Bir etkinlik için Bafra’ya davet edilmiş ve otobüs ile seyahat ederek yolculuğuma başlamıştım. Verimli ve paylaşımcı güzel günler geçirerek, bölgeyi daha yakından tanımayı düşünüyordum.
Dostlukların kurulacağı, güzel insanlarla bir arada olacağımı bildiğim için heyecanlanıyordum.
Bedenim yorgun, kalbim heyecanlı bir telaş içinde iken gözlerim bir anda ön koltukta bulunan televizyonun alt yazısına takılı kalmıştı.
Soma 201 ölü yazıyordu.
Bir anda kanımın damarlarımda donduğunu hissetmiştim, önce buz kesmiş sonra damarlarımdaki kanın geçerken yakarak geçtiğini.
Sonrasında 301 işçinin yaşamını yitirmesine sebep olan olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti.
301 evin ocağına ateş düşmüştü..
Gözü yaşlı eşler, baba yolunu gözleyen çocuklar, evlenmek üzere olan nişanlılar, sevdalılar, bebeğini görmek için gün sayanlar ve nice umutlar toprağa bürünmüştü.
Toprak olmuştu sarı çizmeler, kömür karasına inat yollarına ışık tutmuştu baretler. Bir lokma ekmek uğruna, başlarında ışıklı kaskları ile umutlarına adım adım yaklaşan madenciler, yaşam sevincini kaybetmişti.
Ulus olarak kan ağlıyorduk, 3 gün ilan edilen ulusal yasın ardınlar bir şeyler yapılmalıydı. Unutulmamalıydı bunca acı, hüzün, keder.
Yürekleri dağlayan acılar gelecek nesillere birer ders niteliğinde aktarılmalı ve anılmalıydı.
İşte bu amaç birliği, bütünlüğü içersinde bir çok etkinlik, yardım kampanyaları gündeme gelmeye başlamıştı.
Şair ve yazarlar olarak; Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan maden faciasında şehit olan 301 madencinin anısını yaşatmak amacıyla, değişik yerlerden 150 kişinin yazdığı 235 şiir 'Soma Şiirleri Antolojisi' adıyla kitaplaştırıldı.
'Soma Şiirleri Antolojisi' kitabı satışından elde edilen gelir, Soma Mehmet Akif İlkokul'da okuyan 22 şehit madenci çocuğunun eğitimi için harcanacak, bir nebze de olsa katkı sağlanması hedeflenmişti.
Sosyal bir proje olan etkinliği yürüten Savaş Ünal da konuşmasında şunları dile getirdi: "Bizler Soma'ya kalıcı bir eser kazandırmak için Soma Şiirleri Antolojisi'ni hazırladık. Bunu da bugünlere getirdik. Bu konuda vicdanlarımızı rahatlattık ve çok mutluyuz. Şehit aileleriyle birlikteyiz. Onların acılarına bir nebze de edebiyatçı gözüyle yaklaşmak istedik. Onları daha yakından tanımak istedik. Dolayısıyla böyle bir çalışmanın içine girdik."
Çünkü biz insandık; İnsancıl duyguları yaşıyorduk.
Bizim kalbimiz üşüyordu.
Soma Şiirleri Antoloji Kitabında yer alan eserimi sizlerle paylaşmak istedim.
KARA ELMAS
Hangi kömür ısıtabilir
Yüreği sevgiyle atan bir evladın mutsuzluğunu
Elimden tutarak gezdiğimiz parklar
Anlatabilir mi babasızlığımı
Kara elmas demişler felaketin adını
Elmas kesiği yüreğimin can damarı
Hangi kömür ısıtabilir
Babasız kalan bir evladı
Ne açlık işler bana ne soğuk
Ne kar ayazı vurur beni nede yokluk
Bir lokma ekmek için bu boşluk
Elmas karası gecede babamı mezara soktuk
Hangi kömür ısıtacak içimdeki boşluğu
Üç kuruş uğruna kömüre taptık
Senin karşında insanlığımızdan utandık
Elmas karası gözlerinde acıyı yaşadık
Şehadet kelimesi düşerken geceye
Kara elmas babamın gözlerinde
Bilgi beş harften oluşur, beşte dördü ise ilgidir. Eminim maden ocakları daha önceden ilgilenilmiş olsa bu faciadan bilgilenilmiş olacak ona göre tedbirleri alınacaktı.
Manisa – Soma faciasında bütün ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz.
Dileğimiz bir daha asla tekrarı yaşanmasın.
Sevgi ile kalın
