Milliyetçilik kavramının doğuşunu, 1789’da başlayıp 10 yıl devam ettikten sonra 1799 yılında hedefine ulaşan Fransız Devrimi’ne bağlayanlar vardır. Bu bilgi, Avrupalılar için doğru, biz Türkler için yanlıştır. Türk Milliyetçiliği kavramını Ziya Gökalp veya biraz daha öncesinden, Yusuf Akçura ile başlatanlar da yanılmaktadırlar.
Türk Milliyetçiliği kavramı, Türklerde Milattan Önceki dönemlerde de vardı. Hun İmparatorluğu’nun zayıfladığı bir dönemde Çinliler, savaşmak için gerekçe ararlarken, Mete Han’dan önce atını, sonra hanımlarından birini isterler. Bunları alınca, işe yaramaz bir toprak parçasının kendilerine verilmesini söylerler. Kurultay üyeleri, o değersiz toprak uğruna savaşın göze alınmaması gerektiğini, isteğin yerine getirilmesinin doğru olacağını söylerler. Mete Han; ‘At ve hanım benimdi, verdim. Toprak ise devletimin, milletimin malıdır. Veremem. Savaşacağız’ diyerek Türk milliyetçiliğinin ilk prensibini belirlemiştir.
M.Ö. 43 yılında Hun hükümdarı Ho-Han-Ye’nin Çin egemenliğine girme politikasına karşı çıkan kardeşi Çi-çi’nin söylediği sözler de Türk milliyetçiliği kavramının günümüze intikal eden ifâdeleridir: Çi-Çi şöyle diyordu: ‘Vatan toprakları, atalarımız tarafından, torunlarımıza verilmek üzere bize bırakılmış emânetlerdir. Bu toprakları, rahat fakat haysiyetsiz bir hayat uğruna terk edemeyiz. Savaşmalıyız.’
‘Vatan kavramı’, ‘haysiyetsiz yaşamaktansa ölümü göze alıp savaşmak’, ‘vatanı savunmak’ ve ‘bağımsız olmak’… Ve de Çi-Çi’nin sözlerinin yorumundan çıkarılacak diğer anlamlar, Türk milliyetçiliğinin en eski prensiplerinden birkaçıdır.
Bilge Kağan ile Tonyukuk’un Orhun Yazıtları’ndaki ifâdeleri de Türk milliyetçiliğinin, o dönem için güncelleştirilen hedefleridir.
Yakın tarihimizde; Ziya Gökalp’in Hüseyin Nihal Atsız, Erol Güngör, Ord. Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan ve daha pek çok fikir ve siyaset adamları, Türk Milliyetçiliği için günün şartlarına göre yeni hedefler belirlemişlerdir. Çünkü Türk milliyetçiliği; statik / durağa değil, dinamik / değişen ve gelişen düşünce sistemidir. Temel prensipler aynı kalmakla birlikte; Türkiye’nin ve dünyanın değişen şartlarına göre yeni hedeflerin belirlenmesine, bundan sonra da devam edilecektir.
Türk milliyetçiliğine gönül vermiş, uzun yıllar değerli hizmetler gerçekleştirmiş bir fikir adamı olarak Dr. Cezmi Bayram da isâbetli değerlendirmelerle, Türk milliyetçiliği düşüncesine hizmete devam edecek olanlar için; başucu kitabı olacak özelliklere sâhip ‘Türk Milliyetçiliği / Tarihî Seyri, Yeni Hedefleri’ ismini verdiği çalışması ile yeni hedefler belirliyor.
Türk Ocakları İstanbul Şubesi Başkanı Dr. Cezmi Bayram; 12 X 19,5 santim ölçülerinde, 158 sayfa hacimle Nisan 2013’te. Ötüken Neşriyat’ın ‘Sosyal Siyaset Dizisi’ grubunda yayınlanan kitabı için;
‘…Evet, Türkiye’de buhranlı yıllar yaşanmıştır. Toplum mühendisliği yapılmıştır. Ancak, millet zaman içinde demokrasinin imkânlarından istifade ederek hatâların tashih edilmesini sağlamıştır. Umumî istikamet iyiye doğrudur. Dünya şartları bugün başka bir şekil arz etmektedir: Türk Dünyasında yeni devletler ortaya çıkmıştır. Geçen yüzyıla nazaran Müslümanların çoğu kendi devletlerini kurmuşlardır. Bununla beraber hâlâ kan ağlayan Müslüman ülkeler vardır. ‘Medeniyet’in kurucuları ve öğreticileri olduğunu iddia edenler, şeytanın bile aklına gelmeyecek yeni usullerle insanlığı bu yüzyılda da sömürmeye devam ediyorlar… Türkiye ve milletimiz, bazen hatâları içinde barındırsa da içte ve dışta son iki yüz yılda yaşadıklarının kazandırdığı kıymetli bir birikime, büyüyen bir ekonomiye, yetişmiş bir insan gücüne sahiptir ve içinde bulunduğu şartlar önüne yeni fırsatlar ve aynı zamanda yeni vazifeler çıkarmaktadır. O halde, daha 1946’lardan sonra CHP tarafından bile reddedilen yanlışları tartışarak, zaman ve enerji kaybedilmemelidir. Artık yapılan yanlış ve yersiz tartışmalara nokta konulmasının zamanıdır. Türkiye devlet ve millet olarak tamamen ‘Büyük Geleceğe’ gözünü çevirmeli, yeni bir ‘Medeniyet Tasavvuru’yla ortaya çıkmalı ve bunu insanlığa sunmalıdır. İsteyenler buna ‘Kızıl Elma’ya yürümek!’ de diyebilirler. Fakat bunun heyecanını, önce vatanımızda yetmiş beş milyonun hissetmesini sağlamalıyız, sonra da bütün enerjimizi, tarihî ve kültürel coğrafyamızın aynı heyecanla yeni bir oluşuma, adalet ve hakkaniyet temelinde oluşturulacak yeni yapılanmalara ve kardeşliğe yönelmesine sarfetmeliyiz. Dualarımız, yakarışlarımız bunu dilemeli, gönüller bunu istemeli, gayretler ve işti-yaklar aşk ile buna yönelik olmalıdır.’ Diyor.
Genç Türk milliyetçilerinin yararlanabilecekleri, üzerinde yorumlar yapabilecekleri, kendi aralarında tartışabilecekleri bir kitap olarak tavsiyeye şâyandır.
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han Nu: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul.
Telefon: 0.212-251 03 50
Belgegeçer: 0.212-251 00 12 www.otuken.com.tr
e-posta: [email protected]
DR. CEZMİ BAYRAM
1946 yılında Ordu İli’ne bağlı Perşembe İlçesi’nin Yumrutaş Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyünde, Ortaokulu Perşembe’de bitirdi. Perşembe İlköğretmen Okulunda okurken Ankara Yüksek Öğretmen Okuluna seçildi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nü ve Ankara Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirdi.
Ankara İlk öğretmen Okulu’nda öğretmenliğe başladı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’ne 1969 yılında asistan oldu. 1973 yılında ‘Matematik Doktoru’ unvanına hak kazandı. 1977-1978 yıllarında ABD’de Stanford Üniversitesi’ne bulundu. 1981 yılında üniversiteden ayrıldı. Yayın dağıtım şirketi genel müdürlüğü yaptı. 1987 yılı başında Özel Tercüman Okulları Kurucu Temsilciliği ve Genel Müdürlüğüne getirildi. 2002 yılına kadar bu görevde bulundu. Mayıs 2002 de Bahçeşehir Üniversitesi’ne geçti. Beş yıl Bahçeşehir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yaptı.
Öğrencilik yıllarında Babıali’de Sabah Gazetesinde Polis-Adliye, Başbakanlık ve Meclis muhabirliği gödeviri üstlendi. Ocak Dergisini çıkardı. Bir dönem haftalık Devlet Gazetesini yönetti. Bu dergi ve gazetelerde Cezmi BAYRAM ve Cezmi KIRIMLIOĞLU adlarıyla yazılar yazdı. Hergün Gazetesi’nde başyazarlık yaptı. Meslek derneklerinde görev yaptı. Türk Ocaklarının tekrar faaliyete başlamasıyla Türk Yurdu Dergisi’ni iki buçuk yıl İstanbul’da neşretti. 1986 yılından itibaren İstanbul Türk Ocağı Şubesi Başkanlığı yapmaktadır. İş Dünyası Vakfı ile Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’nın kurucusu ve yöneticisidir.
İlmî makaleler yanında; *Garplılaşmadan Ne Anlıyoruz? *Milliyetçi İktidara Doğru, *Millî Eğitimde Haçlı Seferleri (2 Cilt) ve *Türk Milliyetçiliği Tarihî Seyri, Yeni Hedefler isimli kitaplarının yazarıdır.
KUŞBAKIŞI
İTTİHATÇI SENÛSÎ İLİŞKİLERİ
Yrd. Doç. Dr. Nevzat Artuç’un; birinci elden kaynaklar ve arşiv belgeleriyle hazırladığı, alanında bir ilk olan çalışmasının tam adı: ‘İttihat ve Terakki’nin İttihad-ı İslam Siyaseti Çerçevesinde İttihatçı Senûsî İlişkileri (1908 – 1918)’
1837 yılında Cezayir’de bir İslam tarikatı olarak filizlenip bütün Afrika’yı etkisi altına alan Senûsîler kimdi? Zamanla nasıl büyük devletlerin gözdesi haline geldiler? Bu sorulara ayrıntılı cevaplar getiren kitaba göre Senûsîlerin de bir gözdesi vardı: İttihatçılar, özellikle de Enver Paşa. Eser aynı zamanda İttihatçı-Senûsî münâsebetlerinde ilk akla gelen kişi olan Enver Paşa’nın gizli kalmış askerî ve siyasî faaliyetlerini de gün yüzüne çıkarıyor.
Kitap; 12,5 X 19,5 santim ölçülerinde ve 248 sayfa olarak Aralık 2013’te okuyucuya sunulmuştur.
BİLGE KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK DAĞITIM SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ: Nuruosmaniye Caddesi Nu: 3 Kardeşler Han Kat: 1 Cağaloğlu 34110 İstanbul.
Telefon: 0 212 520 72 53
Belgegeçer: 0.212-511 47 74
e-Posta: [email protected]
www.bilgeyayincilik.com
TÜRK KİMLİĞİ VE TRAVMA
MHP Ankara milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri bu eserinde; Türklerin 3 büyük suçunu, 3 büyük bozgununu anlatıyor.
Viyana Kuşatması’yla başlayan 240 yıllık süreçte yaşanan yenilgiler serisi ve etkisi anlaşılmadan Türk kimliğinin anlaşılamayacağı açıktır. Süreklilik kazanan savaşlar, yaşanan yenilgiler, göçler ve acılar mağrur bir halkı mağdur hâle getirmiştir. Türk milletinin kolektif bilinçaltı şanla, şöhretle, zaferle ve sevinçle olduğu kadar yenilgi, hezimet, ihanet, göç, zulüm ve kederle de ağzına kadar doludur. Bu anlamda Türk milletinin sosyal kimliğinin, yaşanan travmalar tarafından biçimlendirildiği göz ardı edilmemelidir.
Bu çalışma, iki asır süren çöküşün ve göçün zaman içinde sebebiyet verdiği çözülmeleri ve bununla birlikte bir başka biçimde bağlanmaları anlamak da bir pusula vazifesi görmektedir.
2014 yılında yayınlanan kitap, 13,5 X 21 santim ölçülerinde ve 336 sayfadır.
KRİPTO KİTAPLAR: Kültür Mahallesi, Ziya Gökalp Caddesi, İçel Sokağı Nu: 6/4 Kızılay, Çankaya, Ankara.
Telefon: 0.312-432 19 23
Belgegeçer: 0.312-432 1933
www.kiriptokitaplar.com
e-posta: [email protected]
KANLI ÇUKUR
(Muhsin Yazıcıoğlu Suikastının Perde Arkası)
Helikopterin, Kanlı Çukur isimli bölgeye düşmesi bir tesadüf mü?
Muhsin Yazıcıoğlu, suikastı biliyor muydu?
Muhsin Yazıcıoğlu, niçin hedef seçildi?
Helikopterin düşmesinde, bölgedeki jetlerin bir etkisi oldu mu?
Helikopterin enkazına aslında ilk olarak ne zaman ulaşıldı?
İHA muhabiri İsmail Güneş, birileri tarafından ölüme mi terkedildi?
İsmail Güneş çenesi kırık olarak telefon görüşmelerini nasıl yapabildi?
Kaza-kırım ekibi, bölgeye niçin helikopterin kiralandığı firmadan bir yetkiliyle beraber gitti?
Olayın hemen ardından devletin ne gibi ihmalleri oldu?
Otopsi tutanaklarında hangi gerçekler saklı?
Helikopterden çalınan cihazların ne gibi bir önemi var?
Gizli tanık savcıya hangi gerçekleri anlattı?
Yazıcıoğlu’nun kullandığı iki telefonun sim ve hafıza kartlarını kim çaldı?
Köksal Akpınar, yazdığı kitapta bütün bu soruları ve daha onlarcasının cevabını belge ve fotoğraflarla, ortaya koyuyor. Kitap; 13,5 X 21 santim ölçülerinde, 400 sayfa hacimle 2013 yılında yayınlandı.
GRANADA KİTAP: Seyit Ömer Mahallesi, Kızılelma Caddesi Nu: 26 Sevinç Apartmanı Daire: 8 Fındıkzade, Fatih-İstanbul.
Telefon ve Belgegeçer: 0.212-588 12 66
[email protected] www.granadakitap
MA’RÛZAT
Osmanlı dönemi hukuk çalışmalarının omurgasını fetvâlar, fetvâların en önemli bölümünü de ma’rûzâtlar oluşturmaktadır.
Ma’rûzatlar, uygulamada problem oluşturan ihtilaflı meseleleri çözmek maksadıyla şeyhülislâm tarafından mezhep içerisindeki farklı görüşlerden yapılan tercihin fetva şeklinde sunulduğu Dîvân’da değerlendirilmesi ve padişah tarafından onaylanmasıyla bağlayıcılık ve yürürlük kazanan metinlerdir.
Muhtelif zamanlarda tek tek maddeler hâlinde oluşan bu metinler zamanla derlenerek mecmûalara dönüştürülmüştür. Bunların en başta geleni ise Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi’nin Ma’rûzât’ıdır.
Bu çalışma istinsah tarihi ve dîbâce kayıtları bakımından en fazla önem arz eden nüshalardan hareketle Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi’nin Ma’rûzât’ını gün yüzüne çıkarılmıştır.
Çalışmada ma’rûzât kavramı, geleneği ve Ebussuûd Efendi’nin Ma’rûzât’ı hakkında bir değerlendirmeden sonra, ilgili nüshalar karşılaştırılmış, ardından elde edilen sonuca göre de bir Ma’rûzât metni inşa edilmeye çalışılmıştır.
Mustafa Demiray editörlüğünde, Pehlul düzenli tarafından hazırlanmış, 16 X 24 santim ölçülerinde, 259 sayfa hacimle 2013 yılında Klasik Yayınları tarafından kültür hayatımıza kazandırılmıştır.
KLASİK YAYINLARI: Vefa Caddesi Nu: 56 Fatih, İtanbul.
Telefon: 0.212-520 66 42
Belgegeçer: 0.212-520 74 00
Belgegeçer: 0.212-520 74 00
e-posta: [email protected] // www.klasikyayinlari.com
TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNE GİRİŞ
Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı D. Mehmet Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Tarihine Giriş adlı kitabında, cumhuriyetin kuruluşunu ve kuruluş şartlarını sorguluyor.
Cumhuriyetin kuruluşunun üzerinden 91 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ cevaplandırılamamış sorular var. Yazar bu soruları cevaplandırmaya çalışıyor.
Cumhuriyet tarihi, yıllar boyu menfaatperest kalemlerden çıkma kitaplardan öğerenildi. Bu kitaplarla ‘resmî tarih’, ‘filancanın tarihi’ gibi isimlerle hafife alındı. Bu kitaplarda, merak edilen hiçbir sorunun cevabını bulmak mümkün olmuyordu. Mehmet Doğan’ın kitabı, alışılagelmiş bir isim taşımasına rağmen, içeriği alışılagelmişlerden değil. Okuyucuyu şaşırtacak bölümler var.
Kitapta; Kurtuluş Savaşı, 1923’ün nasıl bir dönüm noktası olduğu, hilafetin kaldırılması gibi konuların yer aldığı bölümler dikkat çekiyor. Osmanlı hânedânının sürgünü gibi hüzünle okunacak bölümler de var.
Ekler bölümünde; İstiklal Mahkemeleri yer alıyor.
Mehmet Doğan, gerçek tarihimizi yazmış.
Kitap; 13,5 X 21,5 santim ölçülerinde, 476 sayfa.
YAZAR YAYINLARI: Müdafaa Caddesi Nu: 10 Müdafaa Apartmanı Kat: 7, Daire: 23 Kızılay, Ankara
Telefon: 0 212 417 34 72
Belgegeçer: 0 212 417 34 71
Belgegeçer: 0 212 417 34 71
e-posta: [email protected] // www.yazaryayinlari.com
KISA KISA / KISA KISA…
1- YANIK DERE ERZURUM: Mehmet Dağıstanlı. Bilgeoğuz Yayınları.
Telefon: 0 212 527 33 65 e-posta: [email protected]
2- İŞGAL KADINLARI: Yıldız Ramazanoğlu: Kapı Yayınları: Ticarethâne Sokağı Nu: 53 Cağaloğlu, İstanbul.
Telefon: 0 212-511 53 03
e-posta: www.kapiyayinlari.com / bilgi@kapiyayınlari.com
3- İSLAM METAFİZİĞİNDE TANRI VE İNSAN: Ekrem Demirli. Kabalcı Yayınevi. Gülbahar Mahallesi, Cemal Sâhir Sokağı Nu: 16 Çelik İş Merkezi D Blok Mecidiyeköy, İstanbul.
Telefon: 0 212 347 54 51
Belgegeçer: 0 212 347 54 64
Telefon: 0 212 347 54 51
Belgegeçer: 0 212 347 54 64
e-posta: [email protected] www.kabalci.com.tr
4- Bir Akdeniz Üçlemesi / MAVİ KITA / 3. KİTAP / İSTANBUL: Nicholas Woodsworth. Çeviren: Aslı Mertan. Everest Yayınları. Ticarethane Sokokağı Nu: 53 Cağaloğlu 34410 İstanbul.
Telefon: 0 212 513 34 20 Belgegeçer: 0 212 512 33 76
www.everestyayinlari.com
e-posta: [email protected]
5- YILLARIN İZİ: Mahir İz. Kitabevi Yayınları / Mehmet Varış: Alemdar Mahallesi Çatalçeşme Sokağı Nu: 46/A Cağaloğlu – İstanbul
Telefon: 0 212 511 21 43
Belgegeçer: 0.212-513 77 26
Belgegeçer: 0.212-513 77 26
e-posta: [email protected] / www.kitaevi.com.tr