Haziran ayı başından itibaren atılmaya başlanan normalleşme adımları sonrası, maalesef kuralları uygulamakta çok zorlandığımız ortadaydı. Nitekim iki hafta kadar önce 750 civarında olan günlük vaka sayısı iki mislini de geçip birkaç gündür 1500’lerde seyrediyordu. 

Aylardır verilen mücadeleye karşı bir alarm niteliğindeki bu durum; Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun da belirttiği gibi, vatandaş olarak bizleri de, salgın sürecini yönetenleri de ciddi ciddi uyarmaktaydı. Tabii Sayın Müftüoğlu gibi, alarm niteliğindeki bu gelişmeleri endişe ile izleyen bilim çevrelerinde kontrollü hayat dönemine, sadece anormal artış olan illerde geçilmesinden bütün ülkede hemen geçilmesine kadar görüşler tartışılmaya başlanmıştı. 

Koronavirüs mücadelesinde önemi ve yeri bilinen sosyal mesafe-maske-temizlik kuralının her yerde uygulanmasından, insanları bir araya getiren bütün etkinliklerin ertelenmesine, her türlü ulaşım ve alışveriş ve sair hizmet merkez ve birimlerinin faaliyetlerinin kontrolünden sağlık birimlerinin her türlü ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar birçok husus da halen inceleniyor, irdeleniyor. 

Artık çarşı, pazar ve parkları bırakalım Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında bile sosyal mesafe kuralının ihlal edildiği, toplu taşıma araçlarında tıka basa yolculuk yapıldığı ve koronavirüsün TBMM bile sıçradığı haberleri basında yer aldı. 

17 Haziran’da Sağlık Bakanımızın açıklamasına göre 16 Haziran günü İstanbul’da günlük vaka sayısı 616, aynı gün Türkiye’nin toplam vaka sayısı 1467 imiş. Yani 16 Haziran’da bütün Türkiye’deki vaka sayısının %40’ı İstanbul’da olmuş.

Değerli okurlarım, her ne kadar Türkiye nüfusunun yaklaşık beşte biri İstanbul’da yaşıyor olsa da bu koronavirüs vaka sayısının İstanbul’daki yüksekliği, hemen İstanbul için özel önlemleri gündeme getirmektedir. Bu nedenle İstanbul’da; öncelikle kamu kurumları, okullar, kreşler ve benzeri kuruluşlarla vardiya ile çalışan fabrika, atölye ve işyerlerinin çalışma saatleri, trafiğin yükünü hafifletecek şekilde değiştirilmelidir. Ve bu saatlere göre toplu ulaşımın yeniden düzenlenmesinin ve raylı sistemlerle metrobüs ve vapur seferlerinin, iş başlama ve bitim saatleri dikkate alınarak planlanmasının uygun olacağı değerlendirilmekte ve ayrıca 65 yaş üstü gruplar 18 yaş altı grupların haftanın her günü yerine bu grupların bir gün öğleye kadar, bir gün de öğleden sonra serbest bırakılmaları mümkün görülmektedir. 

Değerli okurlarım, alabildiğine dikine göklere doğru plansız bir şekilde büyüyen İstanbul, sokakları nerede ise güneşe hasret bir durumda olsa da malumları hala göç almaktadır. Avuç içi kadar bir yerde 16 milyon insanın, artık sokaklara meydanlara sığmadığı da apaçık ortadadır. İstanbul’da yaşamın koronavirüsle daha da zorlaştığını unutmadan koronavirüsle mücadeleye hepimiz yardımcı olmalıyız. 

Virüs aramızda korkusuzca dolaşıyor. 

Yarınlarımız, güvenliğimiz, yaşamımız için el ele, hep birlikte tedbirleri uygulamalıyız.