MİLLÎ MECMÛA

Millî Mecmûa adı ile ilk dergi, İstanbul’da 1 Kasım 1923 târihinde İlmî, edebî, iktisâdî, fennî resimli mecmua tanıtımıyla  ve on beş günde bir yayın programı ile  yayımlanmaya başladı. 

Derginin kurucusu ve sorumlu yönetmeni Mehmed Mesih Akyiğit idi. Mefkûreci gençliğin ifâdesi olacağı belirtilen derginin ilk sayısında çıkış maksadı; Medeniyet yolundan giderek gençliğe yol göstermek... şeklinde açıklanıyordu. Yazı kadrosunda; Hâlide Nusret Zorlutuna (1884-1964), Mustafa Şekip Tunç (1886-1958), Ali Cânip Yöntem (1887-1967), Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966), Müfide Ferit Tek (1892-1971), Mehmet Şâkir Ülkütaşır (1894-1981), Hâmid Zübeyir Koşay (1897- 1984), Peyâmi Safâ (1899-1961), Mükrimin Halil Yinanç (1900-1961), Hilmi Ziya Ülken (1901-1974), Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1961), Hüseyin Nâmık Orkun (1902-1956), Necmeddin Halil Onan (1903-1968), Necip Fâzıl Kısakürek (1904-1983) gibi, günümüzde, milliyetçi çevrelerde isimleri saygıyla anılmaya devam eden yazarlar vardı. 

Millî Mecmûa, 1955 yılında yayımlanan 162. sayıdan sonra kapandı.  

Birincisinden 95 yıl sonra; daha güçlü, daha mükemmel ve daha uzun ömürlü olacağı intibaını uyandıran Millî Mecmûa kültür hayatımıza bir güneş gibi doğdu. 

Ocak-Şubat 2018 döneminde yayınlanan ilk sayısı; ‘Atsız / Geçmişin Erkek Sesi’ dosyası olarak hazırlanmıştı.  Dergi, kısa zamanda tükenince istek üzerine ikinci baskısı yapıldı. Onun da tükenmesi sebebiyle, tiryakiler şimdi ilk sayısının üçüncü baskısını beklemekteler. 

16 X 24 santim ölçülerinde, 267 sayfalık, kitap şeklindeki derginin Birinci sayının mündericatı aşağıdaki başlıklar altındaki yazılardan meydana geliyordu: 

*Önsöz 1 ve 2; *Hayat Hikâyesi ve Kişiliği; Atsız: Göktürk Ömer Çakır; *Atsız-Sabahattin Ali Dâvâsı / Sancıdan Bayrama ‘3 Mayıs’: Selim Yıldız; *Basında Atsız’ın Yankıları: Serkan Akgöz; *Hüseyin Nihal-Erken Çocukluk Yılları: Misli Baydoğan; *1944-1945 Irkçılık Turancılık Dâvâsı Tefrikası: Fatih Orta; *Edebi Kişiliği  ‘Atlıyı Atından İndiren Kalem Sâhibi:Turgut Güler;  *Atsız’ın Öyküleri: Elif Davarcı; *Bozkurtlar: Hasan Erimez; *Ruh Adam Romanında Arketipler ve Metinlerarasılık: Metin Savaş; *Kavgaların Gölgesinde Kalan Şâir: Talat Ülker;  *Ruh Adam Romanında Otobiyografik Unsurlar: Metin Savaş; *Yeniden Doğuş Biçimleri ve Ruh Adam Romanı: Şamil Yeşilyurt;  *Ruh Adamın Halet-i Ruhiyesi: Misli Baydoğan; *Ruh Adam Şizofren midir?: Metin Savaş; *Atsız ve İslâmiyet Öncesi Türk Târihine Bakışı: Volkan Özkan; *Hüseyin Nihâl Atsız’ın Selçuklu Târihine Bakışı: Yasin Usta; *Atsız’ın Çevirileri ve Osmanlı’ya Bakışı: Mehmet Çalışkan; *Nihâl Atsız’ın Târih Algısı ve Türk Târihi Hakkındaki Görüşleri: Murat Yılmaz; *Hüseyin Nihal Atsız ve Dilaver Cebeci Şiirinde Göz Tema’sı Etrafında Beşeri Aşk: Mustafa Efeoğlu; *Türk Destanları ve ‘Bozkurtların Destanı’ Üzerine: Hakan Yıldırım; *Serdengeçti Aynasından Atsızca Yansımalar: Hasan Tülkay; *Birkaç Hâtıranın Gölgesi Altında: Ömer Yasin Yıldız; *Alman ve Türk Milliyetçiliği / Herder-Fichte ve Nihâl Atsız Örneği Üzerinden Bir Mukâyese Denemesi: Mustafa Acun; *H. Nihal Atsız ve Nurettin Topçu Yollar Nereye Gider?: Av. Âdil Özcan; *Atsız ve Rıza Nur: *Ozan Karabulak; *Bir Müdâfî Bir Mütereddit / Nihâl Atsız ve Peyâmi Safâ Münâsebetine Dâir: Ahmet Alperen Can; *Nihâl Atsız - Nurettin Topçu ve Millet: Lütfi Bergen; *Atsız ve Ahlâk: Kutlu Altay Kocaova; *Atsız ve İslamcılık: Kağan Bahadır Küçükalcan; *Atsız ve Din Üzerine Panoramik Bir Bakış: Ferit Salim Şanlı; *Hüseyin Nihâl Atsız’ın Devlet Şuuru ve İstikbaldeki Devlet Tasavvuru: Oğuzhan Murat Öztürk; *Nihâl Atsız’ın Mevlânâ’ya Bakışı: Doğukan Oruç;  *Orkun Dergisinde Rejim Tartışmaları: Erhan Sandıkçı; *Atsız:Tanıl Bora, *Atsız Portresinin Tamamlanması Üzerine Düşünceler ve Yeni Bir Formla Atsız’ı Anlatmak Önerisi: Göktürk Ömer Çakır; *Gerçek Bir Er Kişi: Yağız Gönüler; *20. Yüzyılın Kür Şad’ı Atsız: Mustafa Yiğit; *Atsız’ın Bir Mısraı Üzerine: Hüseyin Fâzıl Hikmet; *Bulanık Bir Çağda Berrak Bir Duruş: Ebubekir Kurban; *‘Vaktiyle Bir Atsız Varmış’ Artık Yok!-1: Göktürk Ömer Çakır; *‘Vaktiyle Bir Atsız Varmış’ Artık Yok!-2: Kutlu Altay Kocaova; *Sol’un Atsız İmgelemi (Ni Sallamak): Murat Yılmaz; *Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun İle Hüseyin Nihal Atsız Üzerine Bir Röportaj: Zeynel Abidin Polat. 

Millî Mecmûa’nın Mart-Nisan 2018 dönemine ait 2. Sayısı,  164 sayfa hacimle ve ‘Türk Müslümanlığı’ dosya konusu ile yayımlandı. Künye bilgileri şöyleydi: İmtiyaz Sâhibi: İstanbul Dağıtım Anonim Şirketi adına Yâsin Usta, Genel Yayın Yönetmeni: Yâsin Usta, Editör: Ahmet Alperen Can, Yayın Kurulu: Göktürk Ömer Çakır, Oğuzhan Murat Öztürk, Metin Savaş, Misli Baydoğan, Serhat Demir, Mehmet Çalışkan. 

***

Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek, Ankara’daki konferanslarından birinde bir cümle söyler. Dinleyicilerden biri bütün görgü ve nezâket kaidelerini çiğneyerek yerinden fırlar ve. ‘Bu cümleyi bir daha söyleyin. Türkiye duysun… Amerika, İngiltere, Almanya, İslâm âlemi ve bütün dünya duysun… Lütfen Efendim?’  Üstad tekrar eder:  ‘Mutlaka bilmek lâzımdır ki Türk, Müslüman olduktan sonra Türk’tür.’

Türk, kendisi olmakla, aslî benliğini bulmakla, karakterini şekillendirmekle yetinmemiş, kendisine has bir Türk Müslümanlığı da inşa etmiştir. Denilebilir ki Müslümanlık ‘tek’dir. Her milletin ‘kendisine ait Müslümanlık’ olur mu? Elbette olur, bal gibi olur. Allah (cc), Kur’ân, peygamber ve İslâmiyet elbette tektir. Düşünülsün: İranlı’nın İslâm anlayışı ve Müslümanlığı ile Türk’ün İslâm anlayışı, Müslümanlığı farklıdır. Arapların ve diğer İslâm ülkelerinin İslâmiyet’i yorumlayışı da farklıdır.

Evvela şu iki husus tespit edilmeli: 

1-Müslümanlık; milletler, ırklar ve kavimler üstü bir dindir. Buna rağmen Müslümanlık; milletleri, ırkları ve kavimleri reddetmez. 

2-Târihte Müslümanlığı din olarak benimsememiş olan Türkler; zaman içerisinde karakter ve ahlâk özelliklerini yeterli ölçüde koruyamamışlardır. 

Müslümanlığın esasları Cenâb-ı Allah tarafından konulmuştur. Bu esaslar içerisinde muhkem âyetlerle belirlenen hususlara riâyet, hangi millete mensup olursa olsun bütün Müslümanlar için mecbûridir. Müteşâbih ayetlerde ise belli ölçüde serbestiyet vardır. Serbestiyetin şekli ve sınırları Peygamber (sav) Efendimizin hadis ve sünnetleri ile belirlenmiştir. Hadis ve sünnetlere tam veya kısmî riayet, Türk Müslümanlığı (daha doğrusu Türkiye Türklüğünün Müslümanlığı) ile diğer milletlerin Müslümanlığı arasındaki farkı oluşturur.    

 Hepsi Türk soyundan gelen İmam-ı Azâm Ebu Hanife (0699-0767), İmam Mâtürîdî (853-944), İmam Serahsî (1009-1090), Hoca Ahmed Yesevî (1093-1166), Mevlânâ  (1207-1273) gibi âlimlerden aldıkları feyz ile Türklerin İslâmiyet’e, Ehl-i Beyt’e, dört halifeye ve sahâbelere bakış açısı, sevgisi ve saygısı, diğer milletlerin Müslümanlığından farklıdır. 

Dolayısıyla Türk Müslümanlığı kavramını kullanmakla bir mahzur yoktur. 

***

Millî Mecmûa’nın bu konuyu cesâretle ele almış olması takdire şayan bir hizmettir. Derginin bu sayısında ilim adamları; Erkan Göksu’nun, Hilmi Demir, Fâtih M. Şeker, Mehmet Âkif Okur, Mustafa Kara, Levent Bayraktar, Mehmet Kaan Çalen, Sait Başer, Ahmet Yaşar Ocak ve diğerlerinin makale ve görüşleri ile, yıllardır devam eden tartışmalar sağlam bir zemine oturtulmuştur.  

Türk Asrı’ Dosya Konulu olarak neşredilen Kasım-Aralık 2019 dönemine ait 11. sayıda derginin künye bilgileri: *İmtiyaz Sâhibi: Ötüken Neşriyat A.Ş. *Genel Yayın Yönetmeni: Yasin Usta. Editör: Ahmet Alperen Can şeklinde oluşmuştu. 

Dergide yer alan makalelerden bâzılarının başlıkları: *Osmanlı’nın ihtişam asrında Tasavvuf Kültürü ve Hayatı. *Nizam-ı Âlem Mimârisi. *On Altıncı Yüzyıl Klasik Türk Şiirinde Tevhidler. *Dîvan Şiirinin Ölümsüz Şâiri: Bâkî. *Fuzûlî. *Hatâyi’nin Şiirlerinde Siyâsî Söylem. *İki Türk Sultanının Şehzâdelerle İmtihanı. *Safevîlerin Tarikatten Devlete Geçişi. *Tekkeden Devlete Safevîlik. *16. Asırda Türkistan Hanlıkları. *16. Yüzyılda Hindistan’da Bir Türk: Hümâyun Pâdişah (1530-1540, 1555-1556).  

Ocak-Şubat 2020 döneminde 336 sayfa olarak hazırlanan 12. Sayının Dosya Konusu Prof. Dr. Erol Güngör (1938-1983) idi. 

Editör Ahmet Alperen Can’ın yazısından birkaç satır: 

Erol Güngör, -kültür ve medeniyet kavramlarının târifi konusundaki belirsizliği giderme- girişiminde bulunan bir portre olarak Gökalp tenkidi üzerine kurduğu kültür ve medeniyet anlayışıyla muhafazakâr Türk milliyetçiliği içerisinde kendine özgü bir yer edinmiştir. Diğer yandan Ziya Gökalp, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Yılmaz Özakpınar’ın meseleye ilişkin kaleme aldıkları metinler, aktüel bir geleneğin varlığını da göstermektedir. Bu anlamda Erol Güngör, eleştirilerek üzerine yeni fikirler eklenebilecek malzeme sunan bir entelektüel portresidir.

Erol Güngör ile özdeşleşmiş diğer çalışmaları ise iki üst-başlıkta değerlendirmeye müsaittir. Bunlardan ilki akademik uzmanlığı olan sosyal psikolojiye ilişkin tezleri ve çevirileri, diğeri de İslâm dünyasına ve özelde tasavvufa ilişkin hazırladığı eserleridir. Güngör, bu anlamıyla disiplinler-arası çalışma disipliniyle genç yaşta birçok sahaya ilişkin yazılar kaleme alarak değerlendirilmesi çetrefilli hâle gelen bir entelektüel olmuştur. Söz-gelimi Tarihte Türkler, onun çalışma biçiminin ve geniş merakının bir ürünüdür. Dünden bugüne sürekliliği kurma çabası, yönelimlerini de belirlemiştir ve problemlerin çözümüne ilişkin yorumlarında kendini göstermiştir. Cumhuriyet devrinde az görülebilecek bir portre olarak karşımıza çıkan Erol Güngör, her anlamıyla üzerine düşünmeye değerdir.

-Dergide yer alan-yazıların içeriği, büyük ölçüde düşünürün yönelimleriyle irtibatlı olacak biçimde konulara dağıtılarak genel bir çerçeve sunma gayretiyle belirlendi. Dolayısıyla düşünürde daha fazla değerlendirilmesi gereken bazı konularda, birkaç yazıyla yetinmemiz gerekti. Fakat yine de her yazının, çalışmanın geneli açısından birbirini tamamlayıcı olmasına özen göstermeyi denedik. 

Millî Mecmûa’nın 12. Sayısında yer alan bâzı makalelerin başlıkları ve yazarları: 

*Erol Güngör: Göktürk Ömer Çakır. *Bir Psikoloğun Kaleminden ‘Meslektaş’ Erol Güngör Hakkında Akademik Olmayan Bir Makale: Misli Baydoğan. *Erol Güngör ve Millî Bir Mesele Olarak Eğitim: Dr. İsmail Yıldız. *Erol Güngör’ün Düşünce Dünyasında, Türkiye, Ortadoğu ve İslam Dünyası: Dr. Ali Bilgenoğlu. *Erol Güngör’de Halk Anlayışı: Gürol Pehlivan. *Erol Güngör ve Bir Başka Milliyetçilik Olarak Ülkücülük Üzerine Notlar: Mehmet Kaan Çalen. *Erol Güngör’ün Türkçülüğü: Yasin Usta.  *Erol Güngör’de Birlik Düşüncesi ve Milliyetçi İslâmcılık: Lütfi Bergen. *Bir Millî Münevver / Erol Güngör: Prof. Dr. Adil Çiftçi. *Erol Güngör’de Kültür ve Medeniyet: Şenol Durgun. *Erol Güngör’ün Kültür ve Medeniyet Anlayışı: Yılmaz Özakpınar. *Erol Güngör / Târihi, Kültürü ve Toplumuyla Barışık Bir Mütefekkir: Doç. Dr. İslam Can. *Erol Güngör’ün Diriliş Çağrısına İştiraki: Hakan Soydaş. *Erol Güngör’ün Gözünden Din ve Edebiyat İlişkisi: Hakan İlteriş Kutlu. *Din-Millet Dengesinin Son Türk Mütefekkiri / Erol Güngör: Ahmet Dağ. *Erol Güngör’de Hâfıza ve Gelenek: Gökberk Yücel. *Erol Güngör’de Türkler ve Târihleri: Kemal Ramazan Haykıran.*Dinî Alanda Tecdit Zorunluluğumuz ve Erol Güngör’ü Yeniden Anlamak: *Prof. Dr. İbrahim Maraş. *Yeni Dediğimiz Şey Eskiye En Son Eklenen Şeydir. Erol Güngör’ün Eskiye ve Yeniye Cesur Yaklaşımı: Metin Savaş. *Klasiği Modern Okumaya Tâbi Kılmanın İmkânı: Erol Güngör Düşüncesinde ‘Tasavvufî Bilgi’:  Mehmet Bilal Yamak. *Erol Güngör’de İnsan ve Değer: Prof. Dr. Levent Bayraktar. *Erol Güngör Düşüncesinde Ahlâkın Temellendirilmesi ve Sosyal Ahlâk: Prof. Dr. İhsan Çapcıoğlu. *Erol Güngör’ü Anarken...: Erol Kılınç. 

*** 

Kısacık hayatına, başarılarla dolu hocalık ve rektörlük hizmetlerini, yetiştirdiği binlerce talebeyi, üç yüze yakın makaleyi, 12’si telif, 5’i tercüme çok kıymetli eseri sığdıran Merhum Erol Güngör, kültür değerlerimize olan hâkimiyeti, olayları tahlil edişindeki üstün yeteneği, anlaşılır ve akıcı üslubu konusunda hemen herkes fikir birliği içerisindedir.. Bu yönleriyle zaman geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Millî kültür dâvâsının sâdece bir akademik spekülasyon konusu olmadığını, aynı zamanda bir millî politika meselesi şeklinde görülmesi gerektiğini belirtir ve milliyetçiliğin de, ‘halk içinde yaşamakta olan temel kültür unsurlarına dayanmak mecbûriyetinde’ olduğunu belirtirdi.  

Milliyetçilik hareketlerinin devamlı surette ‘halka dönüş’ teşebbüsleriyle paralel bir seyir tâkip ettiğini vurgulayan Erol Güngör, Türk münevverinin millî kültüre bakış tarzlarını değerlendirirken çok isâbetli olarak; özellikle devrimci aydınların halk kültürünü hor görmenin yanında, Osmanlı'dan intikal eden kültüre de soğuk baktığını, bunun temelinde de Batı karşısında duyulan kompleksin yattığını ifâde ediyordu. Türk-İslâm münevveri milliyetçilerin ise ‘Türk millî kültürünü dış kuvvetler karşısında bir varlık olarak ortaya çıkarmak ve geliştirmek iddiası ile mirasa sâhip çıktığını’ açıklıyordu.  Bunun da Türk münevverinin kendi milleti ile barışması için olduğu kadar dünyada eski şahsiyetli mevkiimizi kazanmamızın da bu sâyede mümkün olacağına inandığını yazıyordu. 

Prof. Dr. EROL GÜNGÖR:

25 Kasım 1938’de Kırşehir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu şehirde tamamladı. 1961’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl Tecrübî Psikoloji kürsüsüne asistan olarak tâyin edildi. Akademik çalışmalarının yanı sıra dergi ve gazetelerde yazı yazmaya devam etti. 1965’te Mümtaz Turhan’ın yönetiminde hazırladığı ‘Kelâmî (Verbal) Yapılarda Estetik Organizasyon’ adlı teziyle doktor unvanını aldı. 1966’da Colorado Üniversitesi’nden sosyal psikolog Kenneth Hammond’un dâveti üzerine Amerika’ya gitti. Bu üniversitenin Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde milletlerarası bir ekibin araştırmalarına katıldı. 1968’de yurda dönerek Tecrübî Psikoloji Kürsüsü’nde sosyal psikoloji dersleri vermeye başladı. ‘Şahıslararası İhtilâfların Çözümünde Lisanın Rolü’ adını taşıyan teziyle 1970 yılında doçent oldu. Üniversitede verdiği dersler ve ilmî yayınlarla Türkiye’de sosyal psikoloji dalını önemli bir alan hâline getiren Erol Güngör Başbakanlık Planlama Teşkilâtı’nda, Millî Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı’nın çeşitli komisyonlarında görev aldı. 1978’de ‘Değerler Psikolojisi Üzerinde Araştırmalar’ başlıklı teziyle sosyal psikoloji profesörü oldu. 1982 yılında Selçuk Üniversitesi’ne rektör tâyin edildi. Bu görevi sırasında 24 Nisan 1983’te vefat etti.

Erol Güngör’ün kitap, makale, deneme, ansiklopedi maddesi ve tercüme şeklindeki neşirlerinin sayısı 300’ü bulmaktadır

Telif Eserleri:

*Türkiye ’de Misyoner Faaliyetleri, *Türk Kültürü ve Milliyetçilik, *Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik, *İslâm’ın Bugünkü Meseleleri, *İslâm Tasavvufunun Meseleleri, *Dünden Bugünden Târih-Kültür-Milliyetçilik, *Târihte Türkler, *Sosyal Meseleler ve Aydınlar, *Değerler Psikolojisi, *Ahlâk Psikolojisi ve Sosyal Ahlâk, *Şahıslararası İhtilâfların Çözümünde Lisanın Rolü, *Kelâmî (Verbal) Yapılarda Estetik Organizasyon. *Doktora Doçentlik ve Profösörlük Tezleri. Ankara 2019, İslâm’da Tasavvufun Meseleleri. Ankara 2019. 

Tercümeleri:

*Sosyal Psikoloji, *Nazariye ve Problemler (D. Krech - R. S. Crutchfield’den), *İktisadî Gelişmenin Merhaleleri (W. Rostow’dan) *Yirminci Asrın Mânâsı (Kenneth Boulding’den), *Sanayileşmenin Kültür Temelleri (John Nef’ten), *Sınıf Mücadelesi (Raymond Aron’dan), *Batı Düşüncesindeki Büyük Değişme (Paul Hazard’dan), *Dünyayı Değiştiren Kitaplar (Robert B. Downs’tan).