“Liglerin akıbeti ne olacak? Eğer kalan sekiz hafta oynanacaksa bu süreç nasıl başlayacak ve hangi yöntemlerle ligler tamamlanacak” sorularının cevabı alındı.
Alındı alınmasına da, buna kimler inandı, kimler inanmadı orası pek belli değil.
Bilindiği gibi Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir yaptığı açıklamayla maçların 12-13-14 Haziran tarihinde başlayacağını ve 26 Temmuz’da da 2019-2020 futbol sezonuna nokta koyulacağını açıkladı.
Başkan Özdemir, özetlemek gerekirse kalan sekiz maçı, yedi haftada tamamlayıp, sadece bir maç haftasında iki maç oynatmayı planladıklarını söyledi.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ben Özdemir’in bu açıklamasından hiç mi hiç tatmin olmadım. Tatmin olmaktan da öte, hiç memnun olmadım. Ayrıca pek de inandırıcı bulmadım. Başkanın bu açıklamasını, futbol ailesinin merakını bir ölçüde gidermek ve daha da önemlisi yayıncı kuruluş beIN Sports’un gazını almaktan başka hiçbir amaca hizmet etmediğini düşünüyorum.
Şurası çok net; başkan Özdemir’le Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın biraraya gelerek yaptıkları görüşme sonrasında, bakanın sözleri gayet anlaşılır biçimdeydi. Koca, maçların 12 Haziran’da başlamasına belki kelimeyi bastıra bastıra, “Hayır, bu doğru bir karar değil. Ben oynanmasını uygun görmüyorum.” demedi. Ancak, kurduğu, “Sorumluluk tamamen Türkiye Futbol Federasyonunundur.” cümlesiyle düşündüklerini belirtmiş oldu.
Aslına bakılırsa, başkan Nihat Özdemir yaptığı açıklamayla yalnızca yayıncı kuruluş beIN Sports’un değil, aynı zamanda maçların oynanmasını isteyen bazı takımların da gazını almış oldu. Bazı takımlar diyorum, çünkü ligdeki takımların bir büyük bölümü 12 Haziran tarihinin çok yanlış olduğunu, bu tarihin en erken 10 Temmuz olabileceğini savunuyor.  
Kulüplerin yayıncı kuruluşa paraların ödenmesi için yaptığı baskı, beIN Sports’un da maçlar oynanmadan para veremeyeceğini açıklaması, Türkiye Futbol Federasyonunu tarafların arasında bırakmış ve her iki kanadın da baskısını yemişti.
Federasyon da topu üzerinden atmak için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yla görüşüp o malum açıklamayı yaptı. Yani kısacası, “Biz federasyon olarak herkesin çıkarına olarak görüşüp bir maç takvimi belirledik. Günü geldiğinde bir kez daha bilim kurulunun görüşlerini alacağız” diyerek sözüm ona herkesin nabzına göre şerbet vermiş oldu. İnanın başkan Özdemir kurduğu cümlelere kendisi de inanmadı!..  
Her ne kadar, bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde başkan Özdemir söylemlerinde değişiklik yapsa da, federasyonun yayıncı kuruluş ve kulüpler arasındaki gerilen ilişkileri, belirli bir düzeyde tutmak için ortaya koyduğu takvimin ne kadar doğru, ya da ne kadar yanlış olduğunu bekleyip göreceğiz bakalım,.
Hoşçakalın…

Erden AKTOĞU
[email protected]