On parmağında on marifet, deyim yerindeyse onda yok yok… Tam bir sanat aşığı o… Azimle birçok başarılı işe imza attı Yelda Başaran. Gazeteler döneminde ona ‘Mucize Bebek’ dediler. Öyle ki doktorlar tarafından ölecek gözüyle bakılan ve ailesine bildirilen Başaran küçük elleriyle hayata öyle sıkı tutunmuş ki ailesinin üzerine titrediği Yelda Başaran genç kızlık dönemine geldiğinde Eczacıbaşı spor kulübünde voleybolcu olarak güzel bir kariyer yakalamışken 1-0 yenik başladığı hayata ismini altın harflerle yazdırmasını bildi. Müzisyen bir baba ile öğretmen bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Başaran ile dününü bugününü konuştuk haydi buyurun sohbetimize…
SİZ DAHA BEBEKKEN SİZE MUCİZE BEBEK LAKABI KİMLER TARAFINDAN VE NEDEN TAKILDI?
Benim doğuştan kalbim delikmiş. Doktorlar bana ölecek gözüyle bakmış. Ancak o küçük bedenim hayata sıkıca tutunmuş. Ve şükürler olsun doktorların tahmin ettiği şey gerçekleşmemiş dönem gazetelerde bu yaşadıklarım nedeniyle bana ‘Mucize Bebek’demişler. Yani 1-0 başladığım hayat maratonumda hayata tutunmayı başarmışım.
1-0 YENİK BAŞLADIĞIM HAYAT BANA 2. GOLÜ DE ATTI
KALBİ DELİK YAŞAYAMAZ DENİLEN KIZ BİR DE VOLEYBOL OYNADI SONRA SEVDİĞİ BU MESLEK ELİNDEN ALINDI SEBEBİ NEYDİ?
Genç kızlık dönemimde Eczacıbaşı spor kulübünde voleybolcu olarak güzel bir kariyer yakalamıştım. 1-0 yenik başladığım hayat bana 2. golü de attı. Delik kalbim yüzünden hocam ve kulüp doktorları spor sağlık açısı nedeniyle spor yaşantımı sonlandırdılar. Bu durum çok zoruma gitmişti. Çok üzülmüştüm. Ancak ben hayat ile savaşmayı seviyordum. Ve pes etmeden müzisyen babamın yolunda ilerlemeye karar verdim. Yaptığım albüm ile müzik dünyasına çok iyi bir giriş yaptım. Kısa sürede de şöhreti yakaladım tabi ki… Ancak bu olmak istediğim bir şey değildi ve devam ettirmedim.
YANİ ŞÖHRETİ YAKALAMIŞKEN GERİ ÇEKİLDİNİZ DOĞRU MU?
Şöhretin getirdiği herkesin içinde olmak istediği yaşama ait olmadığımı düşündüm. Şöhreti ve elde ettiğim başarıyı bir kalemde sildim. Yenik başladığım hayata gol atmak için kolları sıvadım. Çocukluğumdan gelen hayata yenik başlama psikolojimi ben daha büyük başarılara sağlıklı ve kaliteli yaşam yolunda imza atıp insanların hayatlarına dokunmalıyım dedim. Sonra yarıda bıraktığım İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Fakültesi’nde Psikoloji Bölümündeki Akademik kariyerime yüksek lisans yapmak üzere döndürdüm. Okul birincisi olarak okulun en gözde öğrencisi oldum ve hayata ilk golümü attım.
MÜZİK DÜNYASINDAKİ DOSTLARIMA GÖNÜLLÜ TERAPİSTLİK YAPTIM
SONRA NELER YAPTINIZ PEKİ?
Sonra müzik dünyasındaki dostlarıma gönüllü terapistlik yaptım, kitap yazdım. Birçok Televizyon kanalında sunduğum sağlıklı ve kaliteli yaşam programlarımla her daim takdir topladım. Benim en büyük başarım hayattaki tüm olumsuzluklara karşı motivasyonumu hiç kaybetmeden ideallerimden güç almamdım. Bana göre İyi Yaşam Bir Sanattır. En büyük amacım iyi insan olabilmek ve sağlıklı, kaliteli yaşam yolunda ilham kaynağı olarak daha fazla hayata dokunmaktır. Ben çocukluğumdan beri neyi arzu ettiysem hepsini başardım. Bu başarıyı da azme bağlıyorum. Azmin elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağına inanan biriyim. Zoru başarmayı severim. Ve zorun üzerine gitmeyi de.. İnanın zor dediğiniz şey üzerine gittiğiniz sürece basitleşiyor.
ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ PAYLAŞIMCI BİR YAPIYA SAHİBİM
GÜZELLİK YARIŞMASI ELEMELERİNDE VALİZİ TEKMELEMİŞTİNİZ BUNUN SEBEBİ NEYDİ?
Gülerek yanıt veriyor bu sorumuza… Güzellik yarışması elemelerinden valizi tekmeleyerek çıkarken keşfedildim . Büyük bir gururla söyleyeyim ben Türkiye’nin 21.yedek güzelim. Bana küçüklüğümden beri hep ne olmak istiyorsun diye sorduklarında 1. psikolog, 2. Televizyon programı hazırlayıp sunmak derdim. Bunun için bir adım olsun diye özel bir kanalın güzellik yarışmasına girdim .Yarışmada yanımda yarışan kızın topuklu ayakkabısı yoktu. Küçüklüğümden beri paylaşımcı bir yapım var. Kendimde o kadar emindim ki yanımda ki yarışan kıza toplu ayakkabı verdim .O yarışmada 2. oldu … Ben 21. yani yedek. İlk 20 bile giremedim . Yarışma sonrası yarışmayı düzenleyen rahmetli Özcan Sandıkçı ‘Benim bu yarışmada ki amacım sunuculuğa adımdı. Ama siz beni ilk 20’ye almadınız sebebi ne ’ diye sordum. Verdiği yanıt çok ilginçti ‘İngilizce yetersiz demişti. Ona ‘Daha 18 yaşındayım. Türkçemi daha çok geliştirmek için Gülgün Feyman’dan diksiyon dersi alıp sunuculuk yapmak istiyorum. İngilizceyi bu yaşta ana dilim gibi konuşmam için Avrupa’da doğmam lazım yada kolej mezunu olmam.
HAYALLERİ OLMAYAN İNSANLAR HAYALLERİ OLANLAR İÇİN YAŞARLAR
Eğer güzellik yarışması İngilizce üzerine kuruluysa gidin İngilizce kurslarından kız seçin diyerek yedek olarak yarışmayı kabul etmedim . Yarışmadan 2 gün sonra o kanalın hem magazin, hem de müzik programlarını sunmaya başlayarak sunuculuğa ilk adımımı attım. Psikolog olamaz dediler ,neden dedim şöhret yolundasın bırakamazsın dediler. Ancak oldum ve büyük başarılara da imza attım. Kitap çıkaramazsın dediler oldu: Şarkı söyle sen kitap yazmak zor parasız kalırsın dediler evet parasız kaldım ama seve seve yeri geldi yüzüğümü yere geldi arabamı sattım ama üzülmedim .
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK GAZETESİNDE YAZARLIK YAPIYORUM
Köşe yazarlığı yapacağım dedim, yapamazsın dediler. Şuan Türkiye’nin en büyük gazetesinde yazarlık yapıyorum. Belki şuan parmağımda parlayan tek taşım yada 5 taşım yok ama her geçen gün beni hayat misyonuma yaklaştıran parıl parııl parlayıp yüzümü güldüren parlak fikirlerim var. Allah olmayanlara da versin . Dünya malı dünyada kalır. Önemli olan yaşarken iyi insan olmak . Öldükten sonrada arkanızda yine insanlığa bıraktığınız iyi izler. Hayalleri olmayan insanlar hayalleri olanlar için yaşarlar. Bana lütfen birileri yapamazsın desin… Psikoloji bölümünde yüksek lisans yaparken parasız kaldım arabamı sattım şuan 4 tekerlikli bir arabam yok ama 312 sayfalık bir kitabım hergün iyi varsın mesajıyla uyandığım psikoterapisti yaptığım kendini iyi hisseden sayısını hatırlamadığım bir sürü danışanlarım var.
KİTAP FURINDA OYUCULUK TEKLİFİ ALDINIZ, FİLMDE OYNAYACAK MISINIZ?
Uzun yıllar önce Müjdat gezen sanat merkezinde eğitim alırken zeki Alasya ve Eşref kolçak gibi çok değerli isimlerle aynı dizide oynadım. Ancak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa fakültesinde yüksek lisansımı tamamlamak için oyunculuğu yarıda bırakmıştım. Ama şu an bana sunmuş olduğunuz uluslararası bu film projesindeki Uzman Psikolog ve Psikoterapist rolü zaten benim hayatımın bir parçası o yüzden heyecanlandım ve bu film projenizde ki rolü hiç düşünmeden kabul ediyorum hepimiz için hayırlı uğurlu olsun diyerek başrol teklifini kabul ettim.
Röportaj: Habib BABAR
