BÜYÜK OSMANLI TARİHİ
Yılmaz Öztuna’nın 10 Ciltlik ansiklopedisi, 16 X 23,5 santim ölçülerinde ve toplam 5051 sayfadır.

Eserin ilk beş cildi siyasî tarihi, son beş cildi Osmanlı dönemi Türk medeniyeti tarihini içerir. Modern bir tarih anlayışıyla kaleme alınmış ilk büyük Osmanlı Tarihidir.
Türk Tarihi çağdaş tarih ilminin geri kalmış dallarındandır. Bunun sebeplerinden biri, Türklerin çok geniş coğrafya alanlarında yaşamaları, Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus, Kuzey Buz Denizi ile Hind Okyanusu arasında büyük devletler kurmaları, her milletle çok yakından temasları olmasıdır. Böylece Türk tarihinin kaynakları, çok çeşitli dillerde ve dağınık durumdadır.
T
ürk tarih incelemelerinin geri kalmasının diğer bir önemli sebebi, modern tarihçiliğin ve tarih metodunun Türkiye’de pek yakın bir geçmişinin olmasıdır. Batılı mânâda tarihçilerimiz geç yetişmiştir ve yetişenler de, Avrupa’daki meslektaşlarının araştırma imkânlarının önemli bir kısmından mahrumdur.

Tarihe içinden bakmak, yâni ele alınan devrin şahıslarıyla haşır-neşir olmak, devrin toplumunun bütün problemlerini, dünyanın o çağdaki bütün akım ve eğilimlerini bilmek, tarihçi için kâfi değildir. Ele alınan konuya tâbir caizse, bir de yüksekten, zirveden bakmak lazımdır. Ancak zirve noktasından çevre üç yüz altmış derecelik bir görüşle görülebilir. Nihayet değer hükümlerinin o çağlara, o çağlardaki insanlığın durumuna göre verilmesi icap eder. Bu ölçüyü bulamayan tarihçi gerçek bir tarihçi değildir.
Bir tarihçinin bilgisi ile irfanını birleştirmesi gerekir. Bilgisinin yanında vicdanı ile de başbaşa olmayan bir tarihçi milletine olduğu kadar insanlığa da ihânet etmiştir.
Bugünü anlamak, geleceğe hazırlanabilmek için, sağlam ve doğru bir tarih bilgisi şarttır. Başarılı ve büyük devlet adamları, iyi tarih bilen adamlardır. Hareket edilen nokta bilinmeksizin, yönelecek hedefi bulmanın imkânı yoktur. Bugün gelişmiş ülke diye anılan ve 160 dünya devleti arasında sayıları hiçbir zaman yirmi, yirmi beşi geçmeyen devletlerde tarih ilmi son derece ilerlemiştir. Bu milletler tarihlerini en ince teferruatına kadar incelemişler, bütün tarih kaynaklarını yayınlamışlar, ilmî eserlerin bile halka mahsus baskılarını yapmışlardır. Netice itibariyle bu milletlerde çok canlı bir tarih şuuru teşekkül etmiştir. Bu milletler sadece kendi tarihlerini değil cihan tarihini de aynı hassasiyet ve dikkatle incelemektedirler.
Binaenaleyh tarih ilmi, insan cemiyetlerinin hayatında, belki ilk bakışta farkına varılamayan, önemli bir rol oynamaktadır.
Bir milletin tarihini en çok ve layıkıyla o milletin bilginleri inceler. Bu bütün milletler için böyledir. Onun için, batıda birçok Türk Tarihi uzmanı olmasına rağmen, asıl büyük iş, Türk tarihçilerine düşmektedir.
Merhum tarihçimiz Yılmaz Öztuna’nın Büyük Osmanlı Tarihi, ‘asıl büyük işi’ tek başına üstlenmiş, kitapları tarihin kendisi tarafından yazılan bir tarihçinin çığır açan eseridir.
ÖTÜKEN NEŞRİYAT: İstiklal Caddesi Ankara Han Nu: 65/3 Beyoğlu 34433 İstanbul.
Telefon: 0.212-251 03 50  Belgegeçer: 0.212-251 00 12 www.atuken.com.tr  e-posta: [email protected]  

YILMAZ ÖZTUNA:
Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden, Dr. Yılmaz Öztuna, İstanbul’da 2 Eylül 1930 tarihinde doğdu. 09 Şubat 2012 tarihinde Ankara’da 82 yaşında, nefes darlığı ve solunum sistemi rahatsızlığından vefat etti.
Türk Tarihçiliğine ilim adamı, düşünür, edip ve lider olarak mührünü bastı. Paris Üniversitesi Siyasî İlimler Enstitüsü'nde, Sorbonne Üniversitesi’nin Fransız Medeniyeti kısmında, Alliance Française'nin yüksek kısmında okuyan Öztuna, ilk makalesini on üç yaşında kaleme aldı. İlk kitabı ise on beş yaşında yayınlandı. 1969'da Adalet Partisi'nden Konya Milletvekili seçilen Öztuna, TRT Denetleme, Repertuar ve Eğitim kurulu üyeliği, Kültür Bakanlığı Bakan Başmüşavirliği, Millî Eğitim ve Kültür Bakanlıklarında çeşitli kurullarda başkan ve üyelik yaptı. 1974 - 1980 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti resmî ansiklopedisi olarak çıkarılan Türk Ansiklopedisi'nin Genel Yayın Müdürü olarak görev yaptı.1983'de Milliyetçi Demokrasi Partisi’nin kurucuları arasında yer alan Öztuna, tarihçiliği kadar müzikolog kişiliği ile de tanındı. İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde Türk Mûsikisi Konservatuarı'nın kurulmasını sağladı. Öztuna'nın televizyon programları ve yazıları ABD, Fransa ve Avusturya gibi ülkelerde yayınlandı. Kültür Bakanlığı'nın kurucuları arasında yer alan Öztuna, kamuoyuna ‘Büyük Türkiye’, ‘Osmanlı Cihan Devleti’, ‘Büyük Türk Hakanlığı’ gibi tâbirler kazandırdı. Türkiye'de Osmanlı tarihinin iadei itibarında etkisi büyük olan Öztuna, Ayasofya Hunkâr Mahfili'nin ibâdete açılması, Topkapı Sarayı'nın Hırkâ-i Saâdet Dairesi'nde Kur'ân okunması, 1000 Temel Eser, Ankara Devlet Konser Salonu’nun ve İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nin Türk Mûsikîsi'ne açılması gibi zaman içerisinde gerçekleşen bir çok projeye ön ayak olmuştur.Türk Kara Kuvvetleri'nin ve Deniz Kuvvetleri'nin evvelce yanlış olarak kutlanan yıldönümlerini bugünkü doğru başlangıç tarihleri ile kutlanmasını sağlayan da yine Öztuna oldu. Evli ve iki çocuk babası olan Dr. Öztuna, 20 yılı aşkın bir zamandır Türkiye Gazetesi'nde ‘Durum’ başlığı ile baş yazı kaleme aldı. Ayrıca haftalık olarak tarih sohbetleri gerçekleştirdi.

ÖZTUNA'NIN ESERLERİ:
Yayınlanmış çok sayıda eseri bulunan Öztuna'nın kitaplarından bazıları şöyle: *Bir Darbenin Anatomisi, *Türk Tarihinden Yapraklar, *Osmanlı Padişahlarının Hayat Hikâyeleri, *Türk Tarihinden Portreler, ‘Tarih Sohbetleri1-2-3, *Osmanlı Devleti Tarihi 1-2, *Tarih ve Politika Ansiklopedisi, *Tanzimat Paşaları Ali ve Fuad Paşalar, *Büyük Osmanlı Tarihi, *Osmanlı Hareminde Üç Haseki Sultan.

MUSTAFA ASLAN AKSUNGUR’UN KİTAPLARI
Halk arasında söylenir bir söz vardır: ‘Türk milleti âlimler yetiştirmiştir. Fakat ârifleri daha çoktur. Zeki olanları da akıllılarından daha boldur.’ Zeki ve ârif insanlarımız, bir söz daha söylemişler: ‘Hekimlerin ve hocaların emeklisi olmaz…’ Böyle demiş ki; her hekimden sağlık öğütleri, her hocadan bilgi isteyebilsin. Hekimlerimiz ve hocalarımız da sağlık öğütleri, bilgi vermekten hiç geri durmamışlar.
83 yaşındaki öğretmen Mustafa Aslan Aksungur da yazdığı kitaplarla bilgi ve ışık vermeye devam ediyor. Azrail, niyazını kabul ederse, daha nice yıllar çevresini aydınlatmaya devam edecek.
Kendi imkânlarıyla yayınladığı kitaplardan birkaçının isimlerini ve içerikleri hakkında kısa bilgileri vermek suretiyle karınca kararınca kendisine destek olmak, moral vermek istiyorum.


YUNUS EMRE’NİN DOĞUŞU:
Çiçeği bal eden arının müziği, Tanrıcıl bir ibâdet ünitesinin dışa vurumudur. Binlerce... yüzbinlerce... milyonlarca özün biçimin, dokunun, kokunun, rengin polende bala dönüşmesidir.
Bu uçkun sırrı, Tanrı gücünden gayrı hangi bilim, hangi teknik hangi güç çözebilirdi ki?
Yûnus'un kişiliğinde halk mitolojisi çözdü bu Tanrıcıl sırrı. ‘..Sen artık miktarını buldun Yûnus!’ dedirtti Taptuk'a. Bende sana verecek keramet kalmadı. Bundan böyle bu kapı sana dar gelir. Gayrı sen git, halkın içine gir, erenlere karış, çıranı oralarda şavkart!..
Tanrı, yoluna çıkardığı o kurbanlık çiçekte de senden bunu istedi...
Erenler eyder: O günden bu yana Yûnus'un ağzından dökülen her sözcük turta bir kır çiçeği olurmuş. Gece demez, gündüz bilmez, Tanrıyı zikreder dururmuş...’

Her bir çiçek bin naz ile

Öğer Hakk'ı niyaz ile

Bu kuşlar hoş avaz ile

Ol Padişahı Zikreder !..

Arka kapak yazısı yukarıya alıntılanan kitap, 13,5 X 19,5 santim ölçülerinde birinci hamur kâğıda, 2007 yılında Eskişehir’de basılmış ve 316 sayfa.
Eser, Fatih Kütüphânesi’nde bulunan eski yazmalardan 3889 numara ile kayıtlı Yunus Emre Divanı’ndan bir sayfa ile başlıyor. Sonraki sayfalarda Yunus’un şiirdeki ustalığı, yaşadığı çağa bakışı, Yunus’un mezarı ve makamları, Yunus Emre’de dil şuuru, aşk anlayışı gibi başlıklar, 9 bölüm hâlinde inceleniyor. Kitabın sonunda, 95 sayfalık ‘Yunus Emre Sözlüğü’ var.

ATASÖZLERİ VE ATASÖZÜ NİTELİKLİ DEYİMLER:
Ankara’da 2010 yılında basılan kitap 16 X 23 santim ölçülerinde ve 648 sayfa.
Eserde, baş harflerine göre gruplandırılmış 21.525 adet atasözü ve atasözü gibi deyim yer alıyor. Hepsi Türk dilinin iç derinliklerinden fışkırmış, anlamlı, seçme sözler.

ATASÖZLERİ AÇILIMI:
Ankara’da 2010 yılında basılan kitap, 16 X 23,5 santim ölçülerinde ve 243 sayfa. Kitapta 199 adet atasözünün açıklamaları yer alıyor.

DANTELLİ KUTU (Zindandaki Pırlantalar):
Her ne kadar yazarı; ‘Halkın dilini, deyimlerini, küfürlerini, isyanlarını yakarışlarını olduğu gibi vermek, bilim erlerinin nâmus borçlarıdır.’ Diyorsa da, bu sayfayı hazırlayan, hem ‘bilim eri’ olma iddiasında değildir, hem de borçlu kalmayı tercih ediyor.

ÖZDEYİŞLER, ÖZLÜDEYİŞLER, ÖZENTİDEYİŞLER…:
Kitapta, atasözlerinin çağrıştırdığı düşünceler veriliyor.

Birkaç örnek:
*Ağa yanında kese çıkarılmaz! (imiş)
Geçmiş o altın devir. Şimdilerde ağa yanında kese çıkarmak serbest de, hırsıza karşı yasa çıkarmak yasak!
*belindeki silaha, altındaki ata, evindeki avrada güveneceksin.
Ama en çok da kendine güveneceksin.
*Dağa orman yakışır, dereye su.
İnsana da dürüstlük yakışır.
*Karınca milleti ne bireycilik bilir ne çıkarcılık, ne bencillik yapar ne dalkavukluk.
Demek ki insanlarla hiç yakınlıkları olmamış.
*Kişiler, arkalarında is bırakacak eserler üretmelidirler.
Salyangozlar bile geçtikleri yollarda yaldızlı izler bırakırlar.
*Kullanılmayan bilgi, yük eşeğine vurulan altın palan gibidir.
Eşek taşıdığı palanı bilir de, onu ne için taşıdığını ve değerini bilmez.
*Satın alınan her şey, az çok paranın kiriyle kirlenir.
Parayla satın alınan aşk da, insan da paradan daha kirlidir.

KÖROĞLU DESTANI – UYGUR:
16 X 24 santim ölçülerinde 80 sayfalık kitap, Antalya’da Sâhil Yayınevi tarafından yayınlanmış. Köroğlu Destanı üzerine Uygur çeşitlemeleri içeriyor. Aynı cilt içerisindeki ikinci kitap, Köroğlu’nun Anadolu çeşitlemeleridir.
Antalya’da ikamet etmekte olan Mustafa Aslan Aksungur’un 30 adet kitabı yayına hazırdır. İlgilenenlere duyurulur.
Telefon: 0.242-345 90 32 / 0.535-445 55 11


KISA KISA / KISA KISA…

1- DİNİMİZ İÇİN DİLİMİZ: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Vehbi Ecer. Bilgiyurdu Yayınları. Sahabiye mahallesi Mete Caddesi, Bayar Sokağı Nu: 1Çetinbulut Apartmanı Kat: 2 daire: 3 Kocasinan, Kayseri. Telefon: 0.352-232 32 67

2- KASTAMONU’DA TÜRK DÜNYASI GÜNLERİ: Erdoğan Aslıyüce. Yesevi Yayıncılık. Küçük Ayasofya Mahallesi, Küçük Aşyasofya Caddesi, Hüseyin Ağa medresesi, Kadırga, Sultanahmet İstanbul.
Telefon: 0.212-638 51 94 
e-posta: [email protected]

3- MAHŞERİN ESRARI: Mehmet Nuri Parmaksız-İlhan Akın. Akçağ Yayınları. Tuna Caddesi Nu: 8/1 Kızılay, Ankara.
Telefon: 0.312-432 17 98 e-posta: [email protected] 

4- BİZİMKİ TÜRKÇE SEVDASI: Ekrem Erdem. Dil ve Edebiyat Derneği Yayınları. Feshâne Caddesi Nu: 3 Eyüp İstanbul. 
Telefon: 0.212-581 69 12 e-posta: [email protected]  e-posta: [email protected]

5- TARİHİMİZDEKİ MUHTEŞEM MEKTUPLAR: Necdet Bayraktaroğlu. Hayat Yayınları. 

Telefon: 0.212-613 11 00 Belgegeçer: 0.212-613 11 55 www.hayatyayingrubu.com  e-posta: [email protected]  

OKUMAK ÜZERİNE ÖZDEYİŞLER:
*Akıllı adam hem kitapları, hem de doğrudan doğruya hayatı okur. Lın Yutang
*Bir okul açan, bir hapishane kapatır. Victor Hugo
*İnsan ne kadar çok okursa o kadar çok yükselebileceğini bilmelidir. O.J. Bangs
*İnsan zaman öldürmek için değil; faydalı hoş bir an geçirmek için okumalıdır. Oliver Goitmidh
*Okullar demokrasinin kalesidir. Horace Mann
*Okumak; haz duymaya, zihnimizi beslemeye, yeteneklerimizi artırmaya yarar. Bacon
*Okumak; insana olgunluk, konuşmada canlılık, yazmada açıklık verir. Bacon
*Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez Victor Hugo
*Okuma zevkini kazanmayanın öğrenimi yarıda kalmıştır. P Peacut
*Okuma zevkini, Hindistan'ın hazinelerine değişmem. E Gıbbon
*Okumak bir devâ, anlamak bir şifâdır. R Necdet Evrimer
*Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. Bacon
*Okumak gıdadır, okuyan insanlık bilen insanlıktır. V Hugo
*Okumasını bilirsen, her insanın bir kitap olduğunu göreceksin. W E Channing
*Okumayı sevmek, hayattaki can sıkıcı saatleri güzel saatlerle değiştirmektir. Montesquieu
*Okunacak en büyük kitap insandır. Hacı Bektaş Veli
*Okuyan insan fenalığa vakit bulamaz.