NÜFUS NEDENİYLE KIBRISTA TAVİZ VERİLEMEZ !!!

İNGİLİZ İŞGAL YILLARINDAKİ NÜFUS BAZ ALINMALIDIR !!!

İngiliz işgal yılları ve Rumlar’ın baskıları sonucu, Kıbrıs Adası’nın nüfus yapısını değiştirenler, şimdi bu nüfus oranına göre ada topraklarını paylaşmak istiyor ???

Türk yönetimindeki % 33 toprak, % 28’lere belki de dağa aşağılara çekilmek istenmektedir…

TARİHİ SÜREÇ:

Osmanlı’nın ilk dönemlerinde 1531-1540 yılları adanın nüfusu: Toplam nüfus; 197.000

Köle (pariçi) statüsü : 70.050

Köylüler……………  : 95.000

Osmanlı Kıbrıs’ı fethettiğinde, Kıbrıs’ta Rumlar değil, Venedikli’ler yaşamaktaydı.

O dönemde Kıbrısta yaşayan Rumlar köle durumundaydı ve Venedikli Feodal Bey’in emrinde çalışmaktaydı.

Osmanlı’nın Kıbrıs’ı fethettiği 1570-71 yıllarında, Kıbrıs halkının bir bölümü ada dışına kaçmıştı.

Kaçan halkın geri dönmesi için Osmanlı büyük çaba göstermişti…Dönen halk ve Anadolu’dan getirilen Türkler’le ada nüfusu güçlendirilmişti…

Kıbrıs fethini 15 Eylül 1571’de tamamlayan Lala M.Paşa geri dönerken Kıbrıs’ta 3379 asker bırakmıştı. 

Kıbrıs fethi tamamlandıktan sonra Anadolu’da belirlenmiş bölgelerde on haneden bir hanenin Kıbrıs’a yerleştirme emri çıkartılmıştır. Türklerin adaya yerleşmesi için 2 yıl vergi muafiyeti tanınmıştır. Adaya gönderilmek üzere Aksaray, Beyşehir (Konya), Seydişehir (Konya), Niğde, Bor (Niğde), Develi (Kayseri), Ürgüp (Nevşehir), İshaklı (Afyonkarahisar), Akşehir (Konya), Koçhisar (Ankara) ve İçel yerleşmelerine bağlı kırsal kesimlerden 12 bin hane gönderilmiştir. Ancak adaya gönderilen halkın bir kısmının ada iklimine uyum sağlayamayıp geri dönecekleri ihtimali de hesaba katılarak 1572–1581 yılları arasında adaya 8 bin hane daha gönderilmiştir. Bu da yaklaşık 40 bin kişilik bir nüfusa karşılık gelmektedir. Bunların bir kısmı Anadolu’ya geri dönmüştür. Kıbrıs’a Türklerin nakli daha sonra da sürmüştür (Ahmetbeyoğlu, 2000: 16). 17. yy.ın sonuna kadar devlet eliyle Kıbrıs’a yerleştirilen Türklerin sayısının 30 binden fazla olduğu tahmin edilmektedir (Bedevi, 1978: 30).

1777 yılında Kıbrıs’ın 17 nahiyesinde 564 köy ve bu köylerde 10.487 kişi olan Rum ailesi vardı. Rum erkek nüfusu yaklaşık 12.000, Rum kadın ve çocuk nüfusu en az 25.000 olmak üzere Rum toplam nüfusu 37.000 kişi idi.

Türk erkek nüfusu 15.000, Türk kadın ve çocukların sayısı da en az 32.000 olmak üzere Türk nüfusu da toplam 47.000 kişi idi. Ada toplam nüfusu da 84.000 kişi idi (Tablo:1 ).

Tablo 1: Kıbrıs’ta Nüfusun Gelişimi (1777 – 1800)

Yıllar

1777               12.000 Rum Erkek         15.000 Türk Erkek    Toplam 37.000 Rum    47.000 Türk

1790               47.500 Rum                 67.000 Türk

1793               46.392 Rum                 67.000 Türk

1800               30.524 Rum                 67.000  Türk 

Kaynak: Çevikel, 2001: 220

Ada nüfusunun zaman zaman azalma göstermesinin doğal ve beşerî olmak üzere iki nedeni vardır. Doğal olanına istilalar, kuraklık, kıtlıklar, veba hastalığı, çekirge sürüleri sebep olarak gösterilmektedir. Bizans devrinde 36 yaz kuraklık birbirini takip ettiği için Kıbrıs halkının göç etmek zorunda kaldığından söz edilmektedir. Viyanalı Coğrafyacı Köppen’in kurak ve nemli devreler teorisini hatırlatan bu olayda gerçek payı yok denemez (Alagöz, 1971: 23). Sonuç itibarıyla kuraklık ada nüfusu üzerinde kuvvetli bir rol oynamıştır.

1769–1800 yılları arasında Osmanlı devleti; Rusya, Fransa ve Avusturya’ya karşı üç büyük savaş yapmak zorunda kalmıştır. Ordunun ihtiyaçları için Kıbrıs’tan buğday, arpa peksimet gibi eşyalar yanında askeri birlikler eklenince ada nüfusunun bir bölümü firar etmiştir (Çevikel, 2001: 214–215).

Vergi amaçlı ve haneler baz alınarak yapılan 1833 yılında yapılan sayıma göre ada nüfusunun %59’u (14.834 hane) gayrimüslimdi. Gayrimüslimler Rum, Ermeni, Yahudi, Maruniler’dir. Her hanede 4 kişinin yaşadığı varsayılarak adada 59.336 gayrimüslim kişinin yaşadığını söylemek mümkündür. Kıbrıs’taki bu nüfusu oluşturan gayrimüslimler uzun süre kimlik sorunu yaşamışlardır. Rumların dışında kalan diğer milletler Rum nüfusu içinde asimile edilmek ya da kendi millî benliklerini korumak gibi ikili bir mücadele içinde uzun bir süre yaşamışlardır. Osmanlı sayımlarının karakteri de zaten buna elverişli idi. Çünkü Rumlar çoğunluğu teşkil etmeleri sebebiyle Ermeni, Yahudi ve Marunileri kendi bünyelerinde eritmiş ya da Osmanlı memurları bunları zimmi sınıfı içinde görmezlikten gelerek çoğunluğu oluşturan Rumlara dâhil etmişlerdir. Bu da Rum olmayanların adadaki nüfusları hakkında gerçek bilgilere ulaşmayı engellemektedir (Çoruh, 2008:355).

İngiltere Sömürge Yönetimi Devrinde Adada Nüfusun Gelişimi: İngiltere’nin yayılma politikası, sömürgelerine giden yolları kontrol altında tutmasını gerekli kılıyordu. İngilizler bu nedenle Akdeniz’de bir üs edinme arayışı içindeydi. 1877–1878

Osmanlı – Rus Savaşı’nda Osmanlıların yenilmesini fırsat bilerek Osmanlı’yı Rusya’ya karşı koruyacağı vaatleriyle 1878 Ayestafanos antlaşmasıyla Kıbrıs, İngiltere’ye kiraya verildi. Mülkiyeti, hukuki yönden Osmanlıya bağlı kalacak, fiili yönetim İngiltere’ye devredildi. Böylece Kıbrıs sorunu ortaya çıktı (Uçarol, 2001:121-158)

1800’lü yılların başında Kıbrıs adasında 30.524 Rum nüfusu ve 67.000 Türk nüfusu olmak üzere toplam 97.524 kişi yaşamaktaydı. 1881 yılına gelindiğinde adadaki Rum – Türk nüfusu sayıları, Osmanlı savaşları ve adadaki Türk göçleri nedeniyle tersine değişerek 137.631 Rum nüfusuna karşılık 45.458 Türk nüfusu yaşamaktaydı. 1960 yılında Rum nüfusu, Türk nüfusundan yaklaşık 4,3 kat daha artarak 448.861 kişi olurken, Türk nüfusu ilk defa 100 bini aşarak 105.494 kişi olmuştur.

İngilizler, Türklere karşı ağır cezalar ve sürgünler uyguladılar. I. ve II. Dünya savaşı zaferleri ve On iki Ada’nın Yunanistan’ın eline geçmesi ile Rumlar Enosis emellerine sarılmaya başladılar. 1954’te kurulan Eoka terör örgütü yıkım çılgınlığı yaparak yüzlerce Türk’ü öldürtmüştür. 1955’ten 1958’e kadar çok kısa bir sürede 1334 Türk, adayı terk etmiş ve birçok Türk yaşadığı bölgeyi terk ederek Kuzey Kıbrıs’ta daha güvenli buldukları yerlere göç etmiştir. Böylece 1958 yılına kadar 28 Türk köyü tamamen boşaltılmıştır. Kısaca Rum-Yunan baskıları ve İngiliz sömürge yönetiminin kıskaca alma politikaları sonucu sosyo-ekonomik yapısı bozulan adadaki Türk halkının büyük bir kısmı Anadolu’ya göç etmiştir (Altan, 2000: 84).

Lozan anlaşmasını takip eden yıllarda özellikle Eoka terör eylemlerinin şiddetlenmesiyle 1963–1974 yılları arsında meydana gelen dış göç hareketliliği çok fazla olmuştur. Türkiye’de 1990’da yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre Kıbrıs’tan Türkiye’ye göç edenlerin sayısının 200 bin civarında olduğu bilinmektedir (Altan,2000; 98-91)

Kaynak: http://www.mku. edu.tr/files/25_dosya_1334305 838.pdf