İyi niyeti kötüye kullanma anlamına gelen istismar, karşısındakinin kendi rızası olmadan ve iradesini dikkate almadan yararlanmaktır. Ahlâk kurallarına ters ve çoğunlukla da yasadışı olarak değerlendirilir. Genelde gücü ya da erki (ekonomik, sosyal, siyasal ya da cinsel) elinde bulunduranların başkalarına yönelik suiistimalleri ve keyfî yönelimleri olarak ortaya çıkar. Burada bireylerin kişisel mahremiyetleri ve temel hak ve özgürlükleri açık bir şekilde ihlal edilir.
Bir kişinin rızası olmadan şiddete maruz kalarak fiziksel olarak acı verilmesi zorbalık ve zalimliktir. Bu aynı zamanda kabadayılıktır da. Fiziksel veya sosyal olarak güçlü olanın güçsüz olana yaptığı taciz şeklidir; sözlü tacizle kasıtlı eziyet etmeyi, fiziki tacizi veya manipülasyon gibi tehdit metotlarını içerir.
Kabadayılık insanların birbiri ile ilişki halinde oldukları tüm ortamlarda gerçekleşebilir. Okulda, işyerinde, sokakta, evde ve ülkeler arasında. Durum ne olursa olsun, kabadayı ile kurban arasındaki güç yapısı aynıdır. Çatışma dışında kalanlara göre, kabadayının gücü kurbanın kabullenişinden, verilen gözdağına yeterince karşı koyamamasından gelir. Lakin kurbanın genellikle kabadayının tehditlerinden korkmak için ya yeterli sebebi vardır ya da eski kötü tecrübeleri.
Kabadayılığın özellikleri; hızla sinirlenme ve güç kullanımı, saldırgan davranışlara eğilim, başkalarının davranışlarını düşmanca algılamak, kendi görüntüsünü korumaya yönelik takıntı ve takıntılı veya sert karşılıklarda ısrardır.
Açıkça (dolaysız) kabadayılık erkek kabadayıların yaygın olarak seçtiği eylemdir. Dolaysız kabadayılık fiziki saldırı içerir. Amaç kurbanı sosyal olarak izole etmektir. Kabadayılıkta eylem saldırgan ve negatiftir, tekrar eden şekilde uygulanır, ilgili iki grup arasında güç dengesizliği olan ilişkilerde gerçekleşir, belirli bir amaca yöneliktir.
Hangi amaca yönelik olursa olsun zalimlik sağlıklı bir kişiliğin göstergesi değildir. Cinsel istismarlardan tecavüze, zorbalıktan işkenceye kadar uzanan bir yelpazede istismar suçtur.