Grubunda Hollanda, Norveç, Karadağ, Letonya ve Cebelitarık’la mücadele eden A Milli takım, hepimizin de bildiği gibi gruptan ikinci çıktı ve Katar’da yapılacak olan 2022 Dünya Şampiyonası’na katabilmek adına play-off oynama şansını elde etti.

Cuma günü çekilecek kurada eşleşeceğimiz rakibimizi elememiz halinde, bir rakiple daha karşılaşıp yine elememiz halinde, dünyanın en önemli futbol organizasyonu olan Dünya şampiyonasında boy gösterme şansını yakalayacağız.

Öncelikle, takımımıza başarılar diliyor ve ‘Bizim Çocuklar’ı Katar’da görmek istediğimizin altını çizelim.

24 Mart tarihinde İstanbul’da grubun en büyük favorisi Hollanda’yı 4-2 mağlup ederek başlayan, üç gün sonra da diğer bir güçlü ekip Norveç’i dış sahada 3-0 yenen takımımızın, yitirdiği saçma sapan puanlar sonucunda, bitime üç maç kala içine düştüğü korkudan söz etmek istiyorum biraz.

İnanın ilk iki maç sonrasında hemen herkes, bu gruptan lider çıkabileceğimiz konusunda fikir birliği içindeydi. Yalnızca biz değil, yabancı basında da bu düşünce hakimdi. 

Doğrusunu söylemek gerekirse, Avrupa Şampiyonası’ndaki o içler acısı halimizi gördükten sonra iyiden iyiye bozulan moralimiz, Hollanda ve Norveç galibiyetleriyle yerini mutlulğa terk etmişti. Fakat Letonya karşısında, içeride iki kez iki farkla öne geçmemize karşın 3-3 berabere kalışımız, daha sonra da Karadağ’la yine içeride alınan 2-2’lik beraberlikler bizi bir anda telaşa düşürdü. Hollanda’da alınan 6-1’lik ağır yenilgi sonrası, Şenol Güneş’le yollar ayrıldı ve Stefan Kuntz’un ilk maçında Kadıköy’de, Norveç’le de berabere kalıp, bir anda üçüncü sıraya düştük ve elimizde olan ipleri bir anda rakiplerimiz Hollanda ile Norveç’in eline verdik.

İşte bu noktadan sonra adeta silkinip üzerindeki ölü toprağını atan ‘Bizim çocuklar’, önce Letonya deplasmanında 2-1 kazandı. Sonra, bozuk averajımızı  Cebelitarık’ı 6-0 yenerek düzelttik. Son olarak da Karadağ deplasmanından çıkardığımız 2-1’lik galibiyet bizi kâbustan uyandırıp play-off’a taşıdı.

Şöyle tüm maçlara dönüp baktığınızda grubu lider tamamlayan Hollanda’yı yenen tek takım biziz. Aynı şekilde grupta aldığımız yegâne yenilgiyi sadece o Hollanda’dan almışız. Buna karşın, kelimenin tam anlamıyla ikinciliği bile adeta ıkına sıkına alıyoruz. İddia ediyorum, bizim kadar bir organizasyonun içinde böylesine inişli çıkışlı, adeta fırtınalı bir grafik çizen ve denizleri geçip, çaylarda boğulan bir başka milli takım var mıdır? 

Neyse şimdi önümüzde, rakiplerimizin kim olduğunu bilemediğimiz iki zorlu maç daha var. Dilerim bu iki mücadeleden de, başarıyla ayrılır ve hedeflenen 2022 Dünya Şampiyonası’na gitmeye hak kazanırız.

Hoşçakalın…