Nasıl dingin, nasıl huzurlu bir ortamda yazıyorum bu yazımı,  bakalım kelimeler yeterli olabilecek mi betimleyebilmem için size? Yaz resmi olarak geldi buralara ve masmavi, parlak ve bol oksijenli bir gökyüzü altında ve yemyeşil selvi boylu ağaçların gölgesinde, kuş cıvıltıları ve ara ara ferahlatan minik esintiler arasında evimin verandasından ulaşıyor sizlere bu kez makalem. Arka planda Türk müzikleri, sanki Türkiye’de bir sayfiye yerindeymişim hissi veriyor, gönlümde güzel dostlarla yapılan hoş muhabbetin demi, şükür ve huzur duyguları yüklüyüm. 

Yılın bu döneminde hep bir üretkenlik gelir bana, yaz tatili öncesi, insan doğası üstü tempom biraz hafifleyince, durur, düşünür, planlarım, hayal kurarım, sonra da o hayallerimin peşine düşerim. Mesela Seattle’a yerleşmeden önce bir TSM korosu hayal etmiştim ve geçtiğimiz ay BridgetoTürkiye etkinliğinde sahne almak kısmet oldu, hem de enerjileri, renkleri, yürekleri birbirinden güzel insanlarla. Müzik aşığı bir kişi olarak müzik için bir araya gelmek ayrı güzel, güzel bir amaç için şarkı söylemek daha da güzel. Seattle bu konuda dünyanın ayrı bir bölgesi. Herkes çok bilinçli, mütevazi, kalender, becerikli, programlı, saygılı, disiplinli ve etkin. Proaktifler, çok güzel örgütlenip, kendileri emek verip çok güzel işler ortaya çıkarıyorlar! Bundan sonraki makalelerimde bu güzel sosyal sorumluluk projelerini sizlere aktarmak istiyorum. Zira eminim ki dünyanın her yerinde birçok güzel yüreğiz ve güzel işler söz konusu olduğunda tek yürek gibi atabiliriz. Birlik, beraberlik ve dayanışmanın öyle güzel örneklerine şahit oluyorum ki, işte diyorum, burada olmam tesadüf değil! Bu güzel insanlarla buluşmam, sohbet etmem, bunları yazılarıma  aktarmam, sizlerle paylaşmam, birlikte şarkı söylemem, birlikte alkışlamam, yeni projeler için heyecanlanmam hayat enerjimi yükseltiyor ve yaşam amacımı daha da anlamlandırıyor. Keyifli dostluklar, hoş muhabbetler, daha çok emek vererek ve kendi işini kendin yaparak yaşadığın yaşantı insan doğasına daha yakın, içtiğin su, çay, kahve bile daha lezzetli geliyor. Belki de o yüzden daha çok kendi içine dönüp, güçlü yanlarını keşfetme ya da zayıf yönlerini güçlendirme fırsatın oluyor. 

Bu yaz oğlumun farklı eyaletlerdeki basketbol turnuvaları nedeniyle yazın son çeyreğinde sınırlı görüşebileceğiz vatanımızdaki özlediklerimizle, canlarımızla, sevenlerimizle. Dilerim içimize sine sine, güzel enerjiler depolaya depolaya keyifli yazlar geçiririz hepimiz. Sonrasında da üzerimize düşen ne varsa çorbada tuz misali, denizde çakıl taşı, gökyüzünde minik bir yıldız misali yerine getiririz. Gönülden yapılan her iyilik inanın tüm etkisiyle evrenin merkezine varıyor ve ordan katlanark, eksponensiyel bir hızla size geri dönüyor! Kendinizi bu berraklıktan mahrum etmeyin… 

Benim sizlere yıllardır yazılarımı sansürsüz, kelimesine hatta virgülüne dokunulmadan, orjinal haliyle aktarmama vesile olan Önce Vatan ailesine, can Dostum Funda Akosman Erman’a da çok teşekkür ediyorum, yüreğimden taşa taşa… Seattle-İstanbul için direkt uçuş kampanyası başlattık, inanarak imzaladık, destek olabilirseniz super olur, böylelikle mesafeler daha da kısalacak ve hayal ediyorum, imgeliyorum yine, burdaki tüm güzel projeler Türk basınında ve sonra da dünya basınında ses getirecek. İnanalım, tek yürek olalım, olsun! Keyifli yazlar…