazar METİN BAYTOK ile bir araya geldik. Yazmaya nasıl başladığından, 5 yılda yayınlanan 5 kitabından, “05:00 EFSANELERİN UYUDUĞU YA DA UYANDIĞI SAAT” isimli son kitabından ve bundan sonraki hedeflerinden konuştuk. Son kitabında bahsettiği motivasyon tekniklerinden söz etmeyi unutmadık ve gazetemiz okurlarına özel motivasyon taktikleri de aldık. Kendisinin ise en büyük motivasyon kaynağının Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyleyen yazar METİN BAYTOK bugün sizlerle…
Hoş geldiniz Metin Bey, nasılsınız? Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Hoş bulduk. Tabii ki öncelikle çok iyiyim çünkü 2,5 yıllık bir aradan sonra “05:00 EFSANELERİN UYUDUĞU YA DA UYANDIĞI SAAT” isimli 5. kitabımı tüm kitapseverlerle ve tüm başarı severlerle buluşturdum. Çok mutluyum çok. Kitabım tüm dijital platformlar ve kitapçılarda yerini aldı. Siz değerli kitapseverleri bekliyor. Aylarca uyumadan bu kitabım üzerinde çalıştım. Zaman geri satın alamayacağımız tek emtiadır. Kısıtlı ve sonlu bir kaynak. Buda herkeste aynı herkes 24 saate sahip. MB kitapları 3 sorunun peşindedir: Devlet memuru olsak ne kadar kazanacağımızı konuşurduk. Ceo mu olsaydık nasıl büyük etki yaratabilirdik. General mi olsaydık ya da Büyükelçi. Bazı insanların çok başarılı olması bana ilginç geliyordu. Neyi biliyorlardı. Ne yapıyorlardı? Böyle başarıyı getiren şey neydi? Bazı sektörlerde birkaç büyük şirket varken başka sektörlerde bir sürü küçük şirketler vardı. Acaba insan bir gün, uzayda sağladığı ilerlemelere benzer ilerlemeleri zamanda da elde edebilecek midir? Şu hayatı nasıl yaşamalı? İnsanların zamanı, sonsuzluğa alışmalarıdır. Ama zamanımız sınırlı 1900 yılında insan ömrü 40 yıl kadardı fakat bugün bu süre 80 yıl. Bu, başarısız yaşamak için çok uzun bir süre! Başarılı olma hakkınızı kullanın. Hayatta en hakiki mürşit başarıdır.Peki hayatın içinden başarıyla nasıl çıkmalı? MB başarı düşünürü, başarı konuşuru ve başarı yazarıdır. Bunun dışında ise Yozgat’ta doğdum. Ben küçükken bana mutlu çocuk derlerdi. Sürekli gülümserdim. Mükemmel bir ailem var, onlar benim en büyük servetim. Kişisel gelişim ve başarı bilimi üzerine kitaplar yazıyorum. Temel tezim şu: Çaresizlik öğrenilmişse başarılı olmak da öğrenilebilir. Özeti bu kadar.
Yazmaya nasıl başladınız? Sizi teşvik eden biri ya da bir olay oldu mu?
Türkçe dersinde başarısız oldum. Türkçe öğretmenim tüm sınıfın önünde “Metin, hayatımda tanıdığım en kötü yazarsın” dedi. Dona kalmıştım ve kendimi çok kötü hissetmiştim. Şok olmuştum ve çok üzülmüştüm. Ama hikâyenin sonu çok güzel. Sakın benim için üzülmeyin. 5 tane kitaba imza attım. İnsanlara şunu söylemek istiyorum, diğer insanların seninle ilgili varsayımları, seni ilgilendirmesin. İlk yazınlarımı Yozgat’ın yerel gazetelerinde yayınlamıştım. Ve ilk kitabım da 2017 yılında İstanbul’da ki bir yayınevinden çıkmıştı. İlk kitabım yayınlandığında sevinç, mutluluk ve gurur gibi duyguları zirvede yaşıyordum. 5 yılda 5 yeni kitap. Beni teşvik eden konuya gelecek olursak en büyük motivasyon kaynağım Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Sizce başarının önündeki en büyük engel nedir?
Gündelik hayatta karşılaştığımız küçük kişisel sorunlar büyük başarıların önünde engel değildir. Paranız mı yok? Atatürk’ün de yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürk’ün de bozuktu! Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var? Atatürk’ün de vardı! Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk’ün de başına gelmişti! Aileniz çok zengin değil mi? Atatürk’ün ailesi de değildi! Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? Atatürk’ün de başına gelmişti! Sizden daha beceriksiz, ama hırslı insanlar, birtakım ilişki oyunlarıyla daha hızlı yükselip size amirlik mi yapıyor? Atatürk’ün de başına gelmişti! Geçmişte bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz? Atatürk de olmuştu! En kötü ihtimalle, hakkınızda idam fermanı çıktığı için mi başarılı olamıyorsunuz? Atatürk de bunu yaşamıştı! Gündelik hayatta karşılaştığımız küçük kişisel sorunlar büyük başarıların önünde engel değildir. Atatürk kişisel kurtuluş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti. Ona, “Para yok,” dediler, “Bulunur,” dedi. “Düşman çok,” dediler, “Yenilir,” dedi. Ve sonunda tüm dediklerini yaptı! Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde niçin, “Vazifeye atılmak için içinde bulunduğun vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin,” dediğini sanırım daha iyi anladınız.
5.kitabınız hayırlı olsun ayrıca. Biraz bahsedelim isterim. Neler anlattınız? Kitabın amacı nedir?
Çok teşekkür ederim artık sizlere emanet. Bu kitabı yazma fikri, sabah 05:00’da Ankara şehrinin küçük parklarından birinde yürüyüş yaparken ortaya çıktı. Ve o gece Güney Danimarka Üniversitesi’nin yaptığı çalışmayı, daha doğrusu gerçekleştirdiği olağanüstü başarıyı her satırında daha da heyecanlanarak okumuştum. Ve bu yazı beni oldukça etkilemişti. Kitabı yazma fikrine geçmeden, Üniversite’nin yapmış olduğu çalışmadan kısaca bahsetmek istiyorum. Bırakın bir canlının DNA’sını değiştirmeyi, hiç olmamış yeni DNA’lar oluşturmayı, karbon bazlı bir yaşam formu yaratmak üzere olduklarını yazıyordu. Biliyorum ülkemizde evrim yok. Evet, Türkiye’de yok evrim. Ama dünyada var. Üzgünüm istediğiniz kadar inkâr edin ama karbondan, tozdan hayat yaratmak üzereler; proto hücreler yani ön hücrelere çok benzeyen yapılar elde edildi bile. İster inanın ister inanmayın ama bu gerçek. Ve gerçek, siz ona inanmadığınızda da değişmeyen şeydir. Müslümanların emredildiği gibi okumaya verdiği önem; araştırmaya, ilerlemeye, evreni anlamaya, onu gözlemlemeye, onu denemeye tabi tutmaya yönelik yeteneklerini ortaya çıkarmalarına sebep oldu. Bunu bilmezsiniz muhtemelen, Aziz Sancar’ın Nobel bilim ödülünü aldığı gece, Google’da dünya genelinde “İslam ve Bilim” kelimeleri, aramalarda zirve yapmıştı. İnsanlar başarıları takip eder. Başarılı insanların düşüncelerini, onların temsil ettiği farkındalığı ve düşünce yapılarını sever ve merak ederler. Onu araştırmak ve o sahada nefes almak isterler. Şu an Yozgat’ın bir köyünde de olsan, Ağrı’da bir dağda da olsan, İstanbul’da bir rezidansta, Köln’de Dotendorf sokağında yaşayan birisi de olsan, eğer inancın hakiki ise dilinden haline geçmeli o inanç... İnancını sana engel olacak şekilde değil, önünü aydınlatacak şekilde kullanmalısın... Ve şunu bilmelisin ki; doğruluğunla, adaletinle, temizliğinle, çalışkanlığınla, dürüstlüğünle, ahlakınla, ilminle, aklınla, hoşgörünle tek bir kişiyi etkileyip doğru yola yönelmesine vesile olman; güneşin üzerinden doğup battığı her şeyden daha büyük mükâfat kazandırmış olur sana... Dünyayı değiştiren ve insanlığa bugün geldiği noktayı hazırlayan mucitler, aradan yüzyıllar geçse de icatlarıyla hala hayatlarımızın birer parçası gibidirler. İnsanlık için yepyeni bir devrin başlamasını sağlayan buharlı makinelerin icadından günümüze kadar geldiğimizde; bir zamanlar Amerikan patent dairesi başkanı Charles Duel’in “Artık icat edilecek bir şey kalmadı.” şeklindeki tarihi sözünü hatırlamamak elde değil. Bu büyük sözün ardından gelen, inanılmaz bilimsel ve teknolojik binlerce icat bir yana, günümüzde insansız çalışan makinelerden, uzaya giden araçlardan söz ediyoruz. Hakikat şu ki; Kapıda sensin, anahtar da. Kendinden geç kendine gel. Bugünün tekrarı yok, farkında mısın?
Okurlardan gelen yorumlar nasıl? Memnun musunuz?
Hedeflediğimizin üstünde olumlu bir geri dönüş aldık ve bu bizi çok mutlu etti. Tüm okurlarıma buradan bir kez daha teşekkür ederim. Bir okurumun yorumu beni çok güldürmüştü sizinle paylaşmak istiyorum; ‘’İnsanın kafasında kişisel gelişim uzmanı deyince yaşlı biri canlanıyor ama siz çok gençsiniz’’ demişti. Türkiye’de yazarlarla ilgili üç algı vardır. Yazar yoksul, yaşlı ve yalnız olarak algılanır. İlk kitabımı 23 yaşımda yazdım.
Kitabınızda motivasyondan da söz ediyorsunuz. Sağlam bir motivasyon için taktik verebilir misiniz okurlarımıza özel?
Tabii ki seve seve doğduğumuz günden itibaren zorlu bir hayat mücadelesi başlar. Bu zorlukları aşmak ise göründüğü kadar kolay değildir. Zorlukları aşmak için kişilerin motivasyonlarını yüksek tutmak gerekmektedir. Motivasyon kelimesi sıkça duyduğumuz bir kelimedir. Tabi, bu kelimenin içeriği ise oldukça geniştir. Motivasyon, her şeyi başarmak için kişilerin güdülenmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntem ile kişileri harekete geçirmek mümkündür. Başarmak için seçilen bir yolda çeşitli zorluklarla karşılaşmak beklenen bir durumdur. Motivasyonu az olan kişiler hangi işte olursa olsun o işi bitirmeden yarıda bırakabilir. Yarıda bırakılan bir işte başarılı olmak söz konusu değildir. Bu gibi durumlarda motivasyon devreye girerek, seçtiğiniz yolda başarılı olmanıza yardımcı olur. Motivasyon kelimesi birçok alanda karşınıza çıkabilir. Örneğin, sınava girecek bir kişinin motivasyonunu yüksek tutması gerekir. Aksi halde gireceği sınavda başarısız olabilir. Diğer bir örnek ise, kilo vermek isteyen bir kişi birkaç denemeden sonra kilo vermeyi bırakabilir. O kişinin motivasyonu düşmüş demektir ve hızlı bir şekilde motive olması gerekir. Kişiyi motive ederek kilo vereceğine inandırmak mümkündür.
Motivasyon arttırma yolları nelerdir?
Sık sık motive edici kelimeleri tekrarlamak motivasyonu arttırır. Başaracaksın, en iyisi sensin ve senden iyisi yok gibi bunlara benzer sözler söylenerek motivasyon sağlanmış olur. Kişisel gelişim eğitimlerinden yararlanmakta motivasyonu arttırabilir. Arzu edilen noktaya ulaşmak için ne kadar çaba harcanması gerektiğini düşünebilirsiniz. Her zaman olumlu düşünmeye gayret edin. Hedefe ulaşmaya çalışırken birçok sıkıntı karşınıza çıkabilir. Mücadele etmeden yolunuzdan geri dönmeyin. Hedefimizi sık sık tekrar edin ve olumlu tasdik cümlelerini defalarca söyleyin. Hedefinize ulaşmanın hayatınıza sağlayacağı faydaları hayal edin. Motivasyonu arttırmak için birçok yöntem vardır. Bu yöntemleri kullanırken yılmamak oldukça önemlidir. Ayrıca hedeflerinize doğru kararlı bir şekilde ilerlemek hedefi başarmanın en iyi yoludur. Başarı kolay elde edilmez. O yüzden bunun bilincinde olmak motivasyonu düşürmemek için gereklidir.
Motivasyon teknikleri ve taktikleri nelerdir?
Motivasyonu sağlamak için çok sayıda yol vardır. Bu yolları seçerken dikkat etmeniz en önemli nokta kararlı adımlarla ilerlemektir. Kararsız kaldığınız zamanlarda motivasyonunuzu düşürebilirsiniz. O yüzden hedefe ilerlerken kararlı olmak en doğru tercihtir.Hayatta her şey için motivasyona ihtiyaç duyulabilir. Motivasyon gelip geçici bir şey değildir. Örneğin, üniversitede İyi bir bölüm kazanmak isteyen kişi motivasyon ile bu hedefine ulaşabilir. Hedefe ulaştıktan sonra motivasyon süreci bitmez. Üniversitede sınavları geçmek, okul bitince iş hayatına atılmak, iş hayatında daha yüksek yerlere gelebilmek ve hayatta yapmak istediklerinize ulaşabilmek için motivasyona ihtiyacınız olacaktır. Motivasyonu sağlayan teknikler ve taktikler: Motivasyonu sağlamak için öncelikle hedeflere doğru, bilinçli bir şekilde ilerlemeyi bilmelisiniz. Bunun için; İnsan kendisini çok iyi tanımalıdır, Zamanı doğru kullanmalısınız, Yaşadığınız anın değerini iyi bir şekilde anlamalısınız, Hedeflere ulaşabileceğinize kendinizi inandırmalısınız, Hedeflere ulaşmanın zor olduğunu kabul etmelisiniz, Hangi hedefin size mutluluk getireceğini düşünerek hareket etmelisiniz. Motivasyonu sağlamak için deneyebileceğiniz birçok farklı taktik ve yöntem vardır. Motive edici konuların işlendiği filmlerden ve kitaplardan yararlanabilirsiniz, 'Yapamam' , 'olmaz' , 'başaramam' ve bunlara benzer olumsuz cümleleri hayatınızdan çıkarabilirsiniz, Zorlandığınız zamanlarda sevdiğiniz aktivitelere yönelebilirsiniz. ( müzik dinlemek, doğa yürüyüşü yapmak vb.)
Bundan sonraki hayalleriniz, hedefleriniz neler? Yeni kitaplar gelmeye devam edecek mi?
Başarı hayallerin hatıralara dönüşmesidir. Hayaller hakikatlere sonuçlara dönüştüğü zaman başarı süreci tamamlanmış oluyor. Başarılı insanları inceleyip, nasıl başardıklarını analiz edip başarılı olmak isteyenlere anlatmayı meslek ve misyon olarak seçtim, seminerlerimde ‘Başarı öğrenilebilir’ düşüncesini yaygınlaştırmaya çalışıyorum. Başarının bilim gibi öğrenilip, sanat gibi uygulanacağına inanıyorum başarılı insanların, dünyayı daha yaşanılabilir bir yer haline getireceğini düşünüyorum. Elbette gelecek.
Severek okuduğunuz, örnek aldığınız yazarlar var mı?
Okumayı çok seviyorum çünkü okuyan insanın başarı zevkinin arttığına inanıyorum. Örnek aldığım birçok yazar var. Örneğin; Robin Sharma, Richard Carlson, Rhonda Byrne, Tony Robbins…
Yazmak dışında neler yapıyorsunuz? Kendinize ayırdığınız zamanlarda mesela… Hobileriniz var mıdır?
Bu fiziksel bir aktivite mi? Entelektüel bir takip mi? Soyut bir fikir mi? Fiziksel aktiviteler olabilir: Tekne turu, yemek yapmak, bahçe bakım, seyahat etmek, fitness, tuval boyama, şiir okumak gibi. Entelektüel bir arayış olabilir: Kuantum fiziği, satranç oynamak, yeni yabancı diller öğrenmek gibi. Soyut bir fikir olabilir: Fedakârlık, hayvan hakları savunuculuğu, rekabet gibi.
Keyifli sohbetiniz için çok teşekkürler. Son olarak neler söylemek isterisiniz?
Keyifli röportajınız için çok teşekkür ederim. Son olarak; Engeller kendi içimizde aslında. Bu keyifli sohbeti küçük bir hikâye ile sonlandırmak istiyorum. Bir köpeğin sürekli gölete kadar gelip tam su içecekken kaçması orada oturan bilgenin dikkatini çeker. Sudaki kendi yansımasından korkup kaçan köpek sonunda dayanamayıp kendini gölete atar ve suyu içer. Bilge: “Benim bundan öğrendiklerim şunlar oldu” der: Birincisi, insanın köpekten bile öğreneceği şeyler var olduğudur. İkincisiyse, insanın istekleri ile arasındaki engel, kendi içinde büyüttüğü korkularıdır.
Röportaj: Yağmur Tanyıldız