ELVEDA LASİNYA 
Belki İstanbul’dayım’, ‘Yüreğimden Tren Geçti’, ‘Sen, Sen Adalı Kız, Ah!’, ‘Umutlarım Rengârenk’ isimli hikâye kitapları ile hem yetişkin hem de çocuk okurlarına seslenen Sibel Unur Özdemir, ‘Gerisi Lafügüzaf’ adını verdiği şiir kitabı ile okurlarına sürpriz yapmıştı.
Özdemir, bu defa de farklı bir türde kaleme aldığı ‘Elveda Lasinya’ isimli kitabıyla okuyucusuna ‘merhaba’ dedi.

Kitap ‘Elvedadan Öncesi’ ve ‘Elvedadan Sonrası’ olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Yazar eserinde, anlatıcıların ağzından -onların- hislerini, özlemlerini, kalp kırıklıklarını, serzenişlerini, umutlarını, hâtıralarını, beklentilerini, hezeyanlarını, heyecanlarını, hayallerini anlatırken şiir dolu bir dil kullanıyor. Metinler arası iç ahenge önem verildiği hemen her cümlede kendini hissettiriyor. Akıp giden satırlarda iç kafiyelere rastlamak mümkün.

Elveda Lasinya’da yer alan 75 adet metin biraz mektup, biraz deneme, biraz masal, biraz da mensur şiir tadında. Bu metinler ilk bakışta birbirinden bağımsız gibi görünse de bir zincirin halkaları gibi iç içe geçerek bölümler arasında bütünlük sağlanıyor. Ve sayfalar boyunca esere kendiliğinden akan bir kurgu hâkim oluyor. Yerine göre kısa, yerine göre uzun bir şekilde kaleme alınmış bu metinlerde dolu-dolu bir duygu akışı mevcut. Her metin öncesi bir aforizma karşılıyor okuru. Tek bir cümle ile çok şey anlatılıyor.

O cümlelerden bir kaçı:
“Bilemezsin her ‘ben’in içinde kaç tane ‘ben’ olduğunu.”
‘Yaşlı gözler sükûtun haykırışı, bütün uzuvlar da çâresizliğin şâhididir.’
‘Avuçlarımdan gülümseyen her vedânın, elvedadan öncesi ve bende kalan sonrası var.’
‘Sen benim toprak altındaki köklerimsin; bense senin bu dünyada yeşeren tarafınım.’
‘Hicran dilde bıçak kesiği, gönülde tarifi imkânsız bir hasrettir.’
Sibel Unur Özdemir’in Elveda Lasinya’daki başarılı tasvirleri ve ruh tahlillerindeki ustalığının yanı sıra metinlerden okura seslenişi ve ünlemlere yer vermesi; dilin ve edebî sanatların sunduğu imkânları düzgün ve doğru kullanması, günlük hayat içinde herkesin âşina olduğu ama dillendiremediği; belki de günümüzde unutulmaya yüz tutmuş olan o mukaddes duygunun tüketilişine ve değerini kaybetmesine engel olmak istercesine yer vermesi, bu hissiyatın tamamını satırlarına taşıyışı da dikkat çekici.
Dikkat çekici bir başka unsur ise metinlere eşlik eden göz okşayan temalar. Kitap Oya Şahin ve Müjgan Taşkın tarafından resimlenmiş. Kapak tasarımı ise Suat Şahin’e ait.
Oya Şahin ve Müjgan Taşkın’ın, ilmik-ilmik dokunan imgeleri seçerek kağıda taşıdığı bu resimleri eserin kendine has özgün dilini daha etkileyici, daha çarpıcı ve daha vurgulayıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.  
Elveda Lasinya, okuru sadece okuma eylemi ile değil; bakma, görme, anlama, düşünme, hayal kurma vb. eylemler ile de baş başa bırakarak sözlerle ve hedef kitlesini ve bu kitle ile iletişim yolunu seçmiştir.
Bir aşka bir ömür adayan, o aşkın ateşinde hasret aleviyle tutuşan yüreklerin cümlesine’ ithaf edilen Elveda Lasinya’nın ‘Sunuş’ yazısında; ‘Aşk ancak şanslı ve seçilmiş insanların gönlüne düşebilir. Çağırınca gelmez. Bir yerlerde okumuştum. Diyordu ki: Ve kalpleri birbirine ısındıran sadece Allah’tır.’ Bu cümleye yürekten katılmamak mümkün mü?
Sibel Unur Özdemir: ‘Mevcudiyetimizin yegânesinin aşk kavramını, sevgi olduğu gerçeğini unutmamak dileğiyle o yüksek duyguya bir isim vererek -ona ‘Lasinya’ ona ‘Nedim’ diyerek, bu isimlerle özdeşleştirerek- anlatmaya çalışacağım.’ Diyor.
13,5 X 18 santim ölçülerinde, 247 sayfalık eser, Ağustos 2015’te yayınlandı. 
ÜRÜN YAYINLARI: Konur Sokağı Nu: 36/13 Kızılay, Ankara. Telefon: 0.312-425 39 20 Belgegeçer: 0 312-417 57 23
E-Posta: [email protected]   http://www.urunyayinlari.com
(İLESAM Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği’ne ait www.ilesam.org.tr internet sitesinden alnmıştır.)
SİBEL UNUR ÖZDEMİR:
1968 yılında Ankara’da doğan Özdemir, ilk ve ortaöğrenimini bu şehirde tamamlamıştır. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi İş İdaresi Bölümü mezunudur. 1986 yılında başlayan iş hayatı hâlen devam etmekte olup şube müdürü olarak görev yapmaktadır. Evli olan Özdemir bir erkek evlat sâhibidir.
Fidayda, Poyraz, Edebdağ, Öykü Teknesi, Filika, Lacivert, Ortanca, Karşın, Kurgu, Patika, Sincan İstasyonu, İzmir İzmir isimli edebiyat dergilerinde, Gazete Yenimahalle, Yenimahalle’nin Sesi, Gündem Ankara, Gaziantep’de Değişim Rüzgârı, Alanya Güncel, Aşkın (e) Hali, Afyon Güncel, Foça Haber, Bizimece, Size, Kültür Çağlayanı dergilerinde, www.izmirmeydan.com  / www.cocukansiklopedisi  / www.birharf.net Edebiyat, Kültür ve Sanat, Edebiyat Ufku Edebiyat, Kültür, Sanat ve Eğitim İnternet Dergilerinde yayınlanan hikâye, deneme ve şiirleri vardır.
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından 16.02.1987–15.03.1987 tarihleri arasında düzenlenen ‘Film Seslendirme’ konulu eğitim programına katılmıştır.
Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Diller Araştırma ve Uygulama Merkezi TÖMER’de İngilizce eğitimi alarak 27.11.2005 tarihinde mezun olmuştur.
Ankara Sanat Tiyatrosu ve Alman Kültür Merkezi’nde düzenlenen tiyatro çalışmalarına katılmıştır. 1986 yılında Büyük Tiyatro’da sahnelenen ‘İnsanlar ve Hayvanlar’’ isimli oyunda rol almıştır.
Bazı şiirleri, Prof. Dr. Karina ABDULVAHABZADE tarafından Bakü Slavyan Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Lehçeleri Bölümünde okutulmak üzere Azerbaycan Türkçesi’ne çevrilmiştir.
Neriman Ağaoğlu ve Zerrin Saral’ın hazırladıkları Edebiyatımızda Kadın Yazarlar Sözlüğü’nde yer almıştır.
Yüreğimden Tren Geçti ’ isimli kitabındaki öyküler Tepebaşı Belediyesi’nin bir projesi kapsamında görme engelli çocuklar için seslendirilmiştir.
Değerli bestekârlar tarafından bestelenen şiirleri de mevcuttur.
Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği Radyo-Televizyon ve Yayın Kurulu üyesi olan Sibel Unur Özdemir; 2014 yılında İLESAM’ın kültürel faaliyetlerine katkılarından dolayı Meslek Birliğince, 2015 yılında ise kültürümüzün yayılması, yaşatılması için sağladığı katkı ve desteklerinden ötürü Birleşen Yürekler Engelliler Kültür Sanat Edebiyat Eğitim Derneğince ‘Teşekkür Belgesi’ ile taltif edilmiştir.
Ortak Kitapları:
Onca Emek ve Birkaç Cümle ’ isimli hikâyesi Memurlar Vakfının düzenlediği yarışmada birincilik alarak ortak kitapta yayınlanmıştır.
Seyir Defteri ’ isimli şiiri Memurlar Vakfı’nın açmış olduğu şiir yarışmasında seçilen yüz şiir arasında ‘Seçilmiş Sevgi Şiirleri Antolojisi ’nde yayınlanmıştır.
Can Vermeseydiniz Bana ’ ve ‘İnecek Var Son Durakta ’ isimli hikâyeleri ‘Anadolu’dan Seçme Hikâyeler ’ isimli ortak kitapta yayınlanmıştır.
Misafirimsin Yalnızlık ’ isimli hikâyesi Dr. Yahya Kanbolat adına düzenlenen yarışmada yayınlanmaya değer eserler arasına girerek ortak kitapta yerini almıştır.
Çığlık ’ isimli hikâyesi ‘Sevgililer ve Dünya Hikâye Günü’ için özel olarak hazırlanan ‘…Ve Tanrı Aşkı Yarattı’ adlı ortak kitapta yayınlanmıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar adına düzenlenen Bursa’da ‘İkinci Zamana Mektuplar ’ konulu yarışmada yazdığı mektup yayınlanmaya değer bulunarak ortak kitapta yerini almıştır.
Şiirlerinden bazıları; *Bizim Ece Şairler Antolojisi (2013-2014), *Altın Kalemler Şiir Antolojisi (2014), Soma Şiirleri Antolojisi (2014), Güncel Sanat Öykü- Şiir Ödüllü Eserleri (2014), Avrasya Şairler Antolojisi(2015) isimli ortak çalışmalarda yayınlanmıştır.
Kitapları:
*Belki İstanbul’dayım. 2011. Kanguru Yayınları. *Yüreğimden Tren Geçti. 2013. Ürün Yayınları. *Sen, Sen Adalı Kız, Ah! 2013. Ürün Yayınları. *Umutlarım Rengârenk. 2014 Ürün Yayınları. *Gerisi Lafügüzaf. 2015 Ürün Yayınları. *Elveda Lasinya. 2015 Ürün Yayınları.
ÖDÜLLERİ:
Memurlar Vakfının düzenlediği öykü yarışmasında ‘Onca Emek ve Birkaç Cümle’ isimli hikâyesiyle birincilik almıştır.
Güncel Sanat Dergisi’nin düzenlemiş olduğu 3. Kaygusuz Abdal Şiir Yarışmasında ‘Arzuhalim’ isimli şiiriyle ‘Güncel Sanat Ödülü’ne layık görülmüştür.
Güncel Sanat Dergisinin düzenlemiş olduğu 4. Kaygusuz Abdal Şiir Yarışmasında ‘Lale'm ’ isimli şiiriyle ‘Kızıl Kule Ödülü’ne layık görülmüştür.
‘Uluslararası Lions Dernekleri 118-Y İstanbul Anadolu Yakası Federasyonu / Kadıköy Belediyesi tarafından açılan Türk Sanat Müziği Güfte Yarışmasında ‘Yalancı ’ isimli şiiriyle mansiyona layık görülmüştür. (2015)

DERKENAR:
"F" KLAVYE TÜRK KLAVYESİDİR, YABANCI KLAVYEYE HAYIR!
"F" klavye, Türkçeyi en hızlı yazabileceğimiz Türk klavyesidir; Türkçenin özelliklerine göre yapılmıştır. Hızlı yazma yarışmalarında, daktilo döneminde bundan dolayı hep Türkler şampiyon oluyordu. Bilgisayarda ne yazık ki unutturulmaya çalışılıyor! 

Şu anda yaygın bir şekilde kullanmak mecburiyetinde bırakıldığımız İngiliz-Amerikan "Q" klavye, "İngilizce hızlı yazılamasın ki, tuşlar kilitlenmesin" anlayışıyla daktilo
döneminde oluşturulan; bırakın Türkçeyi, İngilizcenin bile hızlı yazılamayacağı yabancı bir klavyedir.

Bütün devlet kuruluşlarında, okullarda ve üniversitelerde bizim klavyemiz "F" klavye mecburi tutulmalıdır! Hatta ‘Q’ klavyelerin ve dizüstü bilgisayarların, daktilo ithalatı varsa ‘Q’ klavyeli daktiloların ithalatı yasaklanmalıdır. 
FETHİ MURAT DOĞAN
F KLAVYEYE YENİ STANDARTLAR GELİYOR
Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, Türk Standartları Enstitüsünden (TSE), "F" klavye üzerindeki "alt, cmd" gibi işaretlerin Türkçe olmasını, şapkalı harflerin bir tuşla yazılabilmesini, TL ambleminin de klavyede yeralmasını istediklerini bildirdi.
Ekrem Erdem, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Q klavyenin yazma hızını yavaşlatan bir harf dizilimi bulunduğunu, F klavyenin ise Türkçe için geliştirildiğini söyledi.
Hızlı yazmak için en uygun kelime dizilişinin F klavyede yer aldığına işaret eden Erdem, ‘Bunun en önemli delili BM'ye bağlı Intersteno yarışmalarının tartışmasız şampiyonlarının Türkler olması’ dedi.
F klavyenin 10 parmakla ekrana bakmadan yazmaya imkân vermesinin, göz sağlığını koruduğunu, refleksleri geliştirerek ortopedik problemlerin önüne geçtiğini anlatan Erdem, ‘F klavye zekâyı da geliştiriyor. İki elle yazıldığında beynin her iki tarafı aynı anda çalıştığından çocukların zekâsının gelişmesinde büyük etkisi var. Bu sebeple özelikle erken yaşta çocuklara 10 parmakla yazı yazmanın öğretilmesi gerekli’ diye konuştu.
TSE'de F klavye üzerinde bir çalışma grubu oluşturuldu
Erdem, TSE'ye F klavye için son teknolojik gelişmeleri dikkate alarak yeni bir standart geliştirilmesi önerisinde bulunduklarını belirterek, TSE'de F klavye üzerinde bir çalışma grubu oluşturulduğunu bildirdi. 
KUŞBAKIŞI:
HÂR-I BÜLBÜL  
Karabağ’da Şuşa şehrinin hemen yakınında, Çıdır Ovası’nda, Hâr-ı Bülbül isimli bir çiçek yetişiyor… Bu çiçek, Çıdırovası dışında nerede yetiştirilmek istendi ise sonuç alınamamıştır. En güzel topraklar hazırlanmış, en güzel saksılar alınmış; ama yetiştirmek mümkün olmamıştır. 
Dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da Hâr-ı Bülbül çok sevilen ve şimdilerde çok özlenen bir çiçektir. Birden çok efsanesi vardır.
Efsaneye göre, Hâr-ı Bülbül dalına konan bülbülü sever, okşar. Alt dallara konan arı, bülbülü kıskanır, sokar ve öldürür…
Şimdi, Şuşa da Çıdır Ovası’nda Hâr-ı Bülbül de Ermenilerin işgali altındadır. Öz sahiplerine hasrettir.
Haydi, kalk bülbül konsun dalına!
Seni esir aldı sananlar çatlasın.
Neyin varsa sal toprağın üstüne,
Külekler, Bakü’de yüreklere aparsın. 

Osman Baş’ın şiir kitabı, 14 X 20 santim ölçülerinde, 118 sayfa olarak 2014 yılında yayınlandı.  
AKÇAĞ BASIM YAYIM PAZARLAMA A.Ş.  Tuna Caddesi Nu: 8/1 Kızılay, Ankara. Telefon: 0.312 -32 17 98 Belgegeçer: 0.312-432 28 52
www.akcag.com.tr   
e-posta: [email protected]

EVLİYA ÇELEBİ:

Behçet Necatigil, Evliyâ Çelebi’nin hem gerçekçiliğini hem de mizahını çok iyi kavramış, uygun biçimde diziye yansıtmıştır. Radyo dizisi olarak hazırlanan bu eserinde usta yazar, Seyahatnâme’nin özetini değil, özünü çıkarıp dinleyiciye sunmuştur. Şimdi de bu eser kitap  hâlinde okuyucuya sunulmaktadır.
Necatigil, Evliyâ Çelebi radyo oyunları dizisiyle Türk edebiyat tarihine girecek güzel bir başlangıç yapmıştı. Bugün elimizde eski yayınlara göre çok daha iyi, güvenilir bir Seyahatnâme yayını bulunuyor. Daha pek çok yazar için Necatigil’i örnek almak, Seyahatnâme’den konular alıp işlemek fırsatı var.
13,5 X 19,5 santim ölçülerinde 430 sayfalık kitap, Eylül 2015’te yayınlandı.  
EVEREST YAYINLARI: 
Ticarethane Sokokağı Nu: 53 Cağaloğlu 34410 İstanbul. Telefon: 0.212-513 34 20 Belgegeçer: 0.212-512 33 76 www.everestyayinlari.com e-posta: [email protected]

VİYANA 1683

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Viyana Kuşatması’ndan 154 yıl sonra Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da Viyana’yı kuşattı. Kitap, Osmanlı’nın hezimetiyle neticelenen bu kuşatmayı renkli savaş sahneleri, üç boyutlu haritalar eşliğinde anlatıyor. Yazarı: Simon Millar. Çeviren: Eşref Bengi Özbilen. 
18 X 24 santim ölçülerinde 96 sayfalık kitap, Ekim 2015’te yayınlandı. 
TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI
İstiklal Caddesi Meşelik Sokağı Nu: 2 Kat: 4 Beyoğlu, İstanbul (T. İş Bankası Parmakkapı Şubesi üzeri) 
Telefon: 0-212 252 39 91 Belgegeçer: 0.212-252 39 95 www.iskultur.com.tr e-posta: [email protected]

KISA KISA… KISA KISA…
1-YÜZ YILLIK UYKU: Yazan: Stephen P. Kierman. Çeviren: Sabri Gürses. Doğan Kitap.  
2-ANTİK DÜNYAYI ŞEKİLLENDİREN KENTLER: Yazan: John Julius Norwich. Çeviren: Nuettin Elhüseyni. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık.
3-TÜRKİYE’NİN GÖÇ TARİHİ: M. Murat Doğan – Ayhan Kaya. Bilgi Üniversitesi Yayınları.
4-İSLAM’IN BAKIŞ AÇISINDAN DÜNYA TARİHİ: Yazan: Tamim Ensari. Çevirenler: İlker Şahin-Çağrı Sümengen. Pegasus Yayınları.    
5-ÇAĞDAŞ BİLİMLER IŞIĞINDA OĞUZ KAĞAN DESTANI: Editör: Ali Rıza Özdemir. Kripto Yayınları.